Muhalefetin muhalefet edememe sorunsalı...

Burhanettin Duran, CHP'nin başını çektiği muhalif bloğun söylem oluşturma noktasında yaşadığı krizi inceliyor.

Burhanettin Duran / Sabah

İktidar-muhalefet döngüsü tekrar ediyor

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm siyasi partilere yönelttiği "Yeni anayasa yapalım" önerisine beklendiği üzere "hayır" cevabını verdi. Seçimi kaybetmenin bahanesi olarak kullandığı "meşruiyet" argümanını tekrarlamak ile yetinmedi. Kılıçdaroğlu, eski 6'lı Masa ortaklarına Cumhur İttifakı ile anayasa müzakerelerine girmemeleri yönündeki uyarısını şu cümlelerle yaptı: "Bizim anayasa konusundaki düşüncelerimizi altı lider olarak kamuoyu ile paylaştık, altına da imzalarımızı attık ve duyurduk. Diğer liderlere isterseniz 'Dün attığınız imzadan bugün neden vazgeçtiniz' diye gazeteci olarak sorabilirsiniz."

Parti içi çekişmelerle uğraşan Kılıçdaroğlu'nun bu uyarısı muhalefet partilerinin arayışlarını ve söylemlerini yönlendirmekten çok uzakta. İyi Parti Genel Başkanı Akşener'in ittifak olgusuna dair eleştirisi ve AK Parti ile CHP arasında üçüncü yol arayışı Kılıçdaroğlu'nun Mayıs 2023 seçimleri öncesi hatırlatmaları ile yönlendirilemez. Kaldı ki, CHP'nin krizi kasım ayındaki kurultay ile de bitmeyecek. Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan olsa bile partisinin ideolojik bunalımı ve zayıf siyaset hâli CHP çevrelerini uzun süre meşgul edecek. Genel Başkan adayı Özel, sadece Kılıçdaroğlu'nun mutfak videolarında söylediği birçok şeyin ve sağ partilerle yaptığı pazarlıkların 'ortaklaşılmadan' genel başkan tarafından belirlendiğini vurgulamıyor, aynı zamanda CHP'nin "sağa kaydığını ve bunu düzelteceğini" iddia ediyor. Helalleşmenin "Kürtlerin ve Alevilerin yaşadığı travmaları" dâhil edecek şekilde kapsamlı olması gerektiğini söylüyor.

***

Özel'in CHP'yi sol/sosyal demokrat ideolojiye ve daha fazla siyasete açmak isteyen yaklaşımı bu partinin krizini azaltmaz, aksine büyütür. Kılıçdaroğlu'nun pragmatik helalleşmesi ve muğlak ideolojik siyaseti zannedilenin aksine 6'lı Masa'yı ve Halil İbrahim sofrasını kurmayı mümkün kılmıştı. Ortak aday belirlemeyi en sona bırakması da kaçınılmazdı. Zira böylece süreç içerisinde adım adım CHP Genel Başkanı'nı, yani kendisini aday olarak dayatabildi. Kaldı ki masanın bazı sağ partilerinin Kılıçdaroğlu'nun adaylığına masa kurulurken sıcak baktığı malum. Geçtiğimiz günlerde "neden kaybettik" ve "ben söylemiştim" akımına eklenen DP Genel Başkanı Uysal, Akşener'i yalanladı. Aday konusunu son toplantıya bırakmadıklarını öne sürdü. Akşener'in dağıttığı Millet İttifakı zeminini yeniden toparlamak istercesine Uysal, "süreci günübirlik öfkelerle" değerlendirmenin yanlış olacağını söyledi. 6'lı Masa'da CHP ve İyi Parti arasında "sürecin başında sağlıklı bir güç dengesi" kurulamamasını da "stratejik hataları" olarak vurguladı. Uysal, 6 Mart mutabakatının işin başında sağlanması ile birçok gereksiz tartışmanın önleneceği görüşünü dile getirdi.

***

Akşener'den Özel ve Uysal'a kadar Mayıs 2023 seçimleri hakkında konuşan muhalefet siyasetçilerinin ortak bir noktası var. Cumhur İttifakı'nın 6'lı Masa'ya yönelttiği eleştirileri parça parça kabul ediyorlar. Dağınıklık, mutabakatı sona bırakmak, helalleşme söyleminin samimiyet sorunu, ortak aklın ürünü olmayan gizli pazarlıklar, çok sayıda aktörle ülkenin yönetilemeyeceği gibi. Uysal da aynısını yapıyor ve bir cumhurbaşkanı ve bir cumhurbaşkanı yardımcısı adayı ile seçime girilmesi gerektiğini, çok sayıda aktörle seçmenin endişeye sevk edildiğini anlatıyor. İktidarın dili ile özeleştiri ve analiz yapmak muhalefet için bir zaaf mıdır? Hayli tartışmalı... Ancak bütün bu kabul edilen şeyler yenilginin tüm sorumluluğunu Kılıçdaroğlu'na yüklüyor. 5 ve hatta YSP ile birlikte 6 muhalif partinin sorumluluk payının ne olduğu belirsiz. Peki, adaylığını dayattığı için muhalefete kaybettiren Kılıçdaroğlu ile nasıl yeniden yol yürünebilir? Bu kadar ağır yük altındaki Kılıçdaroğlu seçimler hakkında sahici bir değerlendirme yapamaz, yani konuşamaz. Geriye iktidarın hiç rahatsız olmadığı bir şey kalır: Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirir, mesela yeni anayasa fikrine karşı çıkar. Ne dersiniz, bu zaten kendini tekrar eden iktidar-muhalefet döngüsü değil mi?

Yorum Analiz Haberleri

Görsel kültürün fıtrata etkisi
Ümmetin ihyasında öğretmenlerin rolü
Kâbe acilen bu müptezellerin elinden kurtarılmalıdır!
“İsrail neden bir haydut devlettir?”
CHP ile laiklik anlayışınız farklı, peki Anıtkabir anlayışınız aynı mı?