Haksöz Haber
Haydarpaşa Garı'nda Özgür-Der Üniversite Gençliği'nin çağrısıyla toplanan grup, Moda Nisa'nın sponsorluğunda Muhazakâr Moda Haftası ismiyle gerçekleştirilen, sosyal medyada da #Tesettüreİhanet başlığıyla gündemleştirilen ahlâksız organizasyona tepki gösterdi. Eyleme Genç Doku ve başka müslüman gruplar da destek verdi.
Sunuculuğunu Cengiz Acar'ın yaptığı eylemde; bahsi geçen organizasyonun tesettürün yozlaştırılmasına hizmet ettiği, müslümanların bu tarz ifsad araçlarına yönelik karşı duruşunun daima süreceği vurgulandı.
Acar, yaptığı giriş konuşmasında Nur Sûresi'nin 30 ve 31. âyetlerini hatırlatarak özetle şunları söyledi:
"Bu etkinliği düzenleyenlere soruyoruz: Allâh âyetlerini açık ve ayrıntılı bir şekilde göndermişken nasıl oluyor da müslüman olduğunu iddia eden birileri tesettürü moda denen ahlâksızlığa malzeme yapabiliyor?!".
Daha sonra tesettürün gizlenmesi gereken yerlerin gizlenmesi anlamına geldiği ve modanın bunun tam tersi olarak teşhir etmekten başka bir gayesi olmadığını vurgulayan Acar, 28 Şubat'ta başörtüsüne yasaklara direnen müslümanların bugün de tesettürün yozlaştırılmasına karşı duracağını dile getirdi.
Giriş konuşmasının akabinde sözü devralan Adem Özköse, özetle şunları söyledi:
"Bazen işgal ordularının gerçekleştiremediği ifsadı, yapamadığı rezilliği, ahlâksızlığı bugün bu programları düzenleyenler yapıyor! Allah’ın emri olan, Kur’an’ın âyeti olan tesettürü ifsad etmeye çalışıyorlar! Bu ahlâksızlığa asla göz yummayacağız, sonuna kadar protesto edeceğiz! 28 Şubat zamanında yasakçı zihniyetle mücadele etmek nasıl direnişse, bugün de bu ahlâksızlara karşı mücadele etmek direniştir!".
Özköse, konuşmasına devamla Sinop’ta sol çetelerce yapılan çirkin protestolar neticesinde Valilik ve Emniyet tarafından iptal edilen Nureddin Yıldız konferansını hatırlatarak polise ve yetkililere; müslümanların karşısına gereksiz yere barikat koymayı bırakıp sol çetelerin saldırılarını engelleme çağrısında bulundu.
Özköse'nin konuşmasının ardından Emine Nur Çakır tarafından okunan basın açıklamasını müteakip atılan tekbir ve sloganlarla eylem sona erdi.
"Ahlaki Yozlaşmanın Göstergesi Muhafazakâr Moda Haftası!" ve "Tesettür Moda Değil, Allâh'ın Emridir! Yozlaştırılamaz!" pankartlarının; "Tesettürün Modası Olmaz!", "Edeb Ya Hu!", "Tesettür Örtünmedir, Teşhir Değil!", "The Hijab is Allah's Order, Not Fashion!" ve "Kapitalizmin Nesnesi Olma! Do Not Be Object of Capitalism!" dövizlerinin taşındığı eylemde "Tesettür Kimliktir, Kimliğine Sahip Çık!", "Teşhir Değil, Takva İçin Tesettür!", “Tesettür Bizim Onurumuzdur!”, "Müslüman Uyuma, İffetine Sahip Çık!", "Kapitalizmin Değil, Rabbimizin Kuluyuz!" sloganları atıldı.
* * *
Basın açıklamasının tam metni:
Tesettür Teşhir İçin Değil, Takva İçindir!
14 Mayıs 2016
Toplumsal yozlaşmanın bariz şekilde hissedildiği alanlardan birisi de maalesef tesettür meselesidir. Söz konusu yozlaşmanın besleyicilerinden biri olan popüler kültürün son marifeti ise İstanbul Modest Fashion Week başlıklı etkinlikle zuhur ediyor. Dünden beri devam eden ve merkezine tesettürün yaygınlaştırılmasını değil salt ticari kazancı yerleştiren bu etkinlik, “Türkiye’deki ilk muhafazakâr moda etkinliği” olarak lanse ediliyor. İslami kimliğin bir simgesi olan tesettürün moda denilen ahlaksızlık çerçevesinde görülmesi rezaletinin, uluslararası boyutta icra edildiği bir vaka ile karşı karşıyayız.
Kimilerince basit bir ticari meta ya da reklam malzemesi olarak görülen tesettürde esas noktanın iffet ve kimlik meselesi olduğunu belirtmekte fayda var. Bir duruş, hayat tarzı ve İslami kimlik anlamına gelen tesettür, çağın cahili hayat tarzına karşılık gelen kapitalizmin kendini bulduğu bir olgu olan modaya kurban edilmek istenmektedir. Böylelikle tesettür modern putlara karşı direnç anlamına gelen duruşundan kopartılmak istenmektedir. Tesettür, ifsad kokan eylemlere karşı iffet ve edepten kaynaklanan direniş boyutundan soyutlanmaktadır. Soruyoruz; tesettür modern hayatın akışı içinde basit bir obje konumuna indirgenebilir mi? Hatırlatmakta fayda görüyoruz ki İslami kimliğin bir yansıması olarak tesettür, asla moda ya da benzeri kapitalist heveslere kurban edilemez!
Günümüz tartışmalarında sihirli bir kelime olarak yer alan özgürlük ile süslenen ifsad edici tesettür pratikleri, Moda Haftası gibi etkinlikler vasıtası ile toplum nazarında meşru kılınmak istenmektedir. Medya desteği ile halka duyurulan ‘tesettür defilesi’, daha önce de sergilenen benzer rezaletlerin devamcısı olarak normalleşmiş bir etkinlik olmayı hedefliyor. Ancak bu defilenin özgürlük bahane edilerek görmezden gelinecek bir etkinlik olmadığı, sahip olduğumuz Müslüman kimliğine doğrudan bir saldırı olduğu muhakkaktır! Tesettür ile defileyi, defile ile tesettürü bir araya getirmeye teşebbüs etmek iffet ile teşhirciliği ortak paydada birleştirmeye yeltenmektir.
Müslüman kimliğin önemli bir pratiği ve gereği olan tesettürün, böylesi bir defile ile modaya kurban edilmesine karşı çıkıyor, tesettürün modasının olmadığını, olmayacağını söylüyoruz. “Muhafazakâr Moda” denilen ifsad söylemi ve eyleminin, düpedüz bir yozlaştırma girişimi olduğunu beyan ediyoruz. Kemalist ideoloji ve kadrolar uzun yıllar boyunca tesettürü kamusal alandan kazımaya çalıştılar. Bizler ise başörtüsü yasaklarına karşı Rabbimizin rızası için direndik. İşte bu sebeple Müslümanlar olarak, tesettürü metalaştıran böylesi rezaletlere de müsaade etmeyeceğiz. Burada, aynı hassasiyeti paylaşan herkesi bu ahlaksızlığa tepki göstermeye çağırıyoruz.
Özgür-Der Üniversite Gençliği