Muhafazakar medyanın pornografik halleri!

Hükümete yakın bazı medya organlarının ürettiği ahlaksız içerikler yeni ve daha büyük bir probleme işaret ediyor!

Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

Muhafazakar medyanın pornografik halleri!

Türkiye’de medya meselesi her zaman oldukça tartışmalıydı. Medya geçmişinden bugüne ‘bağımlılık’ ilişkileri üzerinde var oldu. Bir şekilde otorite ile arasını iyi tutan medya 28 Şubat sürecinde olduğu gibi vesayet odaklarına öncülük dahi etmiştir. Bu durum her koşulda medyanın gücünün değil gücün medyasının varlığını kanıtlıyor!

AK Parti iktidarı da kurulu medya düzeni ile ciddi anlamda mücadele etmek zorunda kaldı. 2000’lerin başından 2010’lu yıllara kadar çok keskin ve adaletten uzak bir muhalefet tarzı ile karşı karşıya kalan cari hükümet kendi medyasını inşa etme yoluna gitti.

Türkiye’de gazeteciliğin serencamı da haliyle aynı şekilde. İsminden anlaşılacağı üzere Cumhuriyet, Kemalist rejimin kurumlarını savunmak adına basın yayın faaliyeti yürütür. Hürriyet ve Milliyet’te aynı şekilde iş görürken Doğan Holding’ten ayrılmaları sonucu çehreleri biraz değişti. İşin özünde ise sadece ufak makyajlar söz konusu. Gazetecilik mantığında ise herhangi bir değişiklikten söz etmek mümkün değil!

Akit çizgisi Milli Gazete’nin yayın mantığının daha partiden bağımsız bir tarzla sürdürülmesiyken bugün gelinen nokta başka bir partiyle kurulan sınırsız ilişki sebebiyle büyük oranda eski halinden uzak bir seyir içinde. Bu yönüyle entelektüel derinliği ve habercilik anlayışı ile ‘alternatif’ olma ihtimali en yüksek olan Yeni Şafak ise çok üzücü bir şekilde kendi kendisini bitirmenin eşiğine geldi. Elle tutulur yazarlarını kaybeden Yeni Şafak hala önemli bazı isimleri kadrosunda tutsa dahi eski günlerini aratıyor!

Bir de hükümetin medya ağının ‘amiral gemisi’ olan Turkuvaz Medya Grubu var. En güçlü kaynaklara sahip olan Turkuvaz Grubu, A Haber ve Sabah gazetesi ile sık sık tartışmaların odağında yer alıyor. Habercilik anlayışı hususi bir çalışmanın ürünü olarak incelenebilir. Bizim dikkat çekmek istediğimiz konu ise artık işin iyice çığırından çıktığını gösteriyor.

Ahlaksız içerik üreten muhafazakâr medya!

Muhafazakâr medyanın içine düştüğü derin meşruiyet sorununu görmek için Sabah gazetesinin ürettiği bazı içerikler incelenebilir. Ondan evvel medya ilişkilerinin nereye denk düştüğüne değinmek gerek.

Kültür inşa etmek bugünden yarına bir şeyler bırakabilmenin öncelikli şartıdır. Batıda bu işi eleştirel zaviyeden ele alan düşünürlerin isimlendirmesi ile Kültür Endüstrisi, tekelleşmiş medya şirketlerinin seri üretim içeriklerinin sanki kullanıcının beğenisi gibi sunularak tekrar üretilmesiyle kültür metalarının beğeni objesi haline getirilmesidir. Basitçe popüler kültür olarak tasniflenebilecek bu inşa süreci insanın en tehlikeli hislerinden güç alıyor.

Sahte olduklarını bile bile kitlelerin tercih ettikleri bu metalar bizim terminolojimizle heva ve hevese hitap ediyor. İnsanın esfel-i safilin düzeyine düşüren bu tarz içeriklerin en öncelikli olanlarını ise çıplaklık ve fahşa ögeleri oluşturuyor.

Sabah gazetesinin muhafazakar(!) sahipleri de bunu keşfetmiş olacaklar ki her gün gazetelerini ve haber sitelerini çıplaklık, müstehcenlik içeren pornografik içeriklerle dolduruyorlar. Sabah gazetesinin ekleri magazin dünyasından haberleri okurlarına ulaştırırken aynı pornografik zeminden güç alıyor.

Gazetenin muhafazakar veya eski İslamcı yazarları için de bu durum sorun teşkil etmiyor olacak ki şu ana kadar dışarıya yansıyan bir eleştiriye rastlamadık!

Görsellerini iletmemek kaydıyla misal vermek gerekirse:

Hulasası siyasi olarak yaşanan savrulmanın varacağı son nokta en temel ahlaki hassasiyetlerin dahi yitirilmesidir! Önceleri bu tarz konular ‘ayrım’ meselesiydi. Müslüman insanların ‘çıplaklık’ barındıran her hangi bir yayını satın alması veyahut orada yazarlık yapması, kabul edilmesi mümkün olmayan bir işti. Necis gözüyle bakılan müstehcen gazetelere karşı hassasiyet sahibi insanların çıkarttıkları yayın organları kendi çizgilerini korurlardı. Zaten geçmişi oldukça kirli olan Sabah’ın bugünkü muhafazakar sahipleri için bu tarz ‘hassasiyetlerin’ çok bir anlamı yok herhalde. Ramazan ayı gelince İslami(!) içerikler üretip, kampanyalar düzenleyen Sabah geri kalan vaktinde ise fuhşiyatı normalleştirmeye çalışıyor!

Yeni Akit ve Yeni Şafak’ın 10 Kasım mesajlı reklamlar yayınladığı, Sabah’ın aleni çıplaklık içeren haberler yaptığı vasat, muhafazakar medyanın hali pürmelalini gösteriyor!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!