“Muhacirleri Keyfi Kararlarla Sınırdışı Etme Politikanız Zulüm Üretmektedir!”

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, İçişleri Bakanı'nın Türkiye'ye giriş yasağı konulan ve sınırdışı edilen kişiler hakkkında yaptığı açıklamayla ilgili bir basın açıklaması yayımladı, yetkilileri vicdanla ve adaletle hareket etmeye çağırdı.

Basın açıklamasının tam metni:

İktidara ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya Sesleniyoruz!

Muhacirleri Keyfi Kararlarla Sınırdışı Etme Politikanız Zulüm Üretmektedir!

1 Haziran 2016

İçişleri Bakanı Efkan Ala dün katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada, bölgesinde yaşanan güvenlik boşluklarına karşı Türkiye’nin tedbirli hareket ettiğini belirterek “Şu ana kadar 144 farklı ülkeden 49 bin 343 yabancıya Türkiye'ye giriş yasağı konuldu çünkü oralara geçip terör eğitimi almalarını istemiyoruz.” ifadelerini kullanmış. Daha çok Batılı ülkelerin Türkiye’ye yönelttikleri teröre yardım etme, göz yumma ve benzeri suçlamalarına cevap sadedinde dile getirilen bu rakamlara ilaveten Sayın Bakan “yine 97 ülkeden 3.513 kişinin de sınırdışı” edildiğini de beyan etmiş.

Şüphesiz temelsiz ve gayrı ahlaki bir tutumla Türkiye’yi sıkıştırmaya yönelik Batılı ülkelerin yalanlarıyla karşı karşıya olunduğu bilinen bir husustur. Ve bu propaganda kampanyasına karşı Türkiye’nin bazı tedbirler almak zorunda kaldığı da bilinmektedir.

Bununla birlikte tedbir adı altında gerçekleştirilen sözkonusu uygulamaların yer yer tam bir cadı avına dönüştüğü, zulüm çarkına yol açtığı ve ülkemize çeşitli nedenlerle sığınmak, yerleşmek zorunda kalan muhacir kardeşlerimizin ciddi mağduriyetlerine sebebiyet verdiği de görülmektedir.

Bu tür uygulamalar neticesinde yaşanan mağduriyetler giderek katlanmakta, vicdanları sızlatacak boyutlara varmaktadır. Ve tüm bu hadiseler karşısında ise İçişleri Bakanı’nın dünkü konuşmasında görüldüğü üzere gayet rahat, soğukkanlı bir tutumla yaşananları görmezden geldiklerini üzülerek gözlemliyoruz.

İçişleri Bakanı Efkan Ala şüpheli görüldükleri için yaklaşık 50 bin kişinin ülkeye sokulmadığını, bunların terör eğitimi almak için Türkiye’ye gelmeye çalıştıklarını söylüyor. Bu insanların ne kadarının zannedilen boyutuyla kötü niyetle gelmek istediklerini bilmek mümkün değil elbette. Mamafih Batılı istihbarat servislerinin gözünde her biri potansiyel birer terörist olan binlerce, onbinlerce Müslüman hakkında tutulan kayıtlardan hareketle varılan bu hükmün ne kadar nesnel ve tutarlı olabileceği ortadadır.

Asıl yaralayıcı olan ise Batılıların suçlamalarına karşı büyük bir iftiharla sunulan bu rakamların aslında çok büyük zulümleri örttüğü gerçeğidir. İçişleri Bakanı’na ve yetkililere bu paranoya, şüphe ikliminden ötürü mağdur edilen insanlarla ilgili sayısız örnek verebiliriz. İnancından, kimliğinden ötürü Türkiye’ye sığınmış kardeşlerimizin emniyette, yabancılar şubelerinde, sınır kapılarında maruz kaldıkları sıkıntıları uzun uzun anlatmak da, G kodu denilen uygulamayla ne tür zulümlere imza atıldığını, Göç İdaresi’nin mağdurların taleplerine karşı nasıl duvar kesildiğini de sıralamak mümkün! Ama sadece 2 örnekle yetiniyoruz. Yaşanan zulmü, çarpıklığı anlamak isteyenler için sadece 2 örnek!

Uzun bir süredir Türkiye’de ailesiyle birlikte yaşamakta olan Yemenli Nevfel Hasan Alakbari, umre için gittiği Suudi Arabistan dönüşünde ülkeye giriş yasağı bulunduğu iddiasıyla 3 Mart’tan beri havalimanında tutulmaktadır. Konuyla ilgili yapılan tüm başvurulara Göç İdaresi bugüne kadar cevap bile vermemiştir. Ve soruyoruz: Yasal ikamet izni bulunduğu Türkiye’den çıkışına izin verilen ama dönüşünde yasak getirilen ve bu yolla ailesiyle, işiyle bağı kesilen bu kardeşimize yapılan şeyin hukuki bir izahı olabilir mi?

Ve bir başka zalimane uygulama daha! Kısa bir süre önce Rus katillerce şehid edilen Çeçen kardeşimizin eşinin ardından bugünlerde 16 yaşında Ayşe isimli Dağıstanlı bir kardeşimiz de ikamet için gittiği Göç İdaresi’nde Rusya’nın talebi üzerine konulan G87 kod uygulaması neticesi sınırdışı edilmek üzere alıkonulmuştur. Yine soruyoruz: Bu ülke, Rusya’nın talebi doğrultusunda 16 yaşında muhacir bir kızımızı sınırdışı etmek üzere gözaltına alan bir zihniyetle mi yönetiliyor?

Bu tür uygulamalar karşısında başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere iktidar sorumluluğunu yüklenmiş tüm yetkilileri vicdanla, adaletle ve de sorumlulukla davranmaya çağırıyoruz. Bilinmelidir ki, ikiyüzlü Batılı ve Rus emperyalistleri memnun etme adına yapılan bu hukuksuzlukların bu dünyada sahiplerine ayıp olarak döneceği gibi, Allah indinde de büyük bir vebal olarak karşılarına çıkacağından kimsenin kuşkusu olmasın!

Rıdvan Kaya
Özgür-Der Genel Başkanı

Basın Açıklaması Haberleri

Türkiye’nin göç raporu yayınlandı
“Çocuk katliamlarına, ayrımcılık ve şiddetine dur de!”
İslami STK'lar: Gazze için meydanlara inmekten vazgeçmeyeceğiz
Ey Sisi, Gazze halkının açlık ve susuzluktan ölümünü daha ne kadar seyredeceksin?
ANFİDAP: “Sisi Gazze’deki soykırıma sessiz kalma utancından kurtulmalıdır”