HAKSÖZ-HABER
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli uzun bir zamandır Suriyeli mülteciler meselesinde iktidara paralel bir tutumla insani-vicdani bir söylem dillendiriyordu. Partisinin geleneksel kimliğine de ters düşecek bir şekilde muhacirlere daha kuşatıcı bir yaklaşımı savunuyordu. Ne var ki bugün Meclis grubunda yaptığı konuşmada sarfettiği sözler son dönemde yükseltilen ırkçı dalga karşısında geri adım sinyali olarak yorumlanmaya müsait ifadeler taşımakta.
Bahçeli önce uzun uzadıya göç olgusunun insani boyutuna dikkat çekiyor ve Türklüğün mazlum inanlar nezdinde ne yüce bir karşılığı bulunduğuna dair vurgular yapıyor. Ama ardından göç dalgasının ülkenin milli bekasına tehdit potansiyelini dile getirerek mutlaka tedbir alınması gerektiğini söylüyor. Bu şekilde anlaşılan o ki ırkçı kampanyanın tabanının tercihini etkilemesinden endişeyle “bakın biz de bu konuda en az sizin kadar hassasiyet sahibiyiz” demek istiyor.
Bağcılar’da Suriyeli bir esnafın işyerinin önüne attığı sandalyede çekilen görüntüler üzerinden yargılarda bulunan Bahçeli olayın aslının ne olduğuna dair herhangi bir şey söylemeden bu tür densizlikler yapanların derhal sınırdışı edilmesi gerektiğini söylüyor. Yani bir taraftan kurgulanmış medya kampanyalarından şikayet ediyor ama aynı kampanyaya boyun eğilmesini talep ediyor.
Bahçeli’nin bayramda Suriye’ye giden muhacirlerle ilgili sözleri de aynı basmakalıp yargıları içermekte. “Bayramda gidebiliyorlarsa dönmelerine gerek yoktur” diyerek hükümeti Suriyeli muhacirlerin senede iki defa da olsa yakınlarıyla görüşme imkanını ortadan kaldırmaya çağırıyor.
Türkiye’de yaşayan 4 milyona yakın Suriyeli’den bayram vesilesiyle Suriye’nin kuzeyindeki yakınlarıyla bayramlaşmaya gidebilmelerine izin verilenlerin sayısı toplamda 20-30 binle sınırlı. Bu vesileyle insanlar birkaç gün için de olsa akrabalarıyla kucaklaşabiliyorlar. Gerçekten sormak lazım: Bunu engelleyerek ne elde etmiş oluyorsunuz?
“Madem gidebiliyorlarsa orada kalsınlar” mantığının insani bir zeminin olmadığını aslında herkes biliyor. Bu insanların orada kalabilecekleri bir ortam, zemin, mekan yok, bunu anlayın artık! Bu bölgede yaşayan milyonlarca insan zaten çok zor şartlarda hayata tutunmaya çalışıyor, büyük bir mücadele veriyor. İmkan bulabilseler onlar da Türkiye’ye geçecekler. Böyle bir vasatta, buradakileri de oraya göndermeye çalışmanın mantığı ne olabilir?
Irkçı kampanya karşısında net tavır takınılmadığında, bu çirkin dalga taviz vererek bastırılmaya çalışıldığında ortaya insani bir tablonun çıkma ihtimali yok. Bu şekilde karşılaşılacak manzara ancak kötülüğün tırmanışı olabilir. Umarız Bahçeli’nin sözleri iktidarın tutumunu etkileyecek sonuçlar doğurmaz. AK Parti iktidarı da bu lanetli dalgayı taviz vererek savuşturma yanlışına düşmez.