HAKSÖZ HABER
Türkiye’de genel anlamıyla toplumda bir nefret dalgası oluşturmak isteyen ırkçı kesimlerin Türkiye’de göçmenlere karşı yapılan çirkin vahşetleri hatırlarında tutmadıkları görülüyor. İstedikleri gibi nefret söyleminde bulunabilmeleri için kendilerini temize çıkarmaları gerektiğine inanan ırkçılar, Türkiye’de Suriyelilere dönük gerçekleştirilen şu vahşetleri göz önünde bulundurmadan konuşamayacaklarını anlamalı değiller mi?
Irkçı söylem ve nefret dilinin yaygınlaşarak gündeme gelmesi sonrası Türkiye’de birçok ilde Suriyelilere ve diğer sığınmacılara dönük şiddet, tecavüz, yağmalama, darp eylemleri ile yaralama ve ölümlü olay gerçekleştirilmişti. Kamuoyunun gündemine düşen yüzlerce olaydan sadece birkaç tanesini hatırlatmanın ırkçıların zehrinin nerelere varabileceğini göstermesi açısında değerli olduğunu düşünüyoruz.
2015’te köpek tasmasıyla bağladıkları Suriyeli kadına eşinin gözleri önünde günlerce tecavüz eden çete yakalanmıştı. İstanbul’da narkotim ekipleri bir uyuşturucu çetesinin Suriye uyruklu Hulud ve Aliş H. Çiftini kaçırdığını tespit etmiş yapılan baskında Silivrikapı surlarında gizli bir ev inşa edildiği ve içerde Suriyeli çifte işkence edilip günlerce tecavüz edildiği öğrenilmişti.
2017’de Suriyeli hamile kadın Emani Al-Rahmun ile 10 aylık bebeğini Sakarya'da vahşice katleden 2 sanık hakim karşısına çıkmış ve birbirlerini suçlamışlardı.
Öldürülen anne ve çocukların babaları ile iş yerinde beraber çalışan sanıklar Birol Karacal ile Cemal Bay, hurharca işlenen cinayetleri nasıl işlediklerini detaylıca atlatmışlardı. Sanıklar, Suriyeli kadının hamile olduğunu bilmelerine rağmen tecavüz ettiklerini ve başına sopa ile vurarak öldürdüklerini, bebeği ise boğarak öldürdüklerini anlatmışlardı.
2021’de Ankara Altındağ’da Suriyeli ve Türkiyeli gençler arasında çıkan tartışma sonrası bıçaklı kavga çıkmış, bir Türkiyelinin ölümü sonrası Suriyelilerin evleri, dükkanları taşlanmış, yakılmış ve Suriyelilerin evleri soyulmuştu.
Ankara, İstanbul, Sakarya, Adana, İzmir ve daha birçok şehirde Suriyeliler başta olmak üzere Türkiye’ye sığınmış mültecilere dönük taciz, tecavüz ve şiddet vakası yaşandığı ve artarak devam ettiği ifade edilirken ırkçı söylemlere karşı önlem alınması gerektiği her geçen gün yeniden önem kazanıyor.