HAKSÖZ-HABER
İsmail Ceyran kaleme aldığı yazısında birkaç gündür canımızı yakan muhacir gündemine değiniyor.
Aslında herkesin bir hicret halinde olduğunu ve dünyanın bir gölgelik yeri olduğu hatırlatmaları yapan Ceyran, sahip olunmayan değerler için girişilen kavgaya atıfta bulunuyor.
Muhacir öykümüz bizim - İsmail Ceyran
Bir ağacın altında başladı hikayemiz. Dünya gurbetine hicranla yelken açtık. Hicretimiz böyle revan oldu.Garip kaldık bu diyar-ı imtihanda.
Babamızın sülbünden annemizin rahmine hicret ettik. Bir gölgelenme süresi bekledik de o emin beldede yeni bir hicretle gözlerimiz görür oldu bu gurbeti.
Kucaktan kundağa, kundaktan beşiğe, beşikten yatağa göç edip durduk. Sahi, ne zaman ayaklarımız da ortak oldu bu hicret haline?
Önce evimizden sokağa göçer olduk, sonra tahta sıralar gurbetimiz oldu bir müddet, evimizi düşündük durduk.
Sınavdan sınava göçtü ömrümüz, ya çekiç tuttu ellerimiz ya cetvel ve belki de kepçe, rızkımıza hicret ettik her sabah.