Muhacir Düşmanlığı Ümit Özdağ’ı Ne Hallere Düşürdü!

​​​​​​​Suriyeli muhacirlere yönelik her vesileyle düşmanlığını sergileyen Ümit Özdağ tahrik için yalanlanmış haberleri bile yeniden tedavüle sokmaktan çekinmiyor.

HAKSÖZ HABER

Laik-ulusalcı cenahın Suriyeli muhacirlere düşmanlığı malum. Her an içlerindeki öfkeyi, kini kusmak için bahane arayışı içindeler. Bu alanda ülkücü-milliyetçi kesimin önde gelen iki ismi Sinan Oğan ve Ümit Özdağ başı çekmekteler. Katıldıkları programlarda ve bilhassa da sosyal medya hesaplarında muhacirlere yönelik hummalı bir kışkırtma faaliyeti yürütüyorlar. Suriyeli muhacirlere düşmanlık üretebilecekleri her türlü malzemeyi tepe tepe kullanmaktan çekinmiyor, kışkırtma ve iftira dahil akıl almaz dedikodulara, spekülasyonlara, yalanlara tevessül edebiliyorlar.

Ümit Özdağ dün de bu mesleğini sürdürdü ve twitter hesabından bir mesaj yayınladı. ‘İnanılmaz’ notuyla yayınladığı mesajında güya Suriyeli muhacirlerin telefon masraflarının Göç İdaresince karşılandığı ‘bilgi’sini paylaşıyordu. Yazdığı yorumun altında ise kendisiyle aynı dünya görüşünü paylaşan yüzlerce ırkçı, Ümmet düşmanı zalimin birbirinden rezil yorumları sıralanıyordu.

Özdağ’ın yazdığının yalan olduğu açıktı. Zaten tam 8 ay önce gündeme gelmiş bayat bir ‘haber’di bu ve Göç İdaresi ta o zaman bu dedikoduyu yalanlamıştı.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nden 20 Mart 2018 tarihinde yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında "Suriyelilerin telefon faturaların da biz ödeyeceğiz" başlığı ile haberler yer aldığına dikkat çekilerek, "Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüzün yaptığı telefon arama kartı alımı ihalesi maksatlı olarak çarpıtılarak, kamuoyuna asılsız ve gerçek dışı bilgilerle servis edilmektedir" denilmişti.

Söz konusu ihalenin, ülkelerindeki şiddet ve savaş ortamından kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeli misafirler için değil, Geri Gönderme Merkezlerindeki sınır dışı edilmek üzere tutulan ve kendi maddi imkanlarıyla iletişimini sağlayamayan sınırlı sayıdaki yabancıları kapsadığı vurgulanarak, "Amaç bu kişilerin kendi konsoloslukları ve ülke makamlarıyla belge temini için görüşmelerinin sağlanarak haklarında yapılan sınır dışı etme işlemlerinin hızlanmasını sağlamaktır. Ayrıca haberde iddia edildiği gibi telefon kart alımı ihale bedeli milli bütçeden değil, AB hibe fonundan karşılanmıştır" ifadesi kullanılmıştı.

Ama ne önemi vardı ki? Maksat mültecilere, muhacirlere karşı halkı kışkırtmak olunca bunu sağlayabilecek her türlü malzemeye başvurmakta ne sakınca olabilirdi ki? Zaten ırkçı, milliyetçi kafa yapısı açısından “mevzubahis olan vatansa, yalan da teferruat” sayılmaz mıydı?

Aslında Ümit Özdağ biraz rahatlamalı, değişik şehirlerde basit hadiseleri, hatta çoğu zaman söylentiyi bahane ederek Suriyeli muhacirlere yönelik linç girişimleri çoğalıyor. Tahrik kampanyası maya tutuyor gibi!

Hatta geçtiğimiz hafta Ümit Özdağ’ın memleketi olan Gaziantep’te yaşanan hadise de bu bağlamda değerlendirilebilir! 2 kişi cep telefonunu gasp etmek istedikleri Suriyeli 19 yaşındaki bir kızı bıçaklayarak öldürmüş, yanındaki arkadaşını ise ağır yaralamışlardı.

Şöyle bir düşünelim, eğer gaspçılar Suriyeli muhacirler ve gasp edilen de Türkiye vatandaşı bir kız olsaydı kim bilir neler söylenir, ne kıyametler kopartılırdı! Ama gaspa uğrayan ve katledilen kişi Suriyeli olunca bu zevatın sesi soluğu çıkmadı!

Kim bilir belki de ülkeden def etmek istedikleri yaratıklardan birinin bu şekilde ortadan kaldırılmış olmasından memnuniyet duymuş da olabilirler. Sonuçta bombalardan, katliamlardan kaçarak bu ülkeye sığınan insanlara acımayanların gasp edilmiş bir masum için üzülmelerini beklemek zaten anlamsız olmaz mı?

Yorum Analiz Haberleri

Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...