Mücadele İyileştirir  

MÜCAHİT GÖKDUMAN

Psikiyatrik hastalıklarda belirtilerin mümkün olduğunca geçmesi ve kalıcı bir iyilik halinin sağlanması tedavinin ana hedefidir. Bunun için ilaçların merkezi bir rolü vardır. Lakin bu yaklaşım çoğunlukla eksik kalmaktadır. Tedavinin doğru bir şekilde yerleşmesi ve dış dünyanın olumsuz etkilerine direnmesi kolay olmamaktadır.

Psikiyatrik hastalıkların birçoğu bir tümörün gelişim politikasını takip eder. Nasıl ki bir tümör olabildiğince alanını genişletmek ve bünyeye nüfuz etmek isterse önce belli alanlarda başlayan psikiyatrik rahatsızlık da kişinin iradesini ve hareket alanını teslim almak ister. Yani günün belli zamanlarında, belli bir şiddette başlayan problemler, kişinin kendini “bırakmasıyla” hayatının neredeyse tüm alanlarında etkili olmaya başlar. Çünkü psikolojik ve psikiyatrik hastalıkların temel motivasyonu “umutsuzluk” üzerine kuruludur.

Rahatsızlık kişiye bir daha asla eskisi gibi olamayacağını ve gittikçe bu hastalık tarafından kuşatılacağını telkin eder. Bunu kişiye inandırdığı dikte edebildiği ölçüde başarılı olur. Depresif bir hasta, bir daha asla mutlu olamayacağını düşünür. Takıntılı (obsesif kompulsif) bir hasta kafasında takıntılarının kendisini yendiğini kurar. Kaygı bozukluğu olan bir hasta için gelecek hep karanlık gözükür. Alkol ve uyuşturucu madde kullanımı olan bir hasta, durumunu değişmez bir kader olarak görür. Bu olumsuz örnekler elbette çoğaltılabilir.

Bütün bunların aksine psikiyatrik hastalıkların bir esası daha vardır: Kişiyi iyileştiren şey, hedefe varması kadar bu yolda gösterdiği mücadeledir. Aslında sabır ve ümitle yolda olmak, mücadele ruhuyla yaşamak hastalığın empoze ettiği yenilmişlik algısına en güçlü itirazdır. Bu yol ve tutum bir hayatta kalma, varolma ve kendini gerçekleştirme biçimidir. Hastalığı tanımak ve onun belirtileri kadar propaganda ettiği ümitsizlik aşılayan söylemlere karşı aktif bir şekilde direnmek iyileşme olgusunun esasını oluşturur.

Hastalığın inatçı olması mutlaka yenileceğimiz anlamına gelmez. Bu, sadece bizim ondan daha fazla inatçı daha doğrusu azimli ve sebatkar olmamızı gerektirir. Unutmayalım ki hedefe varmaktan önce insanı mücadele iyileştirir.