MOSSAD'ın Katlettiği Tunuslu Mühendisin Ölümüne Tepkiler Büyüyor

Zevvari suikasti ülkede İsrail karşıtlığını artırırken, Filistin'e desteği güçlendiriyor.

Tunuslu uçak mühendisi Muhammed Zevvari'nin suikastında İsrail istihbarat teşkilatı MOSSAD'ın parmağının olduğu iddiaları ülkede İsrail karşıtlığını artırırken, Filistin'e desteği güçlendiriyor.

Başkent Tunus ve Safaks'ta Zevvari'nin ölümü çeşitli şekillerde protesto edildi.

Başkentteki Habib Burgiba Caddesi'nde Tunus Öğrenci Konfederasyonu tarafından düzenlenen gösteride ilginç sahneler yaşandı.

Zevvari'nin de öğrencilik yıllarında üye olduğu Öğrenci Konfederasyonu üyeleri, Habib Burgiba Caddesi boyunca Tunus ve Filistin bayraklarına sarılı tabut taşıyarak sembolik cenaze töreni düzenledi. Protestoların merkezi olan Milli Tiyatro binası önünde toplanan göstericiler İsrail karşıtı, Filistin'e yanlısı sloganları attı.

Tunus Öğrenci Konfederasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Necmeddin Falihi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, konfederasyonun; devletin, İsrail istihbarat teşkilatı aleyhinde uluslararası platformlarda davalar açmasını ve suikastle ilgili halka karşı dürüst olmasını istediğini söyledi.

Konfederasyon Yönetim Kurulu Başkanı Üsame Sevvara da "Devletten istenen, şehidin adının Tunus Üniversitesinde ölümsüzleştirilmesi ve ruhunun anısına araştırma merkezleri ve üniversitelerin geliştirilmesidir." dedi.

Zevvari'nin memleketi Safaks'ta bir lig maçının oynandığı futbol stadında yapılan gösteride de futbol severler tribünlerde Zevvari'ye ait dev poster ve büyük bir Filistin bayrağı açtı.

Bir dakika saygı duruşuyla başlayan maç boyunca Filistin'i destekleyen sloganlar atıldı.

Tunuslu uçak mühendisi Muhammed Zevvari 15 Aralık'ta Safaks kentindeki evinin önünde yabancı olduğu kaydedilen silahlı kişiler tarafından öldürülmüştü.

Suikastın ardından olayda İsrail'in parmağı olduğu iddiaları toplumda infiali artırdı. Olayın ardından Safaks kentinde olay mahallinde yapılan televizyon çekimlerinin canlı olarak İsrail 10'uncu kanalında yayınlandığının anlaşılması Tunusluların tepkilerinin artmasına neden oldu.

Resmi makamların başlangıçta olaylara karşı tepkisiz kalması Tunus'ta tepkilerin artmasına neden olmuştu. Ancak olayla ilgili incelemelerin derinleşmesiyle yabancı unsurunun güçlenmesi ülkede ulusal bilinç göstergesi olarak protestoların artmasına neden oldu. Son olarak Tunus parlamentosu genel kurulunda olayla ilgili oturum düzenlendi.

*

Konuyla Ahmet Varol’un 22 Aralık 2016 tarihli Yeni Akit’teki yazısında şunlar kaydedilmişti:

Tunuslu Mühendise Suikast

Türkiye’de Rusya büyükelçisine suikast düzenlenmesinden birkaç gün önce, 15 Aralık 2016 Perşembe günü önemli bir suikast gerçekleştirildi. Fakat Tunus’taki bu suikast tabii Rusya’nın Ankara büyükelçisinin öldürülmesi olayı kadar dünyada sarsıntıya yol açmadı. Arap dünyasında ilk günlerde biraz ağırlıklı gündem oluşturdu diyebiliriz. Fakat Rusya’nın Ankara büyükelçisinin öldürülmesi olayından sonra Arap dünyasının medyasında da bu olayın gölgesinde kaldı ve yavaş yavaş gündemin dışına itildi. Siyonist işgal rejiminin cinayet şebekesini en çok cesaretlendiren de bu oluyor. 

Tunus’taki suikastın hedefinde başarılı uçak mühendisi Muhammed Ez-Zuvari vardı. Peki, bir uçak mühendisi neden öldürülür? Birileriyle kişisel sürtüşmesi olduğu için mi yoksa uçak sanayi piyasasında rekabet edenlerden birilerinin işlerini bozduğu için mi? Belki. Ama Muhammed Ez-Zuvari’nin öldürülmesinin sebebi bunların hiçbiri değil. Çünkü onun kimseyle kişisel bir hesabı olmadığı gibi uçak sanayisi alanında birilerinin işlerini bozan, rekabet alanına giren projesi veya çalışması da yoktu. Ama onun öldürülmesinin sebebini ortaya koyan dolayısıyla suçlu hakkında yeterli ipuçları veren önemli gerçekler var. 

Muhammed Ez-Zuvari yaklaşık on yıldan beri mesleki bilgisiyle ve tecrübesiyle Filistin direnişine yardımcı olan, onun savunma tekniklerini geliştirmesine katkıda bulunan önemli bir şahsiyetti. Bu konuda özellikle Filistin İslâmî Direniş Hareketi (Hamas)’ın askerî kanadı durumundaki İzzettin Kassam Tugayları’yla yardımlaşıyordu. Son olarak da İzzettin Kassam Tugayları’nın insansız hava araçları Ebabil’in geliştirilmesinin başını çekenlerdendi. Kassam Tugayları’nın Tel Aviv’e kadar ulaşabilen füzelerin ardından bir de insansız hava aracı geliştirmesi ve bu alandaki çalışmalarını işgalcileri ciddi şekilde endişelendirecek bir düzeye getirmesi ise işgalci siyonistleri ciddi şekilde kızdırıyordu. Dolayısıyla projenin içinde kimlerin bulunduğunu tespit edebilmek için konunun gündeme geldiği tarihten beri çok sıkı bir istihbarat çalışması yürüttüğü tahmin ediliyordu. 

Muhammed Ez-Zuvari’nin Filistin direnişine katkısı sadece Ebabil projesini geliştirenler ve uygulayanlar arasında yer almaktan ibaret değildi. Özellikle 2014 saldırısı karşısında Filistin direnişinin savunma tekniklerini geliştirmesine önemli katkıları olmuştu. Ondan önce de mesleki bilgisini ve tecrübesini bu mücadeleye destekte değerlendirme konusunda önemli çalışmaları olmuştu. 

Kassam Tugayları da yaptığı açıklamada Muhammed Ez-Zuvari’nin Filistin direnişinin bir ferdi olduğunu dile getirerek sahiplendi. Şehit edilmesi münasebetiyle aynı zamanda Hamas tarafından Gazze’de bir taziye çadırı kuruldu. 

Görünüşte bir istihbarat örgütü vasfı taşıyan gerçekte ise siyonist işgal rejiminin bir cinayet ve mafya teşkilatı olarak çalışan MOSSAD’ın ise bu türden birçok cinayetin planlayıcısı ve faili olduğu biliniyor. Daha yakın zamanda Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin liderlerinden Ömer Nayif’i, Filistin’in Sofya’daki büyükelçiliğini basarak öldürenler MOSSAD’ın canileriydi. Bundan yaklaşık yedi yıl önce Hamas’ın askerî kanadının komutanlarından Mahmud El-Mebhuh da yine MOSSAD canileri tarafından Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde kaldığı oteldeki odasının basılması suretiyle hunharca katledildi. 

İşgal rejiminin bu cinayet şebekesinin özellikle Filistin direnişinin askeri kanadıyla ilişkisi olduğunu tespit ettiği kişileri ülkelerin egemenlik haklarını dikkate almadan yerlerini tespit ettiği zaman öldürdüğü biliniyor. Dolayısıyla henüz işgal rejimi açıkça sahiplenmiş olmasa da Muhammed Ez-Zuvari’nin de MOSSAD şebekesi tarafından öldürüldüğü açıktır. Zaten dolaylı bazı işaretler de işgal rejiminin bu cinayeti sahiplendiğini gösteriyor. 

Bütün bu cinayetler aslında siyonist işgal rejiminin gerçekte bir devlet değil terör örgütü olduğunu gözler önüne seriyor. 

 

Tunus Haberleri

Tunus rejimi Filistin yanlısı aktivistlere baskıyı artırıyor
Tunus Cumhurbaşkanı Said, ikinci dönem cumhurbaşkanlığı için yemin etti
Tunus’ta yüzde 28 katılımın olduğu seçimleri darbeci kazandı(!)
Tunus siyasi mahkumlara yönelik kötü muamelelerle gündemde
Tunus'ta Nahda Hareketi üyesi onlarca kişi gözaltına alındı