Cemaat-i İslami'nin Pakistan kolu lideri Münevver Hasan, Bangladeş’teki idamın idam arkasında ABD, Batı ve Hindistan'ın olduğunu söyledi.
Bangladeş'te Cemaati İslami Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla'nın idamı ardından çatışmalar sürerken, Pakistan'da da gösteriler vardı. Ülke genelinde Abdülkadir Molla'nın idamı büyük kitleler tarafından protesto edildi.
Geçtiğimiz cuma günü Pakistan'daki camilerde Abdülkadir Molla için gıyabi cenaze namazı kılındı, Bangladeş hükümeti protesto edildi. Gösteriler hafta sonunda da devam etti. Pakistan Cemaat-i İslami partisi lideri Münevver Hasan da dün İslamabad’da konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi, ülke genelinden gelen parti delegelerine hitap etti.
Toplantıda, Bangladeş hükümetinin savaş mahkemeleri yoluyla insan haklarına aykırı, taraflı ve planlı bir şekilde Cemaat-i İslami üyelerini infaz etmek için çalıştığına dikkat çekildi, uluslararası kamuoyunun tepkilerinin gözardı edildiği vurgulandı.
HÜKÜMET SEÇİMİ KAYBEDECEĞİNİ ANLADI
Toplantı sonrası TRT Türk’ün sorularını yanıtlayan Münevver Hasan, alınan idam kararının arkasında Batılı devletlerin olduğunu ileri sürdü. Hasan "Bu infazın arkasında sadece Hindistan değil ABD ve Batılı taraftarları da var. Gücünü yitirmekte olan çaresiz ve seçimlerde hezimete uğrayacağını bilen Bangladeş hükümeti onlarla işbirliği yapıyor. Bu demokrasiyle kesinlikle bağdaştırılamaz” diye konuştu.
Pakistan hükümetinin bu infaza karsı gerekli tepkiyi göstermediğini de belirten Hasan, şöyle devam etti: "İki ülke arasında imzalanmış bir anlaşma var savaş suçları mahkemelerinin kurulmayacağına yönelik. Ama Bangladeş hükümeti bu anlaşmaya rağmen adil olmayan bu mahkemede kanunsuz kararlarla cinayet işliyor. Pakistan devletiyse maalesef sessiz kalıyor. Bunu anlayabilmemiz mümkün değil."
PAKİSTAN PARLAMENTOSU İDAMI KINADI
Diğer yandan Pakistan parlamentosu dun Cemaati İslami milletvekillerinin önergesini kabul ederek oy birliğiyle Bangladeş’in Abdülkadir Molla'yı idamını yayınladığı bildirgeyle kınadı. Bildirgede Abdülkadir Molla'nın ailesine başsağlığı dilenerek, adil olmayan yargılama sonucu gerçekleştirilen infazın insan haklarının açık ihlali olduğu dile getirildi.
GÜLAM AZAM DA İDAMLA YARGILANIYOR
Bu arada, Bangladeş’te Cemaat-i İslami’nin lideri Gülam Azam da idamla yargılanıyor. TRT Dünya Gündemi'ne konuşan Azam'ın oğlu Mamoon El Azami sözde savaş suçları mahkemesinde birçok usulsüzlük işlendiğine dikkati çekti.
Azami, ülkenin halihazırdaki başbakanı Şeyh Hasina’nın babası Mucibür Rahman (ülkenin ilk cumhurbaşkanı) tarafından iki yasadan birincisinin savaş suçu işleyen ordu mensupları ve paramiliter grupları, ikincisinin de bu askerlerle işbirliği yapan sivilleri kapsadığını ve babası Gülam Azam ve bugün yargılanan diğer Cemaat-i İslami liderlerinin bu iki yasa çerçevesinde de 2001 yılına kadar hiçbir koğuşturmaya tabi tutulmadığını hatırlattı.
ULUSLARARASI MAHKEME KURULSUN
Azami, şunları söyledi: “Mevcut iktidar partisi 2001 yılına kadar asla babamı savaş suçlusu olarak suçlamadı. Kırk yıl boyunca babam bir kez olsun karakola düşmedı. Savaş suçları yargılamaları, uluslararası kurumlarca gerçekleştiriliyor. Ruanda, Bosna, Kamboçya’da hep uluslararası otoritelerce yapılmıştır. Şayet babama veya liderlere yönelik savaş suçları bağlamında bir suçlama varsa, buyurun uluslararası mahkemeye gidilsin. Kaldı ki, bu kurumlar İslami kurumlar, çalışanlar Müslüman da değil... Buyurun o kurumlara müracaat edelim. Açık yargılama olsun..."
YARGILANMADAN TUTUKLAMA YAPILDI
Azami, şu anki başbakanın babası tarafından gündeme getirilen ve 1973’te kurulan Savaş Suçları Mahkemesi’nin ordu mensuplarını kapsadığını, ancak şimdi sivillere uygulandığını vurguladı. Uygulamada da çelişkiler yaşandığını kaydeden Azami, şunları söyledi. “40 yıl yargılanmamış insanları şimdi mahkemeye çıkartıyorsunuz. Daha da ötesi. Yargılamadan önce tutuklamalar yapılıyor. Normalde nasıl olması lazım. Önce soruşturma, suçlamaları kanıtla ve mahkeme tutuklama yapar. Ne ev hapsi ne başka birşey var. Doğrudan tutuklamalar söz konusu" diye konuştu. Azami, babasının halen 91 yaşında olduğunu ve yardıma ihtiyacı olduğunu fakat buna rağmen tutuklu yargılandığıa dikkat çekti.
GÖSTERİLERDE ÖLÜ SAYISI 30’U GEÇTİ
Öte yandan, Abdülkadir Molla'nın şehit edilmesinin ardından Bangladeş’te şiddet tırmanıyor. Cemaat-i İslam yetkililerinin genel grev kararı alması ile önceki gün başkentte protestolar düzenlendi.
Gösterilerde yaşanan şiddet olayları sırasında ölenlerin sayısı ise 30'u geçti. Sathkhira bölgesinde göstericiler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda, Cemaat-i İslami'nin 4 üyesinin de bulunduğu 5 kişi hayatını kaybetti. Böylece Molla'nın idamının ardından gerilimin tırmandığı ülkede ölenlerin sayısı 30'u aştı.
Başkent Dakka'da çıkan olaylarda 11 yaşındaki bir çocuk plastik mermiyle başından ve boynundan vuruldu. Olaylarda 300’ün üzerinde kişi yaralandı, 200’ün üzerinde gösterici de gözaltına alındı.
CEMAATİN BÖLGE BAŞKANI İNFAZ EDİLDİ
Haftasonu yaşanan çatışmalarda hayatını kaybedenler arasında Cemaat-i İslam Partisinin Lakshmipur Bölgesi Başkan Yardımcısı Feyiz Ahmet de vardı. Lakşımipur hastanesi yetkilileri, Feyız Ahmet'in cesedinin kimliği bilinmeyen kişilerce hastaneye bırakıldığı bilgisini verdi.
Ailesi ise gece evlerine gelen Özel Harekat ekiplerinin Feyiz Ahmet'i zorla dışarı çıkararak öldürdüğünü kaydetti.
BAĞIMSIZLIK TÖRENLERİ ERTELENDİ
16 Aralık 1971’de bağımsızlığını ilan eden Bangladeş’in 42. bağımsızlık yıldönümünü ise idam tartışmalarının gölgesinde kutlandı. Abdülkadir Molla'nın idamının ardından yükselen tansiyon nedeniyle resmi törenlerin ertelendiği ülkede, halkın bir bölümü zafer günü nedeniyle sokaklardaydı.
Anma etkinliklerine Muhalefet lideri ve Bangladeş Ulusal Partisi Genel Başkanı Halede Ziya da katıldı. Bağımsızlık yıldönümü kutlamalarında bir de dünya rekoruna imza atıldı. Guinness yetkililerinin de tanıklık ettiği rekor denemesinde 27 bin gönüllünün katılımıyla bangladeş bayrağı oluşturuldu.
Kaynak: Kuzey Haber Ajansı