Modernlik: Kadının Açılması ve İçki İçilmesi

Türkiye'de modernliğin iki temel parametresi vardır: 1.Kadının açılması, 2.İçki içilmesi.

Faruk Beşer

Sizin modernliğiniz batsın

Bir mütearifedir ki, Türkiye'de modernliğin iki temel parametresi vardır:

1.Kadının açılması, 2.İçki içilmesi.

Malum, Modernizm Batı'da farklı bir hayat tarzı oluşturdu. Akıl ve bilimden başka bir rehberi bulunmayan bu hayat tarzı; doğal olarak hesabı kitabı, cenneti cehennemi reddedecekti. Nominal bir cennet ve cehennem varsa o da bu dünyadaki yaşayışınızdan ibarettir.

Durum böyle olunca değerler parçalandı; dini geleneğin, anneliğin, babalığın, yaşlılığın, hatta ailenin ve nikâhın bir meziyeti kalmadı. Herkes kendi başına yegâne değer oldu. Her şey haz almaya indirgendi, Hedonizm doğdu. Kim neden zevk alıyorsa onu yapması doğal karşılandı.

Beden benim bedenim, ne istersem yaparım sloganları attılar. Yani insan kendine/nefsine tapar oldu. Hem âbid hem mabut haline geldi.

Eşcinsel evlilikler zuhur etti. İnsan, hiçbir hayvanın aklına gelmeyen pislikler düşündü, rezillikler üretti. Üçüncü bir cins doğdu.

Bütün bunlar olurken problemler çıkarsa özgürlüklerin sınırlandırılması da zorunlu olarak kabul edildi ve insanın yapıp ettiklerine sadece, 'başkasına zarar vermedikçe' kaydı konuldu.

İyi de bu zararı nasıl düşüneceğiz, nasıl hesaplayacağız? Meseleye anlık mı, yoksa ömürlük mü bakacağız?

Şu bilgiler doğruysa alkol gerçekten onu savunanların aklını zedelemiş olmalı:

'Türkiye'de cinayetlerin yüzde 85'i, eşlerini dövenlerin yüzde 70'i, trafik kazalarının yüzde 65'i, intihar edenlerin yüzde 90'ı, akıl hastalarının yüzde 60'ı, şiddet olaylarının yüzde 50'si ve ırza tecavüzlerin yüzde 50'sinin sebebi alkoldür'.

Avustralya'da yirmi milyon nüfusun bir milyonu birinci özellikle alkol ve uyuşturucu sebebiyle akıl hastası.

Durum böyle iken bizim modern yazarlarımızdan biri, inadına içeceğim, diyor. Senin gibilerin içme özgürlüğüne bedel, birileri de mallarını ve canlarını kaybedecekler.

Onun gölgesi bir diğeri, tecavüze susarlar da öpüşmeye karşı çıkarlar diye yakınıyor.

Anlaşılan herkes hala yapabildiğini kurtarma peşinde. Biraz sonra hiç birine mecaliniz kalmayacak, merak etmeyin.

Sizin modernliğinize tüküreyim, bin kez tüküreyim.

Öyle bir şeyi özgürlük sayacaksınız ki, başkalarının en temel özgürlüğü olan yaşama hakkını ellerinden alacak, insan neslini adileştirecek.

Necip Fazıl diyordu ki:

Dinde zorlama yoktur, insan hürdür elbette.

İster dünyada pişer, isterse ahirette.

Evet, insanın en temel iki zevki, boğazı ve cinselliğidir. İstediğini yemek, karnı doyunca da istediğine sarılmak… Ama bunu hiçbir hayvan yapmaz. Hayvanların da tabii bir düzeni vardır, asla sapkınlık göstermezler. Bundandır ki, Allah Rasulü şöyle buyurmuş:

'Bana iki aralığınızı garanti edin, ben de size cenneti garanti edeyim; ağzınızı ve cinsel organınızı'.

Derler ki, Moğol İstilası sırasında Şam'da işgalci Moğol askerleri oturmuş kafayı çekerlerken İbn Teymiye öğrencileriyle oradan geçmekte imiş. Bazı öğrencileri alenen içki içen askerlere müdahale etmek istemişler. İbn Teymiye; bırakın, demiş. Allah içkiyi yasaklarken, çünkü içki sizi Allah'ı anmaktan alıkoyar gerekçesiyle yasaklamış. Bunlar ise ayık oldukları zaman Allah'ın anılmasını yasaklıyorlar. Bırakın içsinler de Allah'ın anılmasını yasaklayamasınlar.

Bu iki aralığın her türlü giriş çıkışlara serbest hale getirilmesini savunan bizim modernlerimiz için de bu bir tedbir olabilir mi bilmiyorum. Teselli için de olsa, inadına içseler de başka bir şey yapmaya mecalleri kalmasa, diyebilir miyiz?

Ama herkesin kendileri gibi olmasını reklam etmesinler.

YENİ ŞAFAK

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?