Modern Çağda Müslüman Kadınların Sorumlulukları

Hülya Şekerci, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nde Özgür-Der Amasya Temsilciliğinde “Modern Çağda Müslüman Kadınların Sorumlulukları” başlıklı bir seminer verdi.

HAKSÖZ-HABER

6 Mart 2015 Cuma gecesi Özgür-Der Amasya Temsilciliğnde, Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi Hülya Şekerci tarafından “Modern Çağda Müslüman Kadınların Sorumlulukları” başlıklı bir seminer verildi.

ŞEKERCİ, modern çağda kadınıyla - erkeğiyle Allah’a karşı sorumluluk ve ahiret hesabını görmezden gelen cahili - kapitalist bir kuşatma altında olduğumuzu ve bu kuşatmaya aşmak için güçlü bir iradeye sahip olmamız gerektiği vurgusuyla konuşmasına başladı.

ŞEKERCİ, Kapitalizmin egemen olduğu modern çağın en önemli unsuru olan tüketim kültürünün ahlaki yozlaşmayı da beraberinde getirmesi nedeniyle neslimizin tehdit altında olduğundan bahisle, bu tehlikeden korunmak için kadın – erkek tüm Müslümanlara büyük görevler düştüğünü söyledi.

KADIN–ERKEK TÜM SORUNLARIMIZIN TEMELİ KUR’ANDAN UZAKLAŞMAMIŞ OLMAMIZDAN KAYNAKLANMAKTADIR

Müslüman kadının bu çağın yozlaştırıcı kültürüne karşı Kur’an - vahiy bilincini kuşanması gerektiğini söyleyen ŞEKERCİ, Müslümanların peygamberimizin vefatının ardından geçen 1400 yıllık süreçte iyice uzaklaşarak adeta kopma noktasına geldikleri Kur’anla olan bağlarını yeniden kurmalarının olmazsa olmaz deresinde hayati önem arz ettiğine dikkat çekti ve sözlerine şöyle devam etti;

“Kur’an hayatımızın anlamlandırılması ve planlanmasında temel referans - başvuru kaynağı olmalıdır. Yaşadığımız hayatın her alanında ve aşamasında, ölene değin bu temel kaynaktan beslenmemiz gerekir.

Kur’an kaynağından zihinlerini besleyen kadın – erkek tüm bireyler hayata Allah’a karşı sorumluluklarından ve ahiret endişesinden uzak bir şekilde, adeta bir oyun ve eğlence olarak değil; Allah’ın rızasını kazanarak ahiret kurtuluşuna erişmek için yerine getirmek zorunda oldukları sorumluluklar penceresinden bakar ve yaşarlar.

MODERN ÇAĞIN SAPMALARINDAN ANCAK KUR’ANLA BESLENEN KADIN–ERKEK MÜSLÜMANLAR KURTULABİLİR

Ancak Kur’an kaynağından doğru ve yeterince beslenen bireylerde oluşabilecek, Allah’a şirk koşmadan iman ile ahirete kesin bir gerçek olarak iman anlayışının mutlak neticesi olan bu doğru – hak penceresinden bakış; günümüzde hakim hale gelmiş olan bireyselciliği (sadece kendini düşünmeyi), nemelazımcılığı (başkalarının dert ve acılarına ilgisiz kalmayı) aşmamızı sağlayıp, kadın – erkek tüm Müslümanları ahiret kurtuluşu için dünya hayatında fedakar ve adanmış kılar ve her yönden kuşatıldığımız modern çağın yozlaştırıcı etkisinden kurtulmamızı sağlar.

Eğer Müslüman kadınlar bu kimliği kuşanamazlarsa basit karı koca tartışmalarından tutun, çocuklarının basit sorunlarıyla karşılaştıklarında fazlasıyla etkilenir ve hayatın çok basit sorunları içinde boğulup, ahirette hesap verecekleri gerçek sorumlulukları ve sorunlarını unutmaya başlarlar.

ÜMMETİN GERÇEK DERTLERİYLE DERTLENEMEYENLER, HAYATIN TUZU BİBERİ OLAN BASİT SORUNLARDA BOĞULUP AHİRETİ BİLE KAYBEDEBİLİRLER

Memleketimizde basit karı koca, çocuk ve arkadaş anlaşmazlıkları içinde boğulan kadınlarımız, başta Suriye olmak üzere pek çok İslam Memleketinde milyonlarca kadınımızın başta can, namus, çocuk ve eşlerinden olmak tehlikesi altında ve hayvanların bile yaşamakta zorlandığı kamplarda yaşamakta olduğunu, yüz binlercesinin bu tür acıları tattığını ve halen tatmaya devam ettiklerini hatırlamaya çalışmalıdırlar ki, basit sorunlarda boğulmaktan kurtulabilsinler.

Ancak tüm Ümmet coğrafyasının dertleriyle dertlenen Müslüman kadınlarımız, bir elimiz yağda bir elimiz balda, adeta sahte dünya cennetinde yaşadığımız şu andaki hayatımızın, aslında tuzu biberi olan basit aile ve arkadaşlık anlaşmazlıklarıyla boğulmaktan kurtulabilirler.”

MÜSLÜMAN KADIN ÖNCE KUL, SONRA ANNEDİR

ŞEKERCİ sözlerine devamla; kadınlarımızın kendilerini sadece ANNELİK SORUMLULUĞU - ROLÜ ile tanımlamalarının eksikliğine dikkat çekerek, en öncelikli sorumluluğumuz, bizi imtihan amacıyla yaratan Allah’a, en önemli rolümüz ahiret kurtuluşumuz için kulluk olup; Allah’a karşı sorumluluğumuz ve ahiret kurtuluşu için yapmamız gerekenlerin, başta eşimiz ve çocuklarımız olmak üzere tüm insanlara karşı sorumluluklarımızın yerine getirilmesinde motor işlevi görmesi gerektiğini ifade etti.

ŞEKERCİ; Tevbe Suresi 71. Ayette geçen “Mümin erkekler ve Mümin kadınlar birbirlerinin velisidirler” hükmü gereğince, kadın yada erkek bakış açısıyla değil, Allah’a karşı sorumluluk ve ahiret kurtuluşu hedefine kilitlenmiş Mümin bireyler olmamız gerektiği vurgusuyla konuşmasını tamamladı.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Akademi Beyoğlu'nda Barbie filmi üzerinden haz, beden ve tüketim ilişkisi söyleşisi
Gazze yürüyüşüne şahit olan vicdanlı Norveçliler gözyaşlarıyla destek oldular!
“Yükselen yeni milliyetçilik”
Bursa'da Gazze Dayanışma Platformu çağrısıyla Gazze için eylem gerçekleştirildi
Peygamber dostu dört güzel insan