İddiaya göre PKK bu yılın ilk yarısında silahları bırakacak.
Devlet ile İmralı arasında yapılan görüşmelerde, sürecin sabote edilmemesi halinde kısa zaman içinde önemli bir yol katedilmesi hedefleniyor. Hükümet ve BDP kanadından yapılan açıklamalar bu yönde. 2013 yılı ilerleme kaydedilmesi için fırsat olarak görülüyor.
İddiaya göre, taraflar arasındaki temaslarda 2013 yılının ilk altı ayında örgütün silah bırakması, ikinci altı ayında PKK kamplarının boşaltılması hedefleniyor. Son olarak da Türkiye'de 'adli sicil kaydı' olmayan örgüt üyelerinin Türkiye'ye girişine izin verilmesi, lider kadrosunun ise yurtdışında yaşamasına imkân tanınması bekleniyor.
METE ÇUBUKÇU: BİR HEYET DE İMRALI YOLUNDA
Gazeteci Mete Çubukçu, İmralı görüşmelerinin yanısıra Kandil'le de görüşmelerin yapılmak üzere olduğunu söyledi.
Çubukçu, Akşam Gazetesi'nde konuk yazar olarak kaleme aldığı makalesinde şunları yazdı:
"Eylül ayında MİT müsteşarı İmralı'da Öcalan'la görüştü. Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata İmralı'ya gitti. Ama bu ziyarete paralel olarak başka bir görüşme de söz konusu. MİT'ten başka bir heyet Kandil yolunda. Heyet Kandil'de görüşmeler yapacak. Heyette kimlerin yer alacağını bilmiyoruz. İmralı görüşmesi sonrası bu görüşmenin gerçekleşmesi mümkün. Yani bu kez devlet süreç konusunu Kandil'e anlatıyor. Öcalan'ın mesajı Kandil'e iletiliyor ve Kandil'in tepkisi bekleniyor. Öcalan, Kandil'i göz ardı ederek yola çıkamayacağını biliyor."
Kandil büyük oranda Öcalan'ın planını kabul edecektir. Ancak, ayrık otlarının itirazı olacak, kopma yaşanacaktır. Bunlara hazırlıklı olmak gerekiyor. Hazırlıklı olunması gereken bir diğer nokta ise tıpkı 1993 ve 2011'de yaşanan Bingöl ve Silvan olaylarına benzer girişimlerdir. Hükümet ve İmralı bu konuda kararlı ise bu girişimlerin tuzağına düşmemelidir."
KARARLAR SON MGK'DA ALINDI
Yapılan tüm bu görüşmelerle ilgili olarak 2011 Aralık ayındaki MGK'da karar alındığı belirtiliyor. Son MGK'da gündeme gelen stratejiye göre; artık örgüt ve yöneticileri ile doğrudan temas değil, sözü geçen Kürt isimler ve siyasi aktörler üzerinden müzakere yürütülmesi kararlaştırıldı.
Ahmet Türk ve Ayla Akat da bu nedenle seçildi. Bu isimlerin seçilmesinde sorunun çözümüne yönelik iradeleri ve ılımlı tavırları da etkili oldu. Örgüt içinde çok parçalı yapı ve farklı grupların oluşu, devletin zirvesinde de değerlendirildi. Abdullah Öcalan ismi, Kürt halkı nezdinde gördüğü değer ve halkın sevgisi nedeniyle seçildi. Öcalan'ın yapacağı "Silahı bırakın" çağrısına PKK'nın tümüyle uymayabileceği ancak halkın iradesine ve baskısına direnemeyeceği tespit edildi. Bu nedenle Öcalan üzerinden halkı ve sonrasında örgüt üyelerini etkilemek amaçlandı. Sorunun çözümü için BDP'lilerin de içinde yer alacağı yeni Anayasa çalışmaları da önemli bir adres olarak gösterildi. Kürt halkının taleplerinin altyapısı bire bir görüşmelerde hazırlanacak ve uzlaşılan maddeler parlamentoda gündeme getirilecek.
DAR EKİP YÜRÜTTÜ
İmralı ile müzakereler, Hakan Fidan'ın ve BDP'li vekillerin ziyareti MGK toplantısında hiçbir şekilde gündeme gelmedi. Bu süreç dar bir ekip tarafından, gizli ve titiz bir şekilde yürütüldü. MGK toplantılarında; ilkesel olarak bazı konular konuşuldu, sunumlar yapıldı. Öte yandan PKK'nın mali kaynaklarının kesilmesine yönelik çalışmalar da sürüyor.
Dünya Bülteni