Mısırlı çok sayıda siyasi aktivist Pazar günü Gazeteciler Sendikası önünde bir protesto gösterisi düzenleyerek siyonist savaş gemisinin Mısır'ın Süveyş Kanalı'ndan geçmesini protesto etti.
Protestocular, "İşgal gemilerinin geçişine hayır" ve "Kahrolsun işgal gemileri" yazılı pankartlar taşıdılar.
Geçtiğimiz Perşembe günü sosyal aktivistler, Mısır ve İsrail bayrakları çekili olan bir İsrail savaş gemisinin Süveyş Kanalı'ndan geçişini gösteren bir videoyu sosyal medya ağlarında dolaşıma sokmuştu.
Söz konusu video Mısır'da halkın öfkesine neden oldu. Görüntülerde bazı Mısırlıların İsrail savaş gemisinin Mısır sularından geçişini kınayan ve eleştiren yorumlarda bulundukları duyuluyordu.
Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik soykırım savaşı devam ederken geminin geçişine izin verdiği için Mısır devletini kınadı.
Cuma günü Mısır Süveyş Kanalı İdaresi, farklı uyruklardan gemilerin kanaldan geçişine izin verilmesiyle ilgili sorulara yanıt vermek üzere bir açıklama yayınlayarak “kanalın dünyanın en önemli deniz koridoru olma statüsünü korumak için temel bir garanti olan İstanbul Anlaşması hükümleri doğrultusunda, ister ticari ister askeri olsun, kanaldan geçiş yapan gemiler için geminin uyruğuna bakılmaksızın seyrüsefer özgürlüğünü garanti eden uluslararası anlaşmaları uygulama taahhüdünü” teyit etti.
Otorite açıklamasında “Savaş gemilerinin Süveyş Kanalı'ndan geçişi özel prosedürlere tabidir” dedi.
1888'de imzalanan İstanbul Anlaşması, tüm ülkelerin bu küresel tesisten yararlanma hakkını koruduğu için Süveyş Kanalı'na yönelik uluslararası muamelenin doğasının temel özelliklerini çizmiştir.
Süveyş Kanalı İdaresi, “Sözleşmenin birinci maddesinde Süveyş Kanalının, ister savaş zamanında ister barış zamanında olsun, milliyet ayrımı yapılmaksızın her ticari veya askeri gemiye her zaman serbest ve açık olacağının öngörüldüğünü” belirtmiştir.
Geçtiğimiz günlerde İsrail'e patlayıcı taşıyan bir gemi de Mısır limanlarında demirlemişti.
Mısır ordu sözcülüğünden söz konusu gemilerle ilgili yapılan açıklamada “İsrail ile hiçbir şekilde işbirliği yapılmadığı” ileri sürüldü.