Mısırın Refah’taki Yıkımı Endişeye Yol Açtı

Mısır ordusunun, Gazze Şeridi ile Mısır sınırındaki "bölünmüş şehir" Refah'ta başlattığı yıkım endişeye yol açtı.

Mısır ile İsrail arasındaki Camp David Anlaşması'yla ikiye bölünen Refah kentinde, sınır hattındaki tünellerin ardından Mısır ordusunun bölgedeki evleri de hedef alan yıkım faaliyetleri halk arasında endişeye yol açıyor. Sınır hattının ayırdığı aileler arasında zaten zorlukla yürütülen münasebetlerin, bölgedeki evlerin yıkılması ve sınır hattına kurulması planlanan tampon bölgeyle tamamen kesintiye uğramasından kaygı duyuluyor.

İsrail ile Mısır arasında 1978 yılında Camp David Anlaşması'nın imzalanması ve İsrail birliklerinin Sina'dan çekilmesinin ardından Refah kenti, yarısı Gazze'de yarısı Mısır'da olmak üzere ikiye bölündü. Refah'ın, Filistin ve Mısır'a dağılan topraklarında yaşayan Filistinli aileler de "aynı şehirde ancak yabancı ülkelerde" hayatlarına devam etti. İsrail, 2000 yılının eylül ayında başlatılan İkinci İntifada sırasında, sınırın Filistin tarafında yaşayanların evlerini yıktı, Filistinlilerin akrabalarını ziyaret ettikleri Salahaddin Sınır Kapısını da kapattı. 

Kentin ikiye bölünmesiyle Filistin ve Mısır'a dağılan aileler, dikenli teller ve yıkımlarla kendini gösteren fiziki engellere rağmen, sınır hattına kazdıkları tünellerle irtibatlarını devam ettirdi. İsrail'in ağır ambargosu altındaki Gazze'de mal ve akaryakıt gibi temel ihtiyaç malzemelerinin temininde hayati fonksiyon üstlenen tüneller, diğer yandan bölgedeki aile fertlerinin düğün ve cenazeler gibi önemli faaliyetlere katılmasına imkan tanıması açısından da toplumsal bir işleve sahip oldu. 

Mısır'da askeri darbenin ardından oluşturulan yönetimin, tünellerin ardından Refah'ın Mısır kesimindeki evlere yönelik yıkımlara başlaması, aileler arasındaki münasebetlerin tamamen kesintiye uğrayacağı endişelerine neden oluyor. Mısır ordusunun, denizden Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'na kadar 500 metre uzunluğundaki sınırı tüneller ve evlerden arındırarak tampon bölge haline getirmek istediği ifade ediliyor. 

Gazzeliler Geleceklerinden Kaygılı

AA muhabirine konuşan Gazze'deki Refah kenti Belediye Başkanı Subhi Ebu Rıdvan, "Mısır ve Gazze'yi birbirinden ayırmak için konan dikenli teller, bazen bir evin üstünden geçiyor ve tek bir evi ikiye bölüyor. Ailenin bir kısmı Filistin diğer kısmı Mısır'da kalıyor. Ancak kentin bölünmesine rağmen aileler iletişime devam etti" dedi.

Mısır'ın, sınırdaki evleri yıkarak tampon bölge oluşturmaya çalışmasının, iki taraftaki aileler arasında iletişimi koparmayı hedeflediğini vurgulayan Rıdvan, "Tampon bölge kurulması, Mısır tarafında 5 bin kişinin evinden olması demek, oradaki insanların bu tarafta aileleri var" diye konuştu.

Refah'ta yaşayan Filistinliler de, Camp David Anlaşması'nın bölgeyi ikiye ayırmasına karşın birbirlerine seslenme mesafesinde olduklarını ve dikenli tellerin ardından birbirlerini görebildiklerini belirterek, Mısır ordusunun, sınırdaki evlerin ülke güvenliğini tehdit ettiğini söylediğini ancak tam aksine bu evlerin Mısır'ın güvenliğinin teminatını olduğunu belirttiler.

Mısır Ordusunun Tünelleri Yıkması Ciddi Zararlar Veriyor

Refah Belediye Başkanı Rıdvan, Mısır ordusunun Mısır ile Gazze’yi birbirine bağlayan tünelleri yıkmasının kente ciddi zararlar verdiğini de belirtti.

Subhi Ebu Rıdvan, Mısır ordusunun Mısır ile Gazze’yi birbirine bağlayan yeraltı tünellerini, alternatif sunmadan yıkmasının kente ve kentte yaşayanlara ciddi zararlar verdiğini belirtti.

AA muhabirine konuşan Rıdvan, Refah kentinin büyük ölçüde Mısır ile Gazze arasında yer altında uzanan tünellere bağlı olduğunu ifade ederek, bu tünellerde çok sayısı kişinin çalıştığını, Refah ve Gazze’nin ihtiyaç duyduğu değişik malzemeyi ve hammaddeyi bu tüneller aracılığıyla temin ettiğini hatırlattı.

Mısır ordusunun Gazze’deki tünellere karşı başlattığı yıkım girişiminin, devrik Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek döneminde bile görülmediğine dikkati çeken Rıdvan, Mısır ordusunun, tünelleri patlayıcılarla havaya uçurarak ve suyla doldurarak, yer üstü zemininde ciddi hasarların oluşmasına yol açmasının yanı sıra, tünellerde çalışanların hayatlarını da tehlikeye attığını kaydetti.

Rıdvan, tünellerin kapatılmasının, belediyelerin kanalizasyon sularının tahliye edilmesi ile çöplerin toplanması ve evlere içilir suyun ulaştırılması gibi çalışmalarını olumsuz etkilediğini ifade ederek, tünellerin kapatılmasına devam edilmesi durumunda söz konusu çalışmaların tamamen duracağını dile getirdi. işaret etti.

Tüneller kapatılmaya başlandığından bu yana Gazze’ye doğru düzgün akaryakıtın giremediğinden şikayet eden Başkan, yakında Gazze’deki tek elektrik santralının üretiminin durma noktasına geleceğini bildirdi.

Gazzelilerin temel ihtiyaçlarını temin ettikleri bu tünellerin yüzde 95’inin kapatıldığını veya yıkıldığını duyuran Ebu Rıdvan, bu durumun ancak İsrail’in Gazze’ye 2006’da uygulamaya başladığı ambargonun etkilerini arttıracağını vurguladı.

Filistinlilerin Gazze ile Mısır arasında yerin altında 2008’den beri kazdıkları tünellerin sayısının bin 200’e ulaştığını söyleyen Rıdvan, tünellerin kapatılmaya başlanılmadan önce 220’sinin tam kapasiteyle çalıştığını, ancak şu an toplam tünel sayısının ancak yüzde 5’inin hizmet verebildiğini anlattı.

Rıdvan, akaryakıtın yanı sıra tıbbi malzeme ile gıda maddelerinin Gazze’ye girememesi sonucu çok sayıda kişi işsiz kaldığı için yoksulluğun artmasından endişe ettiğini sözlerine ekledi.

 

Filistin Haberleri

Batı Şeria’da 24 saatte 16 direniş eylemi gerçekleştirildi!
Hamas: İsrail Gazze'ye yardım ulaşmasını engellemek için her yolu deniyor
Katil İsrail, Gazze'de hastanenin jeneratörünü bombaladı
Siyonistlerin Gazze'de bıraktığı konserveler 15 çocuğu zehirledi!
İşgal rejiminin UNRWA kısıtlamalarına karşı UAD'den alınacak görüş bağlayıcı olacak