Asırlar boyunca İslam dünyasının en önemli ilim merkezleri arasında sayılan El-Ezher Üniversitesi, İslami hareketlere kan kusturan Hüsnü Mübarek rejiminin 'meşruiyet' kaynaklarından biri haline gelmişti. Diktatörlüğü yana yıkıla savunan Ezher Şeyhi Tantavi, Gazze'ye ambargo uygulanmadığını iddia ederek İsrail'e de destek çıkıyordu. Tantavi öldü. Ardından Hüsnü Mübarek devrildi. Yeni bir Mısır'la beraber yeni bir Ezher doğdu... ve yeni Ezher Şeyhi Ahmed Et-Tayyib, İhvan-ı Müslimin liderlerini makamında ağırlayarak bu yeniliğin altını kalın çizgilerle çizdi. Tayyib'in o buluşmada bir gazetecinin Usame Bin Ladin'le ilgili sorusuna verdiği cevap da yeniliğe işaretti: "Bölgede zalim ve saldırgan bir İsrail'in olması ve İsrail'in bölgeyi kontrol etmesi terörün birinci sebebidir."
Tayyib'in de belirttiği gibi, böyle bir buluşma –ve böyle bir beyanat- Mübarek devrinde mümkün değildi. İhvan-ı Müslimin'in rahatça partileşebilmesi zaten hiç mümkün değildi. Mısır hükümetinin Filistin İslami Direniş Hareketi (HAMAS) ile yakınlaşıp "Gazze'ye sınır kapısını daimi olarak açacağız" demesi ve sivil toplum kuruluşlarının aleni bir kampanyayla Gazze'ye yürüyüş tertip etmeye kalkması da mümkün değildi.
Mısır aslına dönüyor. Dönerken bir sürü sorunla karşılaşıyor, mesela Müslüman-Hıristiyan çatışması tezgâhıyla uğraşmak zorunda kalıyor, ama dönmeye devam ediyor.
Bu bir süreç. Şu günlerde sürecin belki de en önemli aşamasından geçiyor Mısır: Sivillerin askerî mahkemelerde yargılanmasına son verme mücadelesi.
Mübarek'e karşı ayaklandıkları günlerde kendilerine ateş açmadığı için orduya minnet duyan Mısırlı devrimcilerin, bu minnet duygusunu abartarak orduya 'açık çek' verebilecekleri söyleniyordu. Öyle olmadı. Devrimciler, Mübarek ve çevresinin yargı önüne çıkarılmasını temin etmek için orduyla çatışmayı göze aldılar. Şimdi de, internette fikirlerini beyan eden gençlerin bile tepesine binen askeri yargıyı sivil hayattan söküp atmak için harekete geçmiş bulunuyorlar. Bu amaçlarına da ulaşacak, devrimin 1 numaralı sloganı olan hürriyetin tam manasıyla gerçekleşmesinin önündeki bu kritik eşiği de aşacaklar inşaallah.
İsteyen "Ne devrimi kardeşim? Değişen hiçbir şey yok" diye homurdanmaya devam etsin; Mısır'da yaşanan, yaşanmakta olan şey gerçek bir devrimdir. Allah Teala hayırlısıyla tamamına erdirsin.
YENİ ŞAFAK