Mısır'ın resmî İnsan Hakları İçin Ulusal Koalisyon adlı insan hakları örgütünün yıllık raporunda “İki yıl önce yeni anayasanın kabûl edilmiş olmasına rağmen ülkdeki insan haklarının durumu değişmedi.” tespitinde bulunuldu.
“266 Kişi Gözaltında Kayboldu”
Rapora göre son bir yılda içişleri bakanlığının dâhil olduğu vakalarda 266 kişi gözaltında kayboldu. Bunlardan 143'ü duruşma öncesinde kayboldu.
Raporda devlete işkenceyi engellemek için yeterince çaba sarf etmediği eleştirisi de getirilirken, geçen yıl cansız bedeni bulunan İtalyalı öğrenci Giulio Regeni'nin “güvenlik” güçleri tarafından kaçırılmış olabileceğine dair şüphelerin bulunduğu da not edildi.
“Gözaltı Merkezleri Kapasitelerinden Daha Fazla Kişiyi Barındırıyor”
Örgüte 2015 yılında 296 insan hakları ihlalinin bildirildiği de kaydedilirken, “Bu şikâyetlerin çoğu cezaevlerinden, gözaltı merkezlerinden yapıldı. Kayda değer bir işkence ve kötü muamele şikâyeti var.” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca gözaltı merkezlerinin kapasitelerinden yüzde 300 daha fazla kişiyi barındırdığı bilgisine yer verildi.
“Mursi Ailesiyle Görüştürülmüyor”
Mısır'da darbeyle görevi gasp edilen, Mısır’ın halk tarafından seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin oğlu Ahmed Mursi, babasını ziyaret etmelerinin engellendiğini belirtti.
Mursi'nin büyük oğlu Ahmed, sosyal paylaşım sitesi Faceboook hesabından yaptığı açıklamada, “emniyet” güçlerince Mursi'nin ailesine ziyaret izni verilmediğini kaydederek, “Ramazan Ayı içerisinde bu durum on kez yaşandı. Talimatın yukarıdan geldiğini, bir şey yapamayacaklarını söylüyorlar. Mursi'nin ailesinin üç yıldır ziyaret hakkı engelleniyor.” ifadesini kullandı.
Mursi'nin hapsedildiği 3 Temmuz 2013 askerî darbesinin ardından hâlâ babalarını ziyaret edemediklerini ifade eden Ahmed, kardeşleriyle birlikte bugün Kahire'nin güneyindeki Tora Cezaevi'ne gittiklerini ancak ziyaretin yasak olduğu ve kendilerini boş yere yormamaları gerektiği cevabını aldıklarını aktardı.
Ahmed Mursi, kişisel ihtiyaçların olduğu bir çantanın hapishane yönetimince babalarına teslim edilmesini istediklerini ancak bu taleplerinin de geri çevrildiğini söyledi.
Muhammed Mursi, askerî darbenin ardından bilinmeyen bir yerde alıkonulmuş ve ilk kez 4 ay sonra kendisinden haber alınabilmişti.
Kamuoyunda “Büyük Casusluk” olarak bilinen davada 25 yıl, “İttihadiye Olayları” davasında 20 yıl hapis, “Vadi'n-Natrun Hapishanesi Olayı” olarak da bilinen “Hapishaneler Baskını” davasında ise idam cezasına çarptırılan Mursi'nin, “yargıya hakaret” ve “Katar adına casusluk” davalarındaki yargılanma süreci ise devam ediyor.
Kaynak: Al Jazeera, AA