HAKSÖZ-HABER
Kasım 2019’da Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz sınırı anlaşmasına karşı çıkan ülkelerin başında Mısır geliyordu. Oysa bu anlaşma aynı zamanda Mısır’ın Yunanistan’la yaşadığı kıta sahanlığı probleminde Mısır’ın elini güçlendiren bir anlaşma. Ancak Mısır’daki darbeci Sisi yönetimi darbe sürecinden itibaren bağımlı olduğu Suud ve BAE’nin de bastırmasıyla ve tabii ki Darbeci Hafter’e olan desteği ve Erdoğan düşmanlığının da bir sonucu olarak “ülke çıkarlarını” bir kenara bırakarak bu anlaşmaya karşı çıkıyor.
TRT World’de konu hakkında yaptığı analizde Ali Bakeer Türkiye ile Libya arasındaki deniz sınırı anlaşmasının Mısır’ın da faydasına olduğunu ancak BAE ve Suudi Arabistan’ın Mısır üzerindeki nüfuzu sebebiyle Mısır’ın kendi menfaatine olan bu konuda farklı yönde bir tutum almak zorunda kaldığını belirtiyor. Yani darbeci Mısır yönetiminin BAE ve Suudi Arabistan’a bağımlılığı ülkesinin çıkarlarından önce geliyor. Yazıda bu bağlamda Mısır’ın mevcut darbeci yönetiminin Körfez ülkelerinden son sekiz yılda 92 milyar dolar yardım aldığının ve Kızıldeniz’deki Tiran ve Senafir adalarını Suudi Arabistan’a bıraktığının hatırlatılması darbeci Sisi yönetiminin BAE ve Suudi Arabistan karşısındaki pozisyonunu da ortaya koyuyor.
Ancak yazıda aktarıldığına göre Mısır’ın kurumları arasında bu konuda ihtilaflar bulunuyor. Mısırlı bir yetkili geçen günlerde Kahire merkezli bir medya platformu olan Mada Masr’a yaptığı açıklamada; “Dışişleri ve İstihbarat Servisi’nin Türkiye-Libya deniz sınırı anlaşmasının sessiz bir kabulle karşılanması için lobi yaptıklarını zira bu anlaşmanın Yunanistan’la yürütülen kıta sahanlığı müzakerelerinde Mısır’a geniş bir deniz imtiyazı kazandıracağını” ifade ediyor. Ne var ki bu yorum ve öneriler Sisi tarafından reddediliyor.