Miklos efendi, işine bak sen!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı diye bir teşkilat varmış! Varmış diyorum, ancak karşı cenahın işine yarayacakları zaman piyasaya çıktıkları için “varmış” diyorum.

312 general birden Vakit’e dava açar.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı diye bir teşkilatı da, Miklos Harasszti diye bir adamı da göremeyiz ortalıkta..

Güven Erkaya mirasçıları, babalarına “hakkımızı helal etmedik” diye 170 milyar tazminat kararını mahkemeden alıp icraya koyarlar, yine o teşkilatı da Miklos efendiyi de göremeyiz çevremizde..

Dahası var, Erkaya’nın mirasçıları, bir tek yazı sebebi ile, hatta yazı bile değil, yazının altındaki bir not sebebi ile gazeteci Abdurrahman Dilipak’ın evini sattırırlar.. Yine yoktur Miklos efendi yakınlarda..

Ne zaman ki Aydın Doğan’ın akıl almaz ayak oyunları ile şirketlerinde sergilediği usulsüzlüklere bir ceza kesildi.. Hemen çıkıveriyor Miklos efendi: “Türkiye’nin en büyük medya grubuna yönelik ceza, emsali görülmemiş ve dehşet vericidir.”

Sen emsal nedir bilir misin ki Miklos efendi?

“Dehşet”in ne olduğunu, tahmin edebilir misin?

Emsal, misli demektir..

Aydın Doğan ne yapmış ise, cezası da o olmalıdır. Misli misline olmalı her şey..

Peki Aydın Doğan’ın ne yaptığını, sen bilir misin Miklos efendi?

Veya şöyle soralım, senin ülkende, üç kuruş vergi kaçıran adama böyle mi davranılıyor Miklos efendi?

Böyle sadece tebliğat gönderilip, “İstersen uzlaşma bile yapabiliriz” mi deniliyor, yoksa hemen derdest edilip, bir de cezaevine mi tıkılıyor?

Bir sor bakalım, Aydın beye, “Ne yaptın sen Aydın bey? Ne yaptın da, böyle bir ceza verildi sana” diye..

Sor da, cevabını aldıktan sonra yap açıklamanı “Emsali görülmemiş” diye.

Aydın beyin ne yaptığını bilmeden, işkembeden atıyorsun, “emsali görülmemiş” diye..

Peki Aydın beyin, şirket hisselerinde yaptığı oyunların “emsali görülmüş” müdür?

Söyleyebilir misin Miklos efendi?!

O oyunların, şöyle küçük bir örneğini, sen kendi yaşadığın ülkende gördün mü hiç?

Yoksa, “Benim ülkemde o ayak oyunlarını kimse yapmaya cesaret edemez. Adamın sadece kendisi değil, 7 sülalesini tıkarlar içeriye” mi diyorsun?

Doğrudur Miklos efendi, doğru..

Gerçekten de sizde bu işler öyledir.

Öyledir de, gözünüz kapalı yazıp destek veriyorsunuz Aydın beye.

Aydın bey gazetecilerin kapısına icra memuru göndertir..

Sizin hiç sesiniz çıkmaz.. “Ne o Aydın bey, gazetecilerden ne istiyorsunuz” demezsiniz.

Aydın bey, gazetecilerin kapısına, paraya ihtiyacı olduğundan mı icra memuru göndertir?

Yooo..

Paraya ihtiyacı olsa, hergelesine telefon açıp, “Avukatlarım bir gazeteciden icra yoluyla para tahsil etmiş. Gel de birlikte yiyelim” der mi?

Diyebilir mi?

Sizin ülkenizde böyle bir şey söyleyen gazete patronuna ne yapılır Miklos efendi?

O patron, Gazeteciler Cemiyeti’nde bir saniye bile üye olarak kalmaya devam edebilir mi?

“Benim ülkemde, gazete patronu zaten gazeteciler cemiyetine üye bile olamaz” mı diyorsun?

Doğrudur, sizde öyledir. Sizde her şey bir başka zaten..

Sizde gazetecinin kapısına icra memuru götürtülmez..

Belki bir kınama kararı verilir. Belki bir “Yanlış yazmışsınız” kararı verilir. Tazminat kararı alınsa bile, icraya konulmaz. İcraya konulsa bile, gazetecinin kapısına icra memuru göndertilmez..

Hele hele bu yanlışı, bir başka gazeteci hiç yapmaz değil mi Miklos efendi?.

Yine sizin ülkenizde, vergi kaçırmak büyük bir suçtur değil mi Miklos efendi?.

Ödenmesi gereken vergileri, kayıtlarda gerçekdışı değişiklikler yaparak ödemekten kaçınmak ise, çok daha büyük bir suç..

Ve sizin ülkenizde, bunlar affedilmez.. Görüldüğü an, tepesine binilir. Tekrar etmeye kimse cesaret edemez değil mi Miklos efendi?

Ama bakın, Aydın beyin defterleri, yıllardır incelenmemiş Miklos efendi..

Çıkartılan vergi, kesilen ceza, tek bir yıla ait değil. 2002’den başladılar. 2003.. 2004.. 2005.. 2006.. 2007 ve devam edip gidiyor, usulsüzlükler..

Sizde olsa, 2002’deki usulsüzlükle mükellefin işi bitirilir, bir daha 2003’te usulsüz bir işlemi aklından bile geçiremez, geçiremeyeceği için de böyle cezalar yükselmez değil mi Miklos efendi?

Ne yaparsın, burası Türkiye..

Burada Aydın beye kimse dokunamıyordu Miklos efendi..

Bir dokundular, tel tel dökülmeye başladı o da.

Boşver Miklos efendi.. Sen bu açıklamaları boşver. Sen Aydın beye destek için boşuna uğraşma. Onun hesabı kapatılmış durumda..

Yerine kim geçecek, yeni işbirliği yapacağınız işadamı kim, ona bir bak sen!

VAKİT