MHP'nin mafya siyaseti ve AK Parti’deki huzursuzluk

AK Parti içinde olup bitenlerden rahatsız ciddi bir kesim bulunuyor. Ama rahatsızlık sadece özel mahfillerde dile getirildiği sürece MHP izlediği “mafya siyaseti”nden vazgeçeceğe benzemiyor.

SALİH ORHAN / HAKSÖZ-HABER

MHP tarihi itibariyle mafyayla irtibatlı, bünyesinden çok sayıda mafya babası çıkartmış bir siyasi hareketin partisi. Hatırlanacağı gibi daha yakın zamanlarda parti olarak gösterdikleri çabalar neticesinde Ülkücülüğü herkesçe bilinen ünlü mafya babalarından Alaattin Çakıcı’yı içeriden çıkartıp bu karanlık geçmişlerinden kopamadıklarını sergilemişlerdi. Oysa bir zamanlar Devlet Bahçeli'den Ülkücü Hareketi “sokak şiddeti”nden uzaklaştırıp meşru siyaset çizgisine çektiği için farklı kesimler tarafından da övgüyle bahsediliyordu. Bunun bir siyasi tercihten çok bir imkan(sızlık) meselesi olduğu Cumhur İttifakı sürecinde MHP’nin güçlenmesiyle birlikte Ülkücü sokak şiddetinin yeniden hortlamasıyla ortaya çıktı.

Son dönemlerde MHP ve Devlet Bahçeli’yi eleştiren çoğunluğu yine milliyetçi camiadan gazetecilere yönelik organize saldırıların ardından bu kez aynı gün içinde ortak yönleri yakın zamanda MHP ve Devlet Bahçeli’yi eleştirmek olan üç isme yapılan saldırı aslında kimseyi şaşırtmamalı. Ne de bu saldırıların faili olarak herkesin gözü MHP’ye çevrilmişken MHP’li yetkililerin bırakın bu saldırıları reddetmeyi ve kınamayı aksine “Bu hareketin delisi çoktur, talimat falan dinlemezler” diyerek suçu ve suçluyu övmeleri…

Mafyaların tipik özelliğidir; “icraatları”nı hukuki sonuç doğuracağı için açıktan sahiplenmezler ama aynı zamanda açıktan da reddetmezler ki üçüncü taraflara da gözdağı verilsin ve alemde namları yürüsün.

“Can çıkar, huy çıkmaz” ya da “Huylu huyundan vazgeçmez” diye boşuna denmemiş; MHP’nin “kaba şiddet”ten de  “töre dayağı” adıyla sokak ortasında eşkıyalık yapmaktan da geri durmayacağı ortada. Ancak MHP ve ona bağlı milliyetçi çizgiyi “yerli ve milli” adı altında tebcil eden iktidar partisinin, ittifak ortağının bu pervasız “mafya siyaseti”ne  daha ne kadar sessiz kalıp sineye çekeceği merak konusu.

Tabii MHP’yi rahatsız eden söylemlerde bulunduğu için ne aslı ne nesli bırakılan Bülent Arınç’ın başına gelenlerin, MHP’nin “HDP kapatılmalı” kampanyası aleyhinde açıklama yaptığı için hedef tahtasına oturtulan Numan Kurtulmuş’a sahip çıkılmamasının üzerinden çok geçmedi. Öyle zannediyoruz ki AK Parti içinde tüm bu olup bitenlerden rahatsız ciddi bir kesim bulunuyor. Ama rahatsızlık sadece özel mahfillerde dile getirildiği sürece AK Parti’nin kendisine mahkumiyetinin de çok iyi farkında olan MHP çizgisinin izlediği “mafya siyaseti”yle iktidarın başına daha büyük işler açması mukadder görünüyor.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!