MHP'de tüzük kurultayı düzenlenmesine ilişkin hukuki çekişmede mesai saatinin dolmasına dakikalar kala muhaliflerin beklediği karar Ankara'da 2. İcra Mahkemesi'nden çıktı.
MHP'li muhaliflerin avukatları tarafından, Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesinin "olağanüstü kongrenin Yargıtay kararı beklenmeden toplanamayacağına" ilişkin yürütmeyi durdurma kararını işleme koyan Ankara 25. İcra Müdürlüğü kararının iptali için Ankara 2. İcra Mahkemesine yapılan itiraz sonuçlandı. İtirazı değerlendiren Ankara 2. İcra Mahkemesi Hakimi Burhan Yaz, başvuruyu kabul ederek, Ankara 25. İcra Müdürlüğünce yapılan tüm işlemlerin iptaline karar verdi.
Muhalifler bu koşullar altında 15 Mayıs Pazar günü kurultayın yapılacağını belirtti. Kaynaklar, pazar günü daha önce planlandığı şekilde Ankara Büyük Anadolu Oteli'nde kurultayın yapılacağını belirtti.
MHP Genel Merkezi avukatı Yücel Bulut saat 17:15'te basın toplantısı yapacak.
Özdağ: Kurultay AKP ile adaylar arasında mı geçiyor?
MHP Gaziantep Milletvekili ve Genel Başkan Adayı Ümit Özdağ, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, "yetkisiz ve görevsiz taşra mahkemelerinden hukuk anlayışını katleden kararlar çıkarıldığını" söyledi. Bu mahkemelerin kurultayı durdurma kararı aldıklarını ve bunların Ankara icra dairelerinde işleme konulduğunu hatırlattı.
Ümit Özdağ, yapılan itirazlarla ilgili icra mahkemelerinin görüş talebine Adalet Bakanlığının "Bu işlemlere karşı itiraz ve şikâyet başvuruların Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesine yapılması gerektiğinden bu aşamada Ankara 25. İcra Müdürlüğüne karşı taraf vekilince yapılan yetki itirazlarının geçerli olmadığı ve tedbirin uygulanmasını durdurmayacağı düşünülmektedir" şeklinde bir yazı gönderdiğini belirtti. Bu görüş yazısının ve görüş talebinin "hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığını etkileyecek türden yazılar" olduğunu savundu:
"Bu kurultay MHP'nin mevcut genel merkeziyle adaylar arasında mı geçiyor, yoksa AKP ile bizim aramızda mı geçiyor? Eğer AKP ile bizim aramızda geçiyorsa adam gibi ortaya çıksınlar öyle yapalım bu işi.
Hukuk ancak bu kadar katledilir. Hukuk devleti ancak bu kadar ayaklar altına alınabilir. Bu yazılar adalet tarihine utanç vesikaları olarak geçecek. Mahkeme açıkça etki altına alınmaya çalışılmıştır, sözün bittiği yerdeyiz. Bu ne biçim bir hukuk anlayışı? Bu ne biçim Adalet Bakanlığı, Adalet Bakanlığı bürokratları?
Hukuku bilenlerin vicdanı sızlıyor, 'Böyle olmaz' diye bağırıyorlar, inanılır gibi değil. Bir gün kendilerinin de hukuka ihtiyaç duyacaklarını hatırlatmak istiyorum. Bugün bu uygulamaları yapanlar bir gün Ergenekon savcıları gibi bu ülkeden kaçacaklar."