MHP’nin itirazlarına bakın! CHP’nin sol çizgideki konumu, tutarsız itirazlarını mazur görmemizi gerektirebilir.
Sonuçta onun tabanının belli bir kısmı, zaten başörtüye karşı. Başörtüye karşı oldukları için de, başörtü ile ilgili objektif karar alabilecek bir mahkeme yapısı istemezler.
Katsayının devam etmesini istiyorlar. Van Savcısı’nın ihraç edilmesini, CHPGenel Başkanı, az mı alkışlamıştı.
Onların çizgileri bu..
Peki MHP niye Anayasa değişikliğine itiraz ediyor?
Dünkü Anayasa Komisyonu toplantısında MHP’li milletvekillerinin yaptıkları konuşmaları okuyarak, değişikliğe karşı çıkış gerekçelerini öğrenmeye çalıştım.
Ne demiş MHP milletvekilleri, birlikte okuyalım.
Birinci konuşan, MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz.. Şöyle diyor Korkmaz: “Tepkisel bir anayasa çalışması söz konusudur. Dünyanın hiçbir yerinde temel haklar, referandum konusu yapılmaz. Bu konuların, ayrı bir metinde düzenlenmesi gerekir.”
Dürüst olsun Sayın Korkmaz.. Eğer milletvekilliğinden aldığı maaşı hakkettiğine inanıyorsa, şöyle bir geçmişe baksın..
Ne olmuştu, iki sene önce?
Korkmaz’ın bahsettiği temel haklar konusunda, bir Anayasa değişikliği yapılmıştı. Sayın Korkmaz da, büyük ihtimalle o değişikliğe oy vermişti.
Sonuçta 367 oy yeterli iken, 411 oy ile geçmişti, değişiklik.
Sonra “temel haklarla ilgili o madde” ne oldu?
Şimdi MHP’nin birlikte hareket ettiği CHP’li milletvekillerinin dilekçesi ile, “o madde” Anayasa Mahkemesi’ne gitti. Gitti ve iptal edildi..
Kim tarafından?
Solcu Necdet Sezer’in Anayasa Mahkemesi’ne atadığı, CHP’li bakan oğlu, DSP’li eski avukat vesairin oyu ile..
Evet evet, Anayasa Mahkemesi’nde, bugün CHP’li bakanın oğlu üye.. DSP’li parti yöneticisi, üye..
O zaman sormamız lazım Korkmaz’a:
Yeni bir değişiklik yapıldı. Bunu referanduma da götürmediniz. Anayasa Mahkemesi iptal etmeyecek mi?”
“Temel haklar iptal edilemez” diyecek Korkmaz.
İyi de, 411 oyla kabul edilen değişiklik, temel hakları düzenlemiyor muydu?
Aynen öyle idi.
Ama iptal edildi işte.
O zaman dürüst olalım.
Günlük politikanın bizi yönelttiği dar bakış açısından kurtulup, olması gerekenleri tespit edelim.
Tabii ki temel haklar referandum konusu olmaz. Ama temel haklar, Anayasa Mahkemesi kararı ile de iptal edilmez.
Türkiye’de iptal ediliyor ise, o zaman referanduma da gideceksiniz, başka atılması gereken adım varsa, onu da yapacaksınız.
Dün Komisyon’da konuşan ikinci MHP milletvekili de, AdaletBakanlığı kadrosunda uzun yıllar çalışmış olan Konya Milletvekili Faruk Bal.
Bal da şöyle diyor:“Değişiklikte, bir Anayasa’da düzenlenmemesi gereken ayrıntılara girilmiş. Böyle Anayasa olmaz!”
Evet, doğrudur.. Anayasa’daki birçok madde, gereksiz ayrıntılarla dolu. Ama bu durum, Anayasa değişikliğine karşı çıkmak için bir sebep olamaz ki.
Türkiye öyle bir yasaklar ülkesi ki, ancak Anayasa’ya bazı konuları yazarak temel hakların kısıtlanmasını önleyebiliyorsunuz.
Bunu Faruk bey de çok iyi biliyor.
Biliyor da, bilmezlikten geliyor.
Başörtü yasağının, Anayasa’daki bir madde ile kaldırılmasının ne manası var?
Tabii ki manası da yok, gereği de. Aslında başörtünün yasak olduğuna dair, mevzuatta bir düzenleme yok. Dolayısı ile, herhangi bir anayasa maddesine, kanun maddesine bile gerek yok.
Ama adamlar, yıllardır bu yasağı uyguluyorlar.
O halde, Anayasa’daki ifadeleri değiştirmenin zorunluluğu ortaya çıkmıyor mu?
Bunu bile bile, MHP milletvekilleri, ne diye istemezükçülerin yanında yer alıyorlar?
Makul bir gerekçe sunsunlar ki, anlayalım.
Yoksa, bu değişiklik kabul edilse de, edilmese de.. Sonuçta halktan yiyecekleri tokadın şiddeti, şimdiden belli..
Bizden söylemesi..
VAKİT