HAKSÖZ HABER
Mehmet Ali Çelebi gibi fanatik Kemalist kimliğiyle tanınmış bir ismin AK Parti’ye geçmesinin AK Parti ve Erdoğan açısından başlı başına garip bir manzara teşkil etmesi yetmiyormuş gibi, katılım töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çelebi’ye çocuk sayısı üzerinden söylediği sözler çok daha büyük bir şaşkınlığa yol açtı.
Ergenekon davasından tutuklandıktan sonra kamuoyunda sıkça gündem olan, tahliyesinden sonra CHP’den milletvekili seçilen Mehmet Ali Çelebi bilahare CHP içinde Kemalist fanatizmin yeterli oranda kutsanmadığını görerek Memleket Partisine geçmişti. Çelebi bu süre zarfında Erdoğan ve AK Parti aleyhine çok ağır suçlamalarda bulunmayı da ihmal etmemişti. Ama Türkiye’de siyasetin oynaklığı kuralı bir kez daha devreye girdi ve günün sonunda Çelebi AK Parti’ye transfer oldu.
Bu süreç başlı başına gariplik, çirkinlik içermekte. Ama gariplikler, çirkinlikler dizisi burada bitmiyor. Çelebi’nin katılım töreninde kürsüde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mehmet Ali Çelebi ve eşiyle ayaküstü sohbet esnasında sarfettiği sözler çok daha sansasyonel bir içeriğe sahipti.
Çelebi’nin kürsüde yaptığı konuşmanın ardından Çelebi’nin elini sıkan Erdoğan çocuk sayısını sordu. Çelebi ise “Bir tane efendim” diye cevapladı. Erdoğan’ın cevaptan pek hoşlanmadığını görünce de yanında bulunan eşini işaret etti ve “Doktora yapıyor, kariyer” dedi. Erdoğan ise “Olmaz ya çocuk da olmalı. Sayıları artırmak lazım” dedi. Çelebi’nin eşine yaşını soran ve “46” yanıtını alan Erdoğan, “Bu işin kariyeri çocuk doğurmak. Allah’tan isteyelim devam. Çocuk çok önemli. Bak PKK’nın 5 tane 10 tane 15 tane var” diye konuştu.
Erdoğan’ın kürsüde ayak üstü çocuk sayısı, kariyer, vb. konular üzerinden sarfettiği bu sözleri normal karşılamak mümkün mü, hayır! Aile mahremiyeti dahilinde ele alınması gereken bir konunun bu şekilde uluorta dillendirilmesi açık bir yanlış. Ama yanlış bununla sınırlı kalmıyor ve çok daha öteye taşınıyor. Erdoğan’ın PKK ve PKK’lıların çocuk sayısı kıyaslaması üzerinden dillendirilen ifadeler tam manasıyla bomba etkisi yapmaya aday sözler.
Gerçekten de Erdoğan PKK derken ne kast ettiğini açıklamak zorunda. Dağdaki PKK’lı militanların evlilik, aile, çocuk diye bir gündemlerinin olmadığı biliniyor. Bu durumda Erdoğan’ın PKK derken Kürtleri mi kast sorusu ister istemez gündeme geldi.
Bilinen siyasi geçmişi göz önünde bulundurulduğunda Erdoğan’ın bu tarz bir yaklaşımının olması beklenemez. Ama olrtada tevili çok zor sözler mevcut. Normal şartlarda Kürt halkına karşı ırkçı ve düşmanca bir yaklaşıma sahip olmadığı bilinen Erdoğan’ın bu ifadeleri doğal olarak MHP ile işbirliğinin Erdoğan’ın zihninde ve dilinde ne oranda bir tahribata yol açtığı sorusunu doğuruyor.