HAKSÖZ HABER
Türkiye’de medya ile siyaset ilişkisi her zaman problemli olmuştur. Medya hükümetlerin işleyişine gayrı meşru metotlarla müdahale ederken siyaset ise medyayı hep elinin altında istemiştir. Darbe süreçlerinde bu ikisi arasındaki ilişki iyice karanlık bir hale gelir.
Türkiye 2016 senesinde bir darbe girişimi atlattı. İlk defa halk seçilmişleri canı pahasına savundu ve darbe püskürtüldü. Bu büyük kazanımın ardından ise gelecek adına oldukça üzündürücü gelişmeler yaşandı, yaşanmaya devam ediliyor.
Eski Türkiye – Yeni Türkiye retoriğinde eski olan her şey MHP sayesinde AK Parti’ye eklemlendi. MHP'nin milliyetçi-devletçi siyaset kodları sistemin zaten hasretini çektiği bir şeydi. MHP ile kurulan ittifakın neticesi olarak sistem tabiri caizse hızlıca kodlarına geri dönmeye başladı.
Bugün artık MHP’nin devletleştiği bir Türkiye’ye doğru gidiyoruz. Siyasetin ve hukukun dışındaki yollara da başvurmaktan çekinmeyen milliyetçi-devletçi refleksler, toplumsal-siyasal dengeleri kendi lehine ve memleketin aleyhine olacak şekilde düzenliyor.
Bu noktada MHP medya üzerinde de isteklerini gerçekleştirmek için her şeyi yapıyor. Farklı cenahlardan gazetecilere ve siyasilere dönük şiddet olayları bunun en büyük göstergesi. Şiddet ise her zaman sopalı kavgalarla gerçekleşmiyor. Bazı zamanlar çok daha kibar(!) metotlar benimseniyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, sosyal medya hesabından Devlet Bahçeli'nin açıkladığı 'yeni anayasa' önerisini konuklarıyla konuşan gazeteci Ebru Baki için "MHP'ye tahammülsüzlüğünü ifşa eden, alaycı gülümsemesiyle gerçekleri çarpıtan sözde bir gazetecidir. Konuklarını MHP düşmanları arasından seçmesi tam bir kokuşmuşluktur" demişti.
Ardından ise Habertürk canlı yayınında Yönter’e Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir tarafından ‘açıklamaların aynen iade edildiği’ cevabı verildi. Bunun üzerine ise MHP Medya, Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, Aydemir’i "Siz kimsiniz, hangi ölçü ve yüzle MHP ve Sayın Genel Başkanımızı özür dilemeye davet ediyorsunuz? Size bu gücü kim veriyor? Televizyon ekranlarından aklınızca siyasete ayar vermeye cüretini nerden buluyorsunuz?" sözleriyle hedef aldı.
Tüm bunların üstüne Devlet Bahçeli, #HaberTürkTVizlemiyorum" etiketi ile boykot çağrısı yaptı ve sosyal medyada üst sıralara yükseldi. Nihayetinde Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir görevden alındı. Kanalın Genel Yayın Yönetmeni Kürşad Oğuz ise istifa etti.
Siyasi bir partinin kimsenin anlamadığı bir gerekçeyle TV kanalları üzerinde baskı kurabildiği bir Türkiye gerçekliği gelecek adına karamsar bir tablo çıkartıyor. İktidarın medya ayağı ise ittifaka zarar gelmemesi için bu yaşananları sessizlikle karşılıyor. Sanki hiçbir şey olmamış gibi her şeyin yolunda gittiğini telkin ediyorlar TV ekranlarında ve gazete köşelerinde. MHP ile tatlı rüyalar Türkiye…