KENAN ALPAY’ın yorumu:
Hiçbir değer salt tepeden inme yöntemlerle hayatı belirleyemiyor. Hukuk devleti olmak için hukuk toplumu da olmak gerekiyor. Adalet ve merhamet devletin asli kimlik ve künyesi olsun istiyorsak toplumsal ilişkilerde adalet ve merhameti azami ölçüde koruyup kollamak ve geliştirmek mecburiyettir. Aynı durum masun, dokunulmaz, korunmuş alanlar için de geçerlidir. Kur’an-ı Kerim toplumsal ilişkileri hukuk çerçevesinde tanzim ederken bu ölçüyü “hürmetler karşılıklıdır” (Bakara Suresi/194) hükmüyle beyan eder bize.
İnsan olmaktan doğan ve hiçbir surette ihlal edilemeyecek haklar üzerine tartışmak mümkün ancak şimdilik gerek yok. Ancak bazen öyle olaylarla karşı karşıya kalıyoruz ki “böylesi bir sapkınlık, bu türden bir kudurganlık nereden ve nasıl zuhur etti?” diye esefle hayıflanmadan edemiyor insan. Bireysel bir sapma olsa tedavisi veya tecziyesi için sağlık veya emniyet birimleri derhal harekete geçerek bir çözüm üretebilir. Eğer aksi bir duruma yani sapma kitlesel ve sürekli nükseden bir saldırganlığa dönüşürse alınacak tedbirlerin daha kapsamlı ve köklü olması zarureti doğar tabiatıyla. Çünkü bütün bir vücudu ölüme sürükleyecek sosyal kanser vakası gelip kapıya dayanmış demektir.