“Mezardan Ölü Çıkartan Zihniyet”

Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesinde yaşananlara değindiği yazısında Kemal Öztürk, meselenin yalnızca yargı ve güvenlik meselesi olmadığını, asıl önemli olanın saldırıyı gerçekleştirenlerin nasıl bu hâle geldiğini bulmak olduğunu söylüyor.

Mezardan Ölü Çıkartan Zihniyet

Kemal Öztürk / Yeni Şafak

Ürpertici bir durum. Olayı öğrendiğim andan beri etkisinde kaldım. HDP yöneticisi Aysel Tuğluk’un vefat eden annesi, Hatun Tuğluk’un cenazesinden bahsediyorum. O cenazeyi oraya defnettirmek istemeyen, bunun için mezarlığa adam toplayan, şiddet uygulayan ve olay çıkartan insanlardan bahsediyorum…

Durup düşünmeliyiz. Bu ciddi bir konu. Bu zihin yapısı nasıl yetişiyor bu ülkede? Nasıl besleniyor, nasıl bu hale geliyor? Üzerinde çokça konuşmalıyız.

CAHİLİYE DÖNEMİNİN ADETİ: ÖLÜYE SALDIRMAK

Önceki gün yaşanan olaylar sonrası, cenaze sahipleri defnettikleri cenazelerini, mezarı kazarak geri çıkartmış ve Tunceli’ye götürmek zorunda kalmış. Eminim cenaze sahipleri, bu saldırganların daha sonra gelip mezardan cenazelerini çıkartacaklarını düşündükleri için yapmışlardır bunu. Bilmiyorum. Ama yaşananlar, utanç verici. İlk defa böyle bir olay başımıza geliyor.

Buna ölüyü mezardan çıkartan zihniyet denir. Sanırım görüp, göreceğimiz en tehlikeli zihin yapısıyla karşı karşıyayız. Bu ülkede herkes bu zihniyetten korkmalı, ürpermeli ve bunun için önlem almalı.

İnsan ölüsüne saldırmak, zarar vermek cahiliye dönemlerinin adetidir. Hz. Hamza şehit edildiğinde bu yüzden bedeni parçalandı, ciğeri çıkartıldı. Buna rağmen peygamberimiz aynısının yapılmasını yasakladı. Hz. Hamza’yı şehit eden Vahşi, Müslüman olunca da onu affetti.

Biz böyle bir dinin insanlarıyız. Bu halimiz nedir peki?

BU ZİHNİYET NASIL YETİŞİYOR, BULMAK ZORUNDAYIZ

Aysel Tuğluk ve partisinin fikirlerine karşıyım. Onların PKK ile yollarını ayırmamasından dolayı ülkeye çok zarar verdiklerini de düşünüyorum. Lakin tüm bunlar o insanların ölüsüne saygısızlık yapmamı asla icap ettirmez. Ne ölüsüne, ne dirisine saygısızlık etmem. Ben Müslümanın saygın, edepli, seviyeli olması gerektiğine inanırım.

Ancak Aysel Tuğluk’un yaşlı annesinin cenazesine saldıranların, ne ölüye ne de diriye saygıları olduğunu kimse söyleyemez.

Bizim asıl tartışmamız gereken konu, bu olayı gerçekleştiren zihin yapısıdır. Kim bu insanlar? Nasıl bu fikirlere sahip olur? Nasıl beslenir? Bu zihin yapısına nasıl geldi? Daha neler yapacak potansiyele sahip?

Olayın yaşanması üzerine İç İşleri Bakanı Soylu ve Başbakan Yardımcısı Bozdağ’ın tepkileri son derece yerinde. Cumhurbaşkanlığından ertesi gün sert tepkiler geldi. Bu zihniyeti lanetlemeleri, hukuken hesap sorulacağını söylemeleri, göz altıların olması, en azından mezardan ölü çıkartan bu zihniyetteki insanlar için caydırıcı bir cevap olmuştur.

MESELE YARGI VE GÜVENLİK DEĞİL SADECE

Ancak meselemiz yargı ve güvenlik meselesi değildir sadece. Meselemiz sosyolojidir, psikolojidir, sosyal politikadır. Bu saldırıyı yapanları bulup, adalete teslim ettikten sonra, bu saldırıyı yapanların nasıl bu hale geldiğini bulmak daha önemlidir.

Son günlerde bu zihniyeti besleyecek bir akım var dünyada. Bu zihniyetin aynısı ABD’de, İngiltere’de, Almanya’da, Avusturya ve Hollanda’da da var. Aşırı milliyetçi, ırkçı, nefret ve şiddet dolu, cahil bir kitle her geçen gün artıyor. Silahlanıyorlar, örgütleniyorlar, yer altına iniyorlar. Sonra kendileri gibi olmayan, düşünmeyen herkese düşman gözüyle bakıp saldırıyorlar.

Batı ülkelerinde yüzlerce, binlerce saldırı haberi var son birkaç yılda. Yabancı olduğu için, Müslüman olduğu için, Yahudi olduğu için, siyahi olduğu için, liberal olduğu için, solcu olduğu için saldırıya uğruyor insanlar.

HAMASET, MİLLİYETÇİ SÖYLEM VE SLOGAN

Medyadan, sosyal medyadan hamaset dolu, duygusal, sığ fikirlerle besleniyor bu zihin. Okumuyorlar, düşünmüyorlar ve sorgulamıyorlar. Akıl değil, duygu yönlendiriyor bu insanları. Hepsi şiddet eğilimli, asosyal insanlar haline geliyor zamanla. İşte Trump da onların taparcasına hayran olduğu liderleri.

Batı entelijansiyası şimdi toplumlarının nasıl bu hale geldiğini kara kara düşünüyor. Aynı şekilde Avrupa da. Bu ırkçı, ayrımcı, şiddet yanlısı insanları nasıl durduracaklarını ya da değiştireceklerini bilmiyorlar henüz. Ama çoğaldıklarını ve bunun ilerisi için çok büyük tehlike olduğunu biliyorlar.

İşte biz de aynı tehlikeyle karşı karşıyayız artık. Ölüyü mezardan çıkartacak zihniyet bunun en çarpıcı örneği. Bu insanlar da hamasetle, sloganla, öfkeyle süslenmiş sığ fikirlerden besleniyor.

BUGÜN ÖLÜYÜ MEZARDAN ÇIKARTIR, YARIN DİRİYİ GÖMERLER

Medyada ve siyasette aşırı milliyetçi söylemin, ırkçılığa kayması ve sonra da şiddete dönüşmesi çok kolay bu topraklarda. Bu ülkede terör çok can aldı. Yanı başımızda iki ülkede savaş var. 3 milyon göçmen var. Kanama yaşanan bir bedenin mikrop kapması çok kolaydır. O yüzden çok dikkatli olmak zorundayız.

Siyasilerin, ekrandaki sözcülerin, gazetecilerin, yazarların, kanaat önderlerinin, sosyal medya kullanıcılarının ne söylediğine, nasıl söylediğine çok ama çok dikkat emesi lazım.

Bu zihin buralardan besleniyor. Bu zihin cehaleti, hamaseti, sloganı, şiddeti sever.

Bugün ölüyü mezardan çıkarttıran bir zihniyet, yarın diriyi mezara gömer.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!