Metafiziği boşaltılmış örtü açılımı

Akif Emre

Baykal'ın “çarşaf açılımı”nın devamı nerede duracak belli değil ama nereden başladığı çok açık. Türk siyasi tarihinde kadın bedeni, giyimi üzerinden gerçekleştirilen 'modernleşme mühendisliği'nde CHP'nin üstlendiği rol bir açılım söylemiyle unutulacak türden değil elbette. Tarihi olaylardan yola çıkarak CHP'nin daha doğrusu Baykal'ın (partisinin kafası hayli karışık çünkü) bu açılımının ne anlama geldiğini yorumlamak şimdilik zor. En azından hem CHP içi tartışmalar hem bu açılımın nerede duracağı konusu henüz netlik kazanmış değil.

Çarşaf açılımı bağlamında tarihten yola çıkarak bugünün siyasal ve sosyal şartlarını gözeterek daha doğrusu “açılım”ın 'örtünme' sorununu ne yönde çözeceğini kestirmek zor. “Cumhuriyet mitingleri”nin ve Anayasa Mahkemesi'ne yapılan iptal başvurularının hafızalarda tazeliğini koruduğundan bahsederek sıradan bir seçim yatırımı çıkarsaması yapmak için pekçok kimse zorlanmayacaktır. Oysa bundan önce açılım nerede sonuçlanırsa sonuçlansın, örtünme üzerinde geliştirilen dil konusunda yeniden düşünmek gerekir. Üstelik bu örtü üstüne düşünmenin muhatabı sanılanın aksine tek başına Baykal değil. CHP'yi samimiyet testinden geçirmeye çalışmanın örtünün/örtünmenin dili konusunda kolaya kaçmak ve sorumluluktan kurtulmanın ucuz yolu olduğunu hemen belirtmeli.

Baykal'ın “çarşaf açılımı”nda geliştirdiği 'dil' 'örtünün metafiziği'ni hiçe sayan; hatta aşağılayan bir dil. Örtünmeyi gelenek/sele indirgeyen, sosyolojik bir veri olarak ele almaya hazır, sözde şekilciliği aşan ama niyet okuma gibi çok daha derin bir tehlikeyi içeren bir dil söz konusu. Bir anda örtünmenin dini anlamı, özgürleştirici metafiziğini savunmasının beklenemeyecek olması gerçeği, Baykal'ın sözlerindeki gizli tehlikeyi örtmek anlamına da gelmiyor. İyimser bir yaklaşımla, müesses nizam açısından başörtüsüne özgürlük sorununun ancak CHP'nin vereceği bir destekle çözülebileceğine hemen herkesin ikna edildiği bir ortamda çarşaf açılımı nınen azından “tarihi yanılgı” itirafı olarak hafife alınmaması gerekir.

Bir kadının çarşaf giymesinin, başını örtmesinin temel nedeni olan dini tutumu yok sayarak, çarşaf açılımı yapılması bizzat örtünün anlamının boşal/tıl/ması anlamına gelmez mi? Kafalarının içine bakarak niyet okuması yaparak; “örtülü ama…” diye başlayan yaklaşım, örtünmeye özgürlük kazandıracak bir “açılım”dan çok 'örtünün açılmasını', kadının örtüsünü bir an önce atmasını öneren seküler aydınlanmacı bir toplum mühendisliği olarak da pek ala okunabilir.

Örtünmenin metafiziğinden arındırılmasının muhatabı sadece Baykal değil şüphesiz. Hatta ironik biçimde, örtünün metafiziğinden arındırılmasının asıl muhatabı bizzat örtülüler de olabilir. Örtünün siyasal ve toplumsal hayatta görünür biçimleri, savunuş dili üzerinde düşünüldüğünde “çarşaf açılımı”ndaki içerik kadar 'örtünüş halleri'nin ve siyasetlerinin de sorunlu olduğunu fark ederiz.

Örtünmenin metafiziği bağlamında muhafazakar ve de demokrat siyasetlerin, sağ popülizminin örtüyü siyasete alet edip etmemesinden bağımsız olarak (tıpkı bu olayda Baykal'ın da samimiyetini sorgulamadığımız gibi) bizzat örtünmeye yükledikleri anlam ve geliştirdikleri örtünme dilinin, tesettürün muhtevasını önemli ölçüde boşalttığı hep dikkatten kaçmıştır.

Örtü ve beden ilişkisi (bu sadece kadın bedeni demek değildir ve sadece kadın sorunu da değildir) üzerinden geliştirilen dilin modern dünyanın bedene yüklediği anlamdan çok da farklı olmaması, gittikçe örtünmenin verdiği varoluşsal güven ve özgürlük imkanından soyutlanarak adeta farklı bir teşhir boyutuna evrilen görünme biçimlerinin ima ettiği anlam boyutunun örtünün metafiziğini nasıl deforme ettiğini düşünmesi gerekenlerin CHP'ye yüklenmekten vakitleri olmadı bugüne kadar.

Çarşaf açılımına yansıyan metafizikten arındırıcı siyaseti fark etmek, aynı zamanda örtülülerin ve onu savunanların deforme edilmeye başlayan örtünmenin metafiziği üzerine yeniden düşünmelerini gerektirir.

YENİ ŞAFAK