Dikkat ederseniz bu işi tezgahlayanların belediyeler, polisle ilgili olarak İçişleri Bakanı ile bir meselesi yok (Onlarla meselesi var demiyorum) hedefteki isim Erdoğan. Bir üslub meselesinden başladılar.. Parti içi, parti çevresinde, tabanında Erdoğan’ı yıpratmaya dönük bir kampanyaya dönüştürülmeye çalışılıyor bu iş.. Bu hareketin başını kopartırlarsa, gövdeyi parçalayacaklarını düşünüyorlar.. Buna alet olanlar, bu işten kendilerine pay umanları tasfiye etmek ötekiler için daha kolay olacak.. Ama birileri hâlâ bindikleri dalı kestiklerinin farkında değil.. Bunlar kim mi? O sorunun cevabını da siz bulun.
Bu cümle her şeyi açıklamaya yetiyor.. İstihbarat oyunları böyledir, gerekirse çevre derneği kurarsınız ya da varolanlara sızarsınız, işinize gelen tipleri bulup masum bir gerekçenin arkasına sığınır aralarına karışıp sokağa çıkarsınız. Sonra gerekirse polisin arasındaki uygun birini bulup, üzerlerine ateş de açarsın gereğinde, 1 Mayıs’ta olduğu gibi, gereğinde olayları ustalıkla tırmandırırsın. Tavşana kaç, tazıya tut dersin..
Hem cinayeti tezgahlarsın, hem de cenazede en önde sen durur, en çok sen ağlar, en övgü dolu sözleri sen söylersin.
Bu işler böyledir. Ağuyu altın tas içre sunarlar, bal da onun suç ortağıdır.
“Mesele Park meselesi değil, hala anlamadın mı? Hadi Taksime gel” . “DayanGeziParkı”
Oyun gayet açıktı. Bu bir isyan ve Ergenekon ayaklanması.. Ve senaristleri Reyhanlı senaristleri ile aynı. Sandıktan umudunu kesen, 28 Şubat davası ile köşeye sıkışan Ergenekonun avukatlığından Ergenekonun Gladiatörlüğüne soyunan siyasi bir kadro..
Amerikan büyükelçisi de var işin içinde, Le Monde gazetesi de.. Almanya’da var.. Ve tabii onların içerideki uzantıları..
Ergenekoncular ve CHP’nin korkusu ile, batının korkuları birleşince böyle oluyor işte..
Türkiye’nin, Ak Parti’nin, Erdoğan’ın durdurulması, dizginlenmesi gerek.
Gül’ün bu mesajı da alması gerek..
Erdoğan’ın durdurulması gerek. Yoksa barış olacak. Ülke ekonomisi böyle giderse, Türkiye’yi kimse durduramayacak yoksa. Onun için AK Parti’nin bölünmesi gerek.
Bu senaryoda dindar çevreler de var..
Ankara’da, Erdoğan’ın aday göstermeyeceği milletvekilleri ile görüşmeler yapan “bizden” birileri var..
AK Parti madem dışarıdan durdurulamıyor, o zaman içeriden bölünmeli..
Çünki Erdoğan “Hırçın, söz dinlemiyor”.. Çünki Erdoğan.. Erdoğan sert olunca ötekiler “ılımlı” oluyor..
Bütün mesele “uygun adım” meselesi..
Erdoğan’a başından beri güvenmiyorlardı. Çankaya’ya Baykal’ı oturtacaklar, siyasi ve bürokratik kadroları ılımlılar dolduracaktı.. Erdoğan vitrine hapsedilecekti.. Hatta demokrasi adına bir koalisyon uydurup yola devam edeceklerdi.. Türkiye batının Truva Atı olacaktı..
Sıkıntı o! Erdoğan’dan Ergenekoncular kadar batı entelijansiyası da nefret ediyor. Bir de daha önceki senaryoda kendilerine rol biçilen CHP ve ılımlılar da! Batı nasıl ılımlı İslamcıları tercih ederek eski dostlarını çizdi ise, ılımlı İslamcıları yeri-zamanı geldiğinde çizmekte tereddüt göstermeyecektir.. Batı yeni dostlarına fenafilbatı olmayı teklif ediyor. “Ya bendensin, ya bana karşı” diyor adeta.. Bu iş bir yol ayırımına geldi..
Onlar şimdi yeniden Erdoğan’ı tasfiye planı yapıyorlar.. Birileri önüne barikat koymaya ötekileri arkasından asılmaya çalışıyor. Birileri de sokağı harekete geçirmeye, öte yandan dostlar da partinin içini boşaltmaya çalışıyor..
Erdoğan bunu görüyor olmalı. Belediyedeki ve bürokrasideki dostları “ne kadar dost” bunu görmeli..
“Allah yar”! “Vekil ve dost olarak O yeter” aslında.. O kadiri mutlaktır/Mutlak iktidar sahibidir. “Ol” der ve olur! Toplumları ayakta tutan kralların gücü değildir.. Öyle olsaydı, Hz. Ali’nin kavmini kurtarması gerekirdi. Hz. Nuh’un, Hz. Lut’un! İnsanları kurtaracak olan kendi amelleridir. Onun içindir ki “her topluluk layık olduğu gibi idare olunacaktır”. Kurtuluşu hakeden toplumlara Allah onların içinde bir önder tayin eder..
Beslediği kargalardan gözünü sakınsın insanlar.. Bataklık güllerinden kaçınsınlar. İyi gün dostlarından da. Ayakta iken elinizi öpüp alkışlayanlar, oturduğunuzda size saldırırlar.. Düştüğünüzde vururlar.
Servet, iktidar ve koltuk için yanınıza gelenler, sizi çılgınca alkışlayacaklar, sizin hakkınızda övgü dolu sözler söyleyeceklerdir. Sizinle aynı karede fotoğrafları çıksın diye peşinizden ayrılmayacaklardır.. Size, sizin duymak istediğiniz sözleri duyurmak için fırsat kollayacaklardır, ama siz onları bir de mamaları kesildiğinde görün.. Bunların dindarı, ılımlısı, liberali, solcusu yok! Bunlar Brütüs’ün varisleridir.. Suratlarındaki gülücük çıkartma kağıdı gibidir.. Sizi anında satarlar..
İktidar/koltuk/makam, para, silah ve kadın konusunda şaka olmaz!
Korkak, cahil ve ahlaksız, fasık adamlardan uzak durmak gerek. İstihbari bilgiler bu karakterdeki insanlar için yılanın dilindeki zehir gibidir..
Olay, ne çevrecilik, ne park! Ne de Erdoğan’ın siyasi üslubu..
Erdoğan’a karşı, onun şahsında başlatılan topyekun savaş, Türkiye’ye karşı uluslararası sistem ve yerli işbirlikçilerinin operasyonudur. Bu operasyon Reyhanlının devamıdır. Bu operasyon Ergenekon operasyonudur.
Yoksa siz hâlâ “park meselesi” mi sanıyorsunuz? Anlamadınız mı?
Bu mesaj da alınmıştır umarım..
Selâm ve dua ile..
YENİ AKİT