Alınan bilgiye göre, tutuklu eski Mersin Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Suat D. ile emniyet mensupları Ahmet Ş, Bekir K, Erdem K ve Hüseyin A'nın avukatları Mersin 3. Sulh Ceza Hakimliğinin verdiği tutuklama kararına ilişkin Mersin 1. Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulundu. Başvuruyu değerlendiren hakimlik itirazın reddine karar verdi.
Bunun üzerine avukatlar nöbetçi Mersin 12. Asliye Ceza Mahkemesi'ne başvurarak reddi hakim ve sulh ceza hakimliği tarafından verilen tutuklama kararının kaldırılmasını istedi. Asliye Ceza Mahkemesi ise bu talep hakkında yetkili olmadığını belirterek başvurunun sulh ceza hakimliğine yapılması gerektiğini kararlaştırdı.
Avukatlar ise mahkemenin verdiği bu karara ilişkin de nöbetçi olan Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz etti. Ağır Ceza Mahkemesi de avukatların talebinin asliye ceza mahkemesi tarafından değerlendirebileceğine hükmetti.
Bunun üzerine ise soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı bir üst mahkeme olan Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak bu kararın usule ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptalini istedi.
Başvuruyu değerlendiren Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi savcının talebini kabul ederek ağır ceza mahkemesinin kararının yok hükmünde olduğundan kaldırılmasına karar verdi.
- Hukuki durum
Yaşanan süreçle ilgili hukuki durum hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mersin Barosu avukatlarından Murat Altındere, konuyu basında yer alan haberlerden takip ettiğini belirterek 28 Haziran 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı kanunla, sırf soruşturma aşamasında görevli sulh ceza hakimlikleri kurulduğunu hatırlattı.
Bu hakimliklerin mahkeme niteliği taşımayıp sadece soruşturma aşamasında olan dosyaların tutuklama gibi tedbir taleplerini ve itirazları inceleyip karara bağladığını ifade eden Altındere, "Asliye ceza mahkemelerinin soruşturma aşamasıyla ilgili tahliye konusunda yetkisi bulunmamaktadır. Sulh ceza hakimliğinin vereceği kararların hukuka uygunluğunu denetleme mercii asliye ceza mahkemesi ve hakimi değildir" dedi.
Altındere, sulh ceza hakimliklerine ilişkin red talebinin hakimin mahkemesine veya hakimliğine yapılacak başvuruyla olacağını anlatarak, "Reddi talep edilecek hakimin görevli olduğu mahkeme veya hakimlik aşılarak, yani bu yargı yerine başvurulmayarak veya bir hakimin reddinden hareketle diğer hakimlerin reddi olamayacağı ve incelenemeyeceği gibi, reddi incelemekle yetkili yargı mercii de bu yönde genişletici bir tasarrufta bulunmaz" ifadesini kullandı.
Altındere, benzer bir olayın geçtiğimiz dönemde İstanbul’da da yaşandığını hatırlatarak yetki ve görevi olmadığı halde karar veren hakimlerin kararı uygulanamayarak haklarında soruşturma açıldığını ve devamında da tutuklandıklarını anımsattı.
- Olay
Paralel Devlet Yapılanması'na yönelik yapılan operasyonda 5 Haziran günü mahkemeye çıkarılan şüphelilerden 5'i "Terör örgütü kurmak, yönetmek, kurulan örgüte üye olmak, adli yargılamayı ve hükümetin işleyişini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, iftira, kişiler arasında aleni olmayan konuşmaları kaydetme, özel hayatın gizliliğini ihlal etme, suç uydurma, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetme ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Eski Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkan Yardımcısı Ertuğrul Ş, "Milli İttifak"ın Mersin milletvekili adayı ve eski Mersin İstihbarat Şube Müdürü Ali İhsan K. ile eski Mersin İstihbarat Şube Müdürü Ali Ç'nin de aralarında bulunduğu 17 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
AA