Mehmet Garip Tanyıldızı / Akşam
Hiçbir şey yapmıyor muyuz?
7 Ekim'den sonra Filistin ve Gazze meselesine dair yapıp edilenlerle ilgili başından beri bir küçümseme tavrı söz konusu.
Filistin davasına ve Hamas'a karşı ideolojik ve varoluşsal karşıtlığı olanların düşmanca tutumlarının yanı sıra Gazze halkının yanında olduğu halde duyarlılığı söylemlerine negatif yansıyan insanlara sık sık rastlıyoruz.
Bu küçümseme tavrı genelde zulmün büyüklüğü, buna karşın dünyanın sessiz kaldığı dile getiriliyor ve Filistin için yapılanların yetersizliğine vurgu yapılarak sergileniyor.
Öncelikle, zulmü sona erdirmeyen ve Siyonist rejime hak ettiği karşılığı yaşatmayan her türlü desteğin yetersiz kaldığının su götürmez bir gerçek olduğunu ifade etmemiz gerekiyor.
Ancak bu, mevcut imkânlarımızı zorlayarak yaptıklarımızın, yapmaya çalıştıklarımızın değersiz olduğu anlamına gelmiyor.
Filistin'e destek için düzenlenen eylemler, protesto gösterileri, bireysel ve kitlesel boykotlar, maddi destek çabaları ve insani yardım girişimlerinin değersizleştirilmesinin kardeşlerimize bir fayda sağlaması beklenemez.
Menfi yaklaşım bulaşıcı ve yayılmacıdır.
Bunun yerine çabaların artırılması gerektiğine dönük müspet söylemler daha yapıcı ve sağlıklı bir tavır olacaktır.
Öte yandan, eylemlerimizi sonuç alma odaklı ele almak her eylemimizin Allah rızası için olması gerektiği ilkesini gözden kaçırmanın bir sonucudur.
Filistin meselesi ve Filistinlilerle her alanda mülaki olmak, onlar için saatlerce ayakta kalıp zulme karşı hakkı haykırmak, mustaz'af bir Gazzeliyi misafir etmek, onun dertleriyle dertlenmek, vaktimizle ve malımızla Filistin için cehd içinde olmak onların yaralarını sarmak için yeterli olmasa da bizim boynumuzun borcunu bir miktar ödemek için, kendi şahsiyetimizin gereğini yerine getirmek için elzemdir.