Muhammed Reşid Rıza’nın üstadı İmâm Muhammed Abdûh’un tefsir notlarından bolca istifade ederek kaleme aldığı ve Menâr tefsiri olarak meşhur olan 12 ciltlikتفسير القرآن الحكيم المشهور بتفسير المنار (تفسير محمد رشيد رضا) “Tefsir’ul Kur’ân’il Hakîm” (Dâr’ul Kutub’ul İlmiyye, Beyrut, 1999) isimli eseri, Kur’ân’ın mücadele ve değişim mesajlarını tekrar gündemleştirmeye başladı.
el-Menar’ın üçüncü cildinden itibaren Şeyh Muhammed Abduh’un tefsir dersleri, R. Rıza’nın tuttuğu notlara dayanılarak neşredilmeye başlanmıştı. Derginin onuncu cildine gelindiğinde tefsir de Nisa suresinin 125. Ayetine kadar gelmişti. Abduh bu sırada vefat etti, R. Rıza tefsire bizat devam etti, daha önce küçük notlar dışında katkı yapmadan üstadının tefsirini aynen kaleme alıp basıyordu, şimdi ise kendine mahsus yeni sayılabilecek bir usul ile tefsir faaliyetini yürüttü. Dergiden ayrı olarak ve 12 cilt halinde yapılan ilk baskı 1928 yılındadır ve bu 12 cildin ilk beş cildinde ağırlıkla Üstad Abduh’un görüşleri yer almaktayken, geri kalan kısmı da R. Rıza’nın tefsiridir. Rızâ hocasının tefsir dersi notlarını tekrar gözden geçirerek tefsirinin merkezine yerleştirmiştir.
Kur'an'ın geniş halk kitlelerinin kitabı olması için Abduh’tan bir tefsir yazmasını istemişti. Abduh önce çekindi sonra 1898 de Ezher'de tefsir derslerine başladı. Nisa 125 ayetine kadar geldi. Rıza bu noktadan alarak Yusuf 107 ayetine kadar devam etti. Hepsi 12 cilt halinde basıldı. Önceki tefsirlerden farklı olarak sureler ve ayetler numaralandı. Ayetler kendi içlerinde bütünlük korunmak suretiyle bölümler halinde açıklandı. Tefsirde sosyal yaşamın bütün problemleriyle ayetlerin münasebetleri kurulmaya çalışıldı. Sonraki tefsirlere esin kaynağı oldu. Tefsirde kendi ve Abduhun görüşlerini belirtti. Kur'an'ın Kur'an'la tefsirine vurgu yapıldı. İsrailiyattan uzak duruldu. Bilimsel Tefsir’e mesafeli duran Menâr Tefsirinde akli çıkarımlar ve bilimsel kimi buluşlara atıflar bulunmaktadır.
Tefsir;’de göze çarpan en önemli özellikler şunlar:
1- Menâr Tefsiri, İbn-i Teymiyye ve İbn-i Kayyım Cevziyye ekolünün gündemleştirdiği İslam’ın asıl kaynakları olan Kur’ân ve Sahih Sünnet’e dönüş tezini son dönemde ilkkez dillendiren tefsir oldu.
2-Menâr Tefsiri, uzun bir dönemin ardından yeniden Kur’ân’ın sosyal yönüne vurgu yapıyordu.
3-Tefsir’de geleneksel pek çok tefsirin aksine Epistemoloji (Bilgi Sistemi) ile ilgili bir yenilenme çabası göze çarpıyordu. Menâr okuyucusuna Kur’ânî ve Aklî Bilginin esas, rivayetlerin, beşeri birikimlerin ise bu esaslara bağlı değerlebndirmeye açık bilgiler olduğunu ileri sürdü.
4-Bu epistemolojik çığır sebebiyle Tefsir’de Vehb b.Münebbih gibilerinin İsrailiyatından uzak duruldu. Hz. İsa’nın nuzulu, Deccal’in zuhuru gibi zanni spekülasyonlar sorgulandı, akidede zanni bilgilere karşı çıkıldı. Kur'an'la çatışan rivayetler eleştirildi.
Daha önceleri sahip olunan egemen dünya iktidarı dolayısıyla daha çok statüko’nun ana hukuk kaynağı olarak algılanan Kur’ân, tekrar ezilenlerin egemenlere karşı başlatması gereken kurtuluş mücadelesinin rehberi haline getiriliyordu. Kur’ân’ın nüzul sürecindeki bu ezen-ezilen, zulüm-adalet, dünya-ahiret, toplum-şahsiyet vurgulu gündemleri Akif’in deyişiyle “Doğrudan doğruya Kur’ân’dan alarak ilhâmı Asrın idrâkine söyletmeliyiz İslâm’ı!” dizeleriyle de vurgulanan bir ıslah ve dönüşüm çabası olarak yeniden ortaya çıkıyordu.
İştye bahsini ettiğim el-Menâr tefsiri gerek Seyyid Kutub'un Fizilali'ne ve Mevdudi'nin Tefhim'ine Gerekse de Hasan el-Benna'nın görüşlerine ilham olmuş ana tefsirdir. Islâh ve Yenilenmenin Ana kaynağı olan Menâr Tefsir ekolü Muhammed Esed'i, Bin Badis'i, Hasan el-Benna'yı, Alija İzzetbegoviç'i Mehmed Akif Ersoy'u Muhammed İkbal ve Ali Şeriati'yi yetiştiren düşünsel ekol olmuştur. Bu sebeptendir ki İslami Yenilikçiğe karşı oluşan Gelenekçi direnç de karalama ve saldırı oklarını özellikle bir kampanya olarak Afgani-Abduh-Reşid Rıza çizgisine yöneltmiştir.
Bu açıdan Menâr'ın Türkçe'ye kazandırılması artık bir zaruretti. Bu açıdan Arapça'da yetkin bir heyetin çevirisiyle el-Menâr Türkiye okuyucuyla Ekin Yayınları vasıtasıyla 14 cilt halinde buluşacak inşallah. Tefsir'in tahkik ve redaksiyonunun bir kısmını üstlenmem hasebiyle Menâr'da kullanılan ilmî metodun ve ayakları geleneğe basan yenilikçi dil'in bugüne dair pek çok dersler içerdiğini de düşünüyorum.
Urvet'ul Vusqa ve el-Menâr Dergileriyle başlayan ve Menâr Tefsiri ile meyve veren bu söylemin modernist ve gelenekçi çevrelerce de gerek dayanak kılınma gerekse de karalama şekilleriyle istismar edildiği kanaatindeyim.
Bu açıdan okuyucunun adil ve hakkaniyetli değerlendirme yapabilmesi için bu gibi temel metinlere doğrudan ulaşabilmesi gerekir. Hakkında bugüne kadar onlarca makale ve bir çok kitap kaleme alınan metinlere tercüme dolaylılığından bile olsa ulaşabilmesi gerekir. Bu açıdan Türkiye'deki Din tartışmalarının vazgeçilmez unsuru haline gelen Afgani-Abduh çizgisi ve onların görüşlerinin bizzat kendilerinden öğrenilmesi büyük bir boşluğu dolduracak.
Menâr tahkikinde çevirmenler arasındaki Türkçe üslup farklılıkları mümkün olduğunca en aza indirilmeye çalışıldı. Ayrıca Müellif Reşid Rızâ'nın ve Üstadı Muhammed Abduh'un ifadeleri Arapça orjinal metinle birebir karşılaştırılarak okuyucuya özgün biçimde ulaştırılmaya çalışıldı.