Üç gün önce bir ilk yaşandı. Öcalan ile BDP'li vekillerin görüşmesine izin verildi. Üstelik bu sefer Ahmet Türk gibi hukukçu kimliği değil; sadece siyasî ağırlığı olan vekiller de işin içindeydi. Bu, devletin Öcalan'ı etkin bir siyasî aktör olarak gördüğünün en üst dereceden tasdikidir.
Önemli aktörlerden gelen mesajları ayrıntılarıyla ele almayı şimdilik bir yana bırakıp, hükümetin attığı bu cesur adımın kimyasınıalt üst ettiği grupların hallerine bakalım.
CHP:Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, nedendir bilinmez, hükümetin kendilerini birebir bilgilendirmemesinden ötürü pek alınmış. Dünyadaki barış süreçlerinin başlangıcında, daha durum hiçbir netlik kazanmamışken ana muhalefet partisi ve/ya diğer partiler zaten süreçlere dahil edilmezken, Tanrıkulu'nun bu sitemkâr çıkışında ayrıca ironik olan bir yan var elbette.
Daha CHP'li Haluk Koç'un Oslo görüşmeleri hakkındaki kötücül ama komik performansı hafızalardan silinmemişken,
CHP anadilde savunma hakkıyla 'Büyükşehir Yasası'na 'ülkeyi böler' gerekçesiyle karşı çıkmışken, Tanrıkulu ne türden bir iyi niyet adımı beklemektedir?
'Evvelâ kendilerinin parti olarak bu süreçte nasıl olumlu rol oynayabileceklerini dert edinmeleri gerekmez mi?' diyerek bu faslıkapatacaktım ki Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun cümleleri ajanslara düştü:
'Bu ülkede kan dökülmesini istemiyoruz, akıl ve mantıkla bu sorunu aşabiliriz. Geçmişteki bütün hataları karşı olarak AK Parti'ye yeni bir kredi açıyoruz, çözün sorunu.'
HayırlıCuma anlaşmasıyla İrlanda barış sürecinin mutabakat metni belirmişti. Tony Blair, bunu muhafazakâr partinin, yani 'ana muhalefetin' desteği olmadan başaramazdı. O yüzden Kılıçdaroğlu'nun sözlerini önemsiyor, sürece 'yeni CHP' olarak, eskisinden farklı yaklaşacaklarını umuyorum.
MHP: Müzakere düşüncesi karşısında yine Oktay Vural sahne almış.Elinde bu sefer vuvuzela değil, beyaz bayrak varmış. Neymiş? Ak Parti teslim olmuş. Öcalan'ın idamı söz konusu olduğunda kendi doğruları diye 'pazarladıkları'na bile sadık olamayıp, hükümet koltuğunu bırakamayan bir partiden de bu beklenirdi. MHP, bölgede çoktan teslim bayrağını çekmiş durumda. Sabah akşam ülkenin 'birlik ve beraberliği'nden dem vuran MHP'lilere, birisi Sivas'ın doğusuna geçemediklerini, bir tabela partisinden ötesi olamadıklarını hatırlatsa iyi olacak.
'Güvenlikçi' yazarlar: Sürece bodoslama karşı çıkmayarak fazla 'taraftar' görünmekten kaçınıyorlar. Ancak şimdilik, çünkü en küçük bir afallamada sürecin ve aktörlerinin üzerine abanıp yerden kalkamaz hale gelinceye kadar mücadele edecekleri, 'kelle' istemeye devam edecekleri kesin.
Vijdan kuaförleri ve eski tüfek solcular: İki üç yıl öncesine dek BDP çizgisinin ve Kürtlerin haklarının en fanatik karşıtlarından olanların bugün Kürtlere 'Aslansınız; yürüyün be kesseler acımaz; jilet olup siz acıtırsınız' diyerek gaz vermesi boşa değil. 'Kürt hareketi' uzunca bir süredir, Ak Parti'yi etkili biçimde sarsacak tek fırsat olarak görülüp tepkiselliğin her türünün köpürtülmesine çalışılıyor. Bunun bir de 'Ezilen ulusun şiddeti de politiktir' diyerek, PKK'nın sivillere yönelik cinayetlerinde bile boncuk arayan türü var ki, aman diyeyim.
Öcalan, tabanını silahsız mücadeleye, PKK'yı silahsızlanmaya hazırlayacak. Hiç dağa çıkmamış olsa da, örgüt içi infazlardan köy baskınlarına, karakol saldırılarından şehirdeki bombalı eylemlere kadar oldukça fazla kan dökülmesine sebep olmuşbir isim, şimdilerde gidilen yolun yol olmadığını savunduğunda en çok yas havasına bürüneceklerin bu grubun üyeleri olduğunu düşünüyorum.
Demokrat yazarlar: Sağduyusuna ve analiz kabiliyetine güvenilen yazarlar da ilginç bir ikilem içerisinde. Birkaç aydır, Ak Parti'yi MHP'lileşmekle suçladıklarından, Ak Parti birden MHP'nin 'ihanet projesi' dediği bir sürece kalkışınca boşluğa düşmüşoldular. Ancak serde kuyruğu dik tutmak ya da analizlerinin bir ay içinde çöpe gittiğini itiraf etmemek olduğundan mıdır bilinmez; şimdilerde en çok Ak Parti'nin siyasî iradesinin çapınıölçmekle meşguller. İş ne zaman PKK'nın bu çağda hâlâ silahla hak aramaya devam etmesini, siyasî iradesini silaha tahvil etmesini sorgulamaya gelecek, merakla bekliyoruz. En azından, Öcalan'dan önce davransalar bari...
YENİ ŞAFAK