Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Davos'ta düzenlenen 47. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında "Suriye ve Irak: Anlaşmazlığı Bitirme" başlıklı panelde konuştu.
“Trajedinin müsebbibi Esed”
Şimşek, Davos’taki konuşmasında, Suriye'de Beşşar Esed rejimi güçleri ve muhalifler arasında uzlaşma sağlamak amacıyla 23 Ocak'ta Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılacak toplantıya ilişkin, "Suriye’de yüz binlerce can kaybına ve Suriye halkının çoğunluğunun evini terk etmesine neden olan bu çatışmayı bitirmenin zamanı geldiğine inanıyorum. Suriye’de çok büyük ölçekli bir insani trajedi yaşanıyor" ifadelerini kullandı.
Suriye'deki trajedinin müsebbibinin Esed olduğunu vurgulayan Şimşek, “Onun içinde olduğu bir çözümü içselleştirmek mümkün değil. Amerika üzerine düşeni yapmadı. Rusya ve İran, sahada durumu değiştirdi. Şimdi esas odaklanmamız gereken konu, ateşkes ile insanların hayatının korunmasıdır” dedi.
"Astana Zirvesi'nden yüksek beklenti var"
Şimşek, Türkiye'nin, Suriye’deki durumla ilgili başından beri bir şeyler yapılmasını istediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Astana Zirvesi'nden yüksek beklenti var. Biz gerçekten kalıcı ve devamlı bir anlaşma sağlayabiliriz. Astana’da tüm kritik oyuncular masada olacak. Rusya, İran, Türkiye masada olacak ve ABD davet edildi. Bütün bölgesel ve küresel oyuncular masada olacak. Bu süreçte kalıcı bir uzlaşı beklentisi önceki görüşmelere göre daha yüksek. Astana’da uygulanabilir öneriler ve çözümler olabilir. Yüksek beklentiler var."
“Biz hiçbir zaman Suriye halkına ihanet etmedik"
Mehmet Şimşek, Suriye'deki sürecin karmaşık olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye’de önceliğimiz insani fecaat ve ıstıraba son vermek, kalıcı barış sağlamak ve terör aktivitelerini kontrol altına almak. Astana bu süreci başlatabilir. Bu çatışmanın durması ve kalıcı ateşkes sağlanması kritik öneme sahip. Sonra çatışmada anlaşma... Karmaşık bir süreç ama bir yerinden başlamak gerekiyor.
Öncelikle netleştirelim; biz hiçbir zaman Suriye halkına ihanet etmedik. Hiç bir ayrım yapmadan hepsine kucak açtık. Bu nedenle Türkiye, dünyada en fazla sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke durumunda. Sığınmacılar için 25 milyar dolar civarı harcama yaptık. Bu insanlar hayatta kalmak için ülkelerinden ayrıldılar ve bizim bu insanlara sahip çıkma sorumluluğumuz var.”
Yalanlanan sözler
Şimşek'in konuşmasında daha sonra yalanladığı ifadeler de vardı:
“Suriye halkının acıları ve trajedileri, doğrudan Esed’in suçu. Ancak pragmatik ve gerçekçi olmak zorundayız. Biliyorsunuz, sahadaki gerçekler dramatik bir şekilde değişti. Bundan dolayı da Türkiye Esed’siz bir uzlaşmada ısrar edemez. Bu, gerçekçi olmaz.”
Daha sonra Mehmet Şimşek tarafından yalanlanan bu sözler, kameralar tarafından da kaydedilmişti:
Ancak daha sonra Şimşek’in makamından yapılan yazılı açıklamada bu ifadelerin söylenmediği iddia edildi.
"Başbakan Yardımcımız Sayın Mehmet Şimşek gelen soruya cevap olarak, Suriye'deki trajedinin müsebbibinin Esed olduğunu, Esed'in içinde olduğu bir çözümü içselleştirmenin mümkün olmadığını, ABD’nin üzerine düşeni yapmadığını, Rusya ve İran’ın sahada durumu değiştirdiğini ve bundan sonra esas odaklanılması gereken konunun ateşkes ile insanların hayatının korunması olduğunu net bir şekilde ifade etmiştir.
Ancak Sputnik Haber Ajansı konuyu bağlamından çıkartarak Başbakan Yardımcımızın 'Türkiye artık Esed’siz bir anlaşmada ısrar edemez' dediği yönünde bir algı oluşturmaya çalışmıştır. Şimşek’in hiçbir şekilde haberde yer verildiği gibi bir ifadesi olmamıştır. Bu Sputnik Haber Ajansının kendi yorumudur."
“Bu yorumu çıkartmak için bayağı uğraşmak lazım”
Reuters ve AFP haber ajanslarının da bu ifadelerini abonelerine duyurmasından sonra Anadolu Ajansı’na konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, açıklamalarının çarpıtıldığını söyledi:
"Benim Esed ile ilgili bir açıklamam yok. O tamamen çarpıtıldı. Bir uluslararası ajansın kendi yorumu. Ben, şunu söyledim: Suriye'deki insanlık trajedisinin, zulmün bir tek mesulü varsa o da Esed'dir. Onun olduğu bir devlette ona rıza göstermek onu içselleştirmek imkansız dedim. Ama, zamanında Amerika gibi ülkeler üstüne düşeni yapmadılar. Rusya, İran gibi ülkeler geldiler ve sahada gerçekliği değiştirdiler. Şu anda bizim en öncelikli konumuz insanlık trajedisine son vermek. Buradan, 'Esed'siz çözüm olmaz' yorumu çıkartmak için bayağı uğraşmak lazım."