Mehmet Eymür, MİT ve Tanrı devlet idraki

Eymür’ün işkence ve cinayetleri içine alarak sarf ettiği “benim için devletin yaptığı her şey meşrudur” sözüne şaşırıyormuş, öfkeleniyormuş gibi yapanların masum olmadıklarına bir kez daha şahit oluyoruz...

Kenan Alpay yazısında gündemi değerlendirirken, kamuoyunun yakından tanıdığı ve yıllardır yaptığı açıklamalar ile Türkiye gündeminde yer alan MİT eski mensubu Mehmet Eymür'ün siyaset-mafya-medya konularındaki bilgisinin konuşulmasına, araştırılmasına birileri tarafından izin çıkarılmayan ve bu tür tartışmaları saçma iddialar ile sulandıranların düştükleri zelil pozisyonu yorumluyor. 

Kamuoyu Eymür’ün adını da tartışmalı operasyonlarını ve MİT’in zıt kutupları arasındaki tartışmalarını az çok biliyor. Eymür elbette içinde bulunduğu ekip hesabına bir şeyler söylüyor, kimilerine ait bazı tartışmalar açıyor. Ancak Eymür hayat felsefesini ve temel mantığını “benim için devletin yaptığı her şey meşrudur” sözüyle ilan ve itiraf ediyor. Üstelik bu ilan ve itirafı devlet hesabına yapılan işkenceler ve suikastlara dair tartışmanın tam ortasında üstüne basa basa ifade ediyor.

Yasal olmayan işleri; mesela uyuşturucu ticaretini, mafya babalarıyla ortak operasyonlar yapma, sahte evrak ve kimlik düzenleme, işkence ve suikast gibi işleri Şenkal Atasagun, Nuri Gündeş, Mehmet Ağar, Alaattin Çakıcı, Veli Küçük veya Doğu Perinçek gibi isimlerle irtibatlandırıyor. Tutarlı ve sistematik bir dizi aktarım ve ifşayla devletin sakatlıklarından bir kısmını olsun giderme gayreti yerine hizipler arası savaşta kamuoyu desteği teminine yönelik bir pr çalışması çıkıyor ortaya...

Yazının devamı için tıklayın 

Yorum Analiz Haberleri

"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye