Aybike Eroğlu / Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, alkolün satışı ve pazarlanmasıyla ilgili düzenlemeyi onayladı. Yasanın gerekçesinde alkolün cinayet ve intiharı da kapsayan her türlü şiddet ve aile içi huzursuzluk ve kazalar için de artırıcı neden olduğuna dikkat çekildi. Yasanın en önemli tarafı ise alkol endüstrilerinin özelliklere gençlere yönelik pazarlama alanlarını kısıtlayarak Türkiye'nin alkolle mücadelesini güçlendirecek olması. Sportif ve sanatsal mecraları yoğun şekilde kullanan, sponsorluk çalışmalarıyla pek çok organizasyonda boy gösteren alkol markaları, alkol reklamlarıyla yaşı tutmayan gençleri de hedef alıyor. Sponsorluklarıyla alkol deneyimi olmayan yeni nesil alkolün zararlı etkilerine karşı büyük risk altında bulunuyor. Bu gerçekler ortadayken medyanın düzenlemeyi desteklememesinin sebebi reklam pastası olarak gösterildi. Alkol endüstrilerinden Adex verilerine göre yazılı basının 2012 yılında 168 milyon 437 bin 85 lira gelir elde ettiği belirtildi. Bu rakamlar, reklam pastasından komisyonla yüksek karlar elde eden reklam ajanslarının Gezi Parkı'ndaki eylemlere niçin destek verdiklerini de izah ediyor.
AVRUPA'DA YASAK ÇOK DAHA KATI
Dünyadaki uygulamalar Türkiye'de yapılan düzenlemelerin çok üzerinde. Bu çerçevede başta ABD olmak üzere Norveç, İsveç, Fransa, İzlanda, İngiltere gibi ülkelerde söz konusu uluslararası kriterlere bağlı olarak yapılan alkolün yaş, mekan ve zaman sınırlandırmalarının Türkiye'de henüz yasalaşan sınırlandırmaların çok daha fazla olduğu biliniyor. Yasal düzenlemeler konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan Türkiye kamuoyunda, alkolle ilgili düzenlemeler, kişisel özgürlük ve hayat stiline müdahale olarak algılanıyor. Alkol endüstrisi, bilgi kirliliği yaratarak konuyu halk sağlığı tartışmasının dışına çıkartıyor.
2015'te 803 milyon litre alkol tüketilecek
Alkolle ilgili araştırmalar ise piyasaya ilişkin ilginç bilgiler söylüyor. Örneğin 'İçki içmenin amacı sarhoş olmaktır' diyenlerin oranı 2009 rakamlarına göre yüzde 28 iken, 2012 yılı verilerine göre yüzde 24'e düştü. Türkiye'de alkol tüketimindeki en büyük değişim, tüketicilerin alkolü daha bilinçli tüketmeye yöneldiğini gösterirken, bol miktar yerine keyifli ve yeni içecekler tüketiciler için daha cazip hale geldi. 2015 yılına kadar alkollü içecek tüketiminin 813 milyon litreye yükselmesi beklenirken bu rakamın kentleşme, yalnız yaşama ve çalışan kadın nüfusundaki artışla direkt orantılı olduğu belirtiliyor. Sadece alkol satan tekel bayi gibi dükkanların satışlarında düşüş gözlenirken, süpermarket ve hipermarketlerin pazar payı giderek artıyor. Son 10 yılda alkol satan tekel bayilerin sayısı 40 bin kadar azalırken, süpermarket ve hipermarket sayısı yüzde 400 arttı. Euromonitor International tarafında yapılan araştırma da ortaya koydu ki, özellikle halka açık alanlarda sigara içilmemesine yönelik yapılan yasal düzenleme, insanların evde sosyalleşmesini de sağladı. Bu sayede evde tüketilen alkol miktarı, dışarıdaki tüketime oranla oldukça yükseldi.