MEB’in Yeni Yönetmeliği Jurnalciliği Diriltti

MEB’in yeni kılık kıyafet yönetmeliği başörtüsü karşıtlarının elini güçlendirdi. Eğitim Sen, jurnalciliğe başladı.

MEB’in yeni yönetmeliğiyle imam hatip okulları ile seçmeli Kur’an dersleri dışındaki tüm ortaöğretim ve ilköğretim alanlarında başörtüsünün resmen yasaklandığını belirten örtü karşıtı öğretmen ve sendika temsilcileri jurnalciliğe başladı.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın geçtiğimiz haftalarda yayımlanarak yürürlüğe giren yeni kılık kıyafet yönetmeliği başörtüsü karşıtlarının elini güçlendirdi. Yönetmelikle imam hatip okulları ile seçmeli Kur'an dersleri dışındaki tüm ortaöğretim ve ilköğretim alanlarında başörtüsünün resmen yasaklandığını belirten örtü karşıtı öğretmen ve sendika temsilcileri jurnalciliğe başladı.

Yasakçı öğretmenlerin yuvalandığı Eğitim Sen'in okullardaki temsilcileri, nerede bir başörtülü öğrenci görseler, fişliyorlar. Cumhuriyet gibi gazeteler de Eğitim Sen'lilerin bu fişlemelerini manşetine çekerek, ilgili yetkilileri Yönetmelik hükümlerini uygulamamakla suçlayıp, hedef gösteriyorlar. 

MALATYA'DAKİ OKULLA İLGİLİ İDDİALAR 
Malatya'daki Sürgü Çok Programlı Lisesi'yle ilgili haberler, fişleme-hedef gösterme adımının son tezahürü olarak gösteriliyor. Eğitim Sen temsilcileri, bu okulda yetkililerin başörtüsüne müsaade ettiğini ileri sürmüş, Cumhuriyet gazetesi de iddiaları manşetine taşımıştı. Malatya Valiliği de okul ve yetkilileri hakkında soruşturma başlatmıştı. 

HAK ARAMA İDDİASINDAKİ EĞİTİMCİLERİN HAKSIZLIĞI 
Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı M. Refik Metin, “Sendikacılık hak aramak için kurulmuştur. Ancak malum sendika kurulma amacının dışına çıkarak asılsız iddialarla başörtülülerin hakkını kısıtlamaya çalışıyor” diyerek, yasakçılara tepki gösterdi. 

“BAŞÖRTÜSÜ ŞEMSİYE Mİ?”
Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı M. Refik Metin, yeni kılık-kıyafet yönetmeliğinin yasakçıların elini güçlendirdiğini ifade ederek “Başörtülüsü başı açığı ile huzurlu bir ortamda eğitim öğretimi sürdüren bir okulda, Yönetmelik gerekçe gösterilerek huzursuzluk çıkarılabiliyor. Sürgü'de olan budur. Bu yönetmeliğin tekrar gündeme alınıp gereken düzenlemenin yapılması gerekiyor. Yoksa Sürgü'de bozulan huzur ortamı, yurdun en ücra köşesine kadar her okulda bozulabilecektir” dedi. 

Metin, çarpıcı açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Hükümet, ‘Okullara kılık-kıyafet serbestîsi getirdik' diyor ancak başörtüsü için yapılmış bir şey yok. Başörtüsü kılık-kıyafet değil mi? Başörtüsü şemsiye mi ki dışarıda yağmurlu havada tak, içeri girince çıkar? Başörtüsü de pantolon, gömlek, etek, ceket gibi bir kıyafettir.” 

“PİR SULTAN ABDAL DERNEĞİ İLE AYNI ZİHNİYETTELER”
Sürgü'nün, hassas ve her an kargaşa yaşanabilecek bir yer olduğunu dile getiren Metin, “Bazıları bu belde ile sürekli oynuyor. En ufak bir şeyde yaygara koparıp olayları büyütüyor. Geçen yıl ki davul çalma olayında olduğu gibi iki kişi arasında çıkan tartışmayı büyütüp Türkiye'nin gündemine taşıdılar. Şimdi de aynı şeyleri yapıyorlar. Görüştüğüm yetkililere göre, okulda ne başörtüsü dağıtılmış ne de birilerine baskı yapılmış. Eğitim-Sen tarafından olay çaptırılarak aktarılmış. Eğitim-Sen ile Pir Sultan Abdal Derneği aynı zihniyette hareket ediyor. Bölgedeki küçücük bir olayı çarpıtıp büyüterek mağdur edebiyatı yapıyorlar” diye konuştu.

“BU OYUNLARA GELMEYELİM”
Türkiye üzerinde planlar yapılıp, senaryolar yazıldığını ifade eden Metin, “Ufak tefek şeyleri büyüterek, çarpıtarak ortamı germeye çalışıyorlar. Bu hem ülkemiz hem de milletimiz için son derece tehlikelidir. Bu olaylar Türkiye'ye sıkıntı vermekten başka bir işe yaramaz. Bu oyunlara kesinlikle gelmeyelim” dedi.

Kaynak: Yeni Akit

 

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu