MEB’in Uzaktan Eğitimi: Dağ fare mi doğurdu?

Pazartesi sabah 08.30 ile başlayacak olan uzaktan eğitimin, ders tanımlamalarının gece yarısı açılması, 13 mart tarihinden beri yapılan çalışmaların ciddiyetini ortaya koymaktadır.

Analiz: Hamza Tezkorkmaz

Bir önceki haberimizde “Salgın Sürecinin En Kötü Bakanlığı: MEB” diye başlık attığımızda, bazı tepkiler almıştık. Fakat okulların uzaktan eğitim ile başladığı bugün, yapılan haberin haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur. O başlık tüm bakanlıklar ile kıyaslayarak atılmamıştı. Eğitimin önemine ve öğretmen, öğrenci ve idarecileri ile yaklaşık 20 milyon insanın hayatına dokunduğu için o başlık atılmıştı. Zorunlu olan eğitimin, sorunlu yönlerinin konuşulması için o başlık atılmıştı ve sistemin içinde olanlar, o başlığın anlamını çok iyi anlamaktaydı.

Uzaktan Eğitimi Tanımlayamadılar

Günlerdir uzaktan eğitim için hazırlıklar yapan okullara EBA’dan ders verileceğine dair onlarca yazı gönderildi ve 31 Ağustos 2020 gece yarısı sistemin açılacağı duyuruldu. Pazartesi sabah 08.30 ile başlayacak olan uzaktan eğitimin, ders tanımlamalarının gece yarısı açılması, 13 mart tarihinden beri yapılan çalışmaların ciddiyetini ortaya koymaktadır.

EBA’ya ders girişi yapmak için gece yarısının bekleyen idareciler, yapmış oldukları sınıf bazlı 20 saatlik ders programlarını EBA sistemine yükleyemediler. İdareciler, aynı seviyede onlarca sınıfı olan okullar için sadece iki saatlik ders alanının ayrılmış olmasının şokunu yaşadılar. Örneğin 10. Sınıf seviyesinde 6 sınıfı olan bir okul EBA’dan sadece 2 sınıfa bağımsız ders ayarlayabildiler. Ayrı ayrı öğretmenlere ders verilemeyen sistemde 3 sınıf birleştirilerek 120 kişilik sınıflar oluşturulmaya elverişli hale getirilmiş. Her defasında “öğrenciye dokunmayı” önemsediğini belirten bakanlık yetkilileri, 30 dakikalık ve 120 kişilik, hem de uzaktan eğitimde kime nasıl dokunulacağını düşünüyor?

Yaklaşık 6 aydır her platformda, bazı problemler olmakla beraber alt yapıyı geliştirdiklerini söyleyen MEB Bakanı Ziya Selçuk, acaba sınıf bazında ders tanımlanamadığını bilmekte midir? Uzaktan eğitimin altyapısı belirtilen ders sayısını vermeye elverişli değilken, altyapısal hangi yönlerinin güçlendirildiği merak edilmektedir.

Geçtiğimiz hafta bir açılış vesilesi ile EBA internet platformunu uluslararası standartlara uygun hayata geçirdiklerini ileri süren Selçuk, “Sonuçta bir dönem geçti ve kendimize sorduk. Biz neredeyiz, nereye geldik, neyi başardık başaramadık? Problemli alanlarımız, iyi yaptığımız şeyler neler? Bütün bunların hepsini gözden geçirdik. Elbette bütün dünyada olduğu gibi eksiğimiz var, sıkıntılar var, bu platformların oluşturduğu altyapılara ilişkin çözülmesi gereken birtakım problemler var” demişti. Peki, 6 aydır bunları çözmek için neler yaptınız diye sormayalım. Uzaktan eğitim güzellemelerinin ardından, eğitimin ilk gününün hüsranla sonuçlanması eleştirilmeyecek mi?

“Bir Milyon Fikir” Out, “Uzaktan Eğitime Bir Fikrim Var” İn

Bakanlık değişimi ile birlikte, istişarelere önem verileceği herkesten fikir sorulacağı ve bunların değerlendirilip geri dönüşlerin yapılacağına dair beyanatları duyanlar, eğitim sistemin de köklü değişiklikler olacağını düşünmüştü. Fakat yine hüsran ile biten bir son ile karşılaşılmış durumda. Toplumun birçok kesiminden, özellikle öğretmenlerden ve idarecilerden “bir milyon fikir” adı altında, eğitime dair görüşler toplanalı 3 yıl oldu. Fikir üretenler sayfalarını açtıklarında “Alındı Değerlendiriliyor” ibaresini göreceklerdir. 5 yılda bir seçimlerin olduğu, ortalama 3-4 yılda bir bakanların değiştiği bir ülkede 3 yılda toplanan fikirlerin derlenip, fikirlerini beyan edenlere geri dönüş yapılmaması anlaşılır bir durum değildir. Bu enkaza rağmen, geçen hafta “uzaktan eğitime bir fikrim var” kampanyasının başlatılması ise içler acısı durumun devam ettiğinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkmıştır. Bu kampanyanın açılış konuşmasını yapan Bakan Selçuk, benzer cümleleri “Bir Milyon Fikir” kampanyasında da kullanmıştı.

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!