HAKSÖZ HABER
Türkiye’de bazı kesimler din ve dine dair konularda kalıp düşünceler ve önyargılarla hareket ediyorlar. Bu kesimlere göre en büyük mağdur ve ayrımcılığa maruz kalanlar da kendileri üstelik!
Modernliğin kurduğu geniş bir kavram ve propaganda gücünün verdiği imkanlarla muhataplarını hedef alanların mağduriyetleri pişkinliklerinden geliyor tabi ki! Türkiye’deki laik-seküler çevreler Kemalizm’in şemsiyesi altına girerek dindarların değerlerini ve hak kazanımlarını ortadan kaldırmak istiyorlar.
MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün "temel politika ve öncelikler" kısmına “Gençleri İslam dışı inançlara ilgi duymaktan korumak” ifadelerini eklemesi sol-Kemalistleri çılgına çevirmiş. Başta Birgün olmak üzere birçok yayın organı bu ifadeler sebebiyle MEB’i hedef tahtasına oturttu. Tele1 ve Cumhuriyet ise bu gelişmeyi "laikliğin silinmesi" olarak yorumlandı.
İslam inancının hakim olduğu bir sosyo-kültürel ortamda normal olan MEB’in yukarıdaki ifadeleri hakkıyla uygulamasıdır. Asıl garip olan ise bugüne kadar böyle bir ifadenin Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün “Temel Politika ve Öncelikleri” arasında yer almamasıdır.
MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nden ne yapması bekliyorsunuz? Geçmişte olduğu gibi İslam’ı ve dindarlığın görünümünü ortadan kaldıran politikalara imza atmasını mı istiyorsunuz? Kendinizi konumlandırdığınız yer emperyalistlerin sömürge politikalarının üzerinde yer alıyor! Vaziyet buyken kalkıp “emperyalizm” eleştirisi yapmamız içinde bulunduğunuz rezil durumu artırmaktan başka bir işe yaramıyor!