Terörün finans kaynaklarını engellemek ve terörle daha etkin mücadele etmek amacıyla, 7/2/2013 tarihli ve 6415 sayılı “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun” çıkartılmıştı.
İslâm kardeşliği ve vicdani sorumluluk gereği dünyanın çeşitli bölgelerindeki Müslüman kardeşlerine yardımda bulunan kimi İslami organizasyonlar ve şahsiyetlerin yaptığı yardımların da bu kapsamda değerlendirilmesi ise bu yasanın pratikteki en garip tarafını oluşturuyor. Nitekim Müslümanların bu yasaya karşı kaygılarını haklı çıkaracak gelişmeler de yaşanıyor.
Bunun son örneği, geçtiğimiz günlerde “IŞİD’e yardım” suçlamasıyla Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde Ankara merkezli olarak yapılan operasyon oldu. Bu operasyonlarda 64 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınan isimlerden biri de, çevresinde İslâmi hassasiyeti ve yardımsever kişiliğiyle bilinen Aydın Yusuf Karademir.
Köklü Değişim’in Karademir’in avukatına dayandırdığı bilgiye göre; kendisi, yaklaşık 3 yıl önce Suriye’deki çaresiz kadın ve çocuklara yardım amacıyla bir kereye mahsus olmak üzere 780 TL nakdi yardımda bulunmuş ve bu sebeple de dün çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.
Suçlu ile suçsuzu ayırt etmeden sırf “para, yiyecek, giyecek yardımı yaptı” diye gerçekleştirilen her türlü gözaltı ve tutuklama, telafisi imkânsız zulümlere sebep olmaktadır. İnsanları terörize etmeyen Müslümanlara yönelik baskı, gözaltı ve tutuklama zulmüne son verilmeli, Aydın Yusuf Karademir ve tüm mağdurlar bir an evvel serbest bırakılmalıdır.
Sosyal medyadan Suriye’de yaşayan çaresiz kadın, çocuk ve yaşlılara ulaştırılmak üzere derneklere yapılan para yardımları, nasıl “terörün finansmanı” kapsamında değerlendirilebilir? Bu, nasıl bir akıl tutulmasıdır!
Bu ve benzeri yasaların hatalı uygulamaları, suçlu-suçsuz ayırt etmeksizin adeta herkesin aynı torbaya konulmak suretiyle suçlanması, insanları, mazlumlara yardım etmekten imtinaya, onların ihtiyaçlarını giderme noktasında kayıtsız kalmaya sevk edecektir ki bu, tüm insanlık adına büyük bir felakettir.