"Mazeretimiz Var; Yumruklarız Biz!"

"Siyasetin sükûnet ve hukuka riayet telkin eden çağrılarıyla medya ve trollerin protestoyu saldırıya hatta linçe dönüştürmeyi teşvik eden kışkırtıcı yayınlarını yan yana getirebilmek mümkün değildir."

Yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasette yaşanan gerilimi düşürmeye mebni konuşmasını değerlendiren Kenan Alpay, Bahçeli’nin bunun zıttı yöndeki beyanları ve trollerin Kılıçdaroğlu’na yönelik yumruklu saldırıyı saptırma çabalarını analiz ediyor.

Kenan Alpay’ın “Musafaha ve Kucaklaşma mı, Yumrukla(t)ma Dönemi mi?” başlıklı yazısında konuyla alakalı olarak yaptığı bazı saptamalar şöyle:

Şu siyasi partiler şehidlerin cenaze namazlarına katılamazlar, az oy aldıkları ilçelere gidemezler, yok eğer giderlerse sopayı yiyip otururlar aşağı” söylemi Türkiye’yi korkunç bir bataklığa doğru sürükler. Yine “şehidin yakınları acıdan öfkelerini kontrol edemeyip toplaşıp biraz dayak atmışlar” tarzı yaklaşımlar meseleyi hafife alıp teşvik etmekten çok öteye geçer ve linç kültürünü makbul bir davranış modeli olarak topluma takdim eder. Güya Hükümet’i destekleyen medya ve trollerin Kılıçdaroğlu’nun yumruklanması karşısında sergilediği kışkırtıcı yayınlarıyla AK Parti sözcüleri, Meclis Başkanı Mustafa Şentop ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beyanlarını arasında dağlar kadar fark vardır. Siyasetin sükûnet ve hukuka riayet telkin eden çağrılarıyla medya ve trollerin protestoyu saldırıya hatta linçe dönüştürmeyi teşvik eden kışkırtıcı yayınlarını yan yana getirebilmek mümkün değildir.

Karanlık geçmişin “durumdan vazife çıkarma mantığı” maalesef yine devreye girmiştir. Yakın bir zamanda dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın Kayseri’de, kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk’ün Samsun’da benzer saldırılara maruz kaldığını, burunlarının kırıldığını unutmuş olamayız herhalde. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın da burnunun kırıldığını, benzer bir saldırıya Hacı Bektaş törenleri sırasında dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın da uğradığını biliyoruz. Siyasetçilere yapılan bu çirkin saldırıların gerekçesi hep vatan sevgisi, hep şehitlere saygı olarak kayıtlara geçti.

Kenan Alpay yazısını şu değerlendirmeyle bitiriyor:

Cumhurbaşkanı Erdoğan musafahalaşma, kucaklaşma ve kızgın demiri soğutacak girişimlerin önünü açmaya çalışırken medya ve troller Devlet Bahçeli ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sahip çıkma adına sergiledikleri ucuz çığırtkanlıklarla hangi akla hizmet ediyorlar acaba? Evet, Bahçeli’nin dediği gibi ortada bir sabotaj var belki de. Lakin bu sabotajın hedefi CumhurbaşkanıErdoğan ve AK Parti’yi İttihat ve Tearakki’den kalan Kemalist Ergenekon ruhuyla kuşatarak Türkiye’yi yeni bir alaca kuşak karanlığına sürüklemek olmasın sakın. Güvenlik ve özgürlük dengesini koruyarak hukuk devleti etrafında bütünleşmiş bir ülke hedefimiz varsa eğer musafaha ve kucaklaşmayı engelleyen yumrukla(t)ma siyasetine hiçbir düzeyde ve menzilde müsaade etmemek lazım.

Yazının tam metni>>>

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!