Mavi Marmara’nın 13. Yıldönümünde Kudüs ve şehitlerimiz için yürüdük

Mavi Marmara’nın 13. Yıldönümünde “Kudüs’ün Özgürlüğü İçin” sloganıyla yürüyüş gerçekleştirildi.

İHH İnsani Yardım Vakfı, Genç İHH ve Mavi Marmara Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte binlerce kişi, Fatih Camii avlusundan Beyazıt Meydanı’na yürüdü.

Gazze'ye yardım götürmek üzere yola çıkan Mavi Marmara Gemisine 31 Mayıs 2010’da işgalci İsrail tarafından düzenlenen ve 10 insani yardım gönüllüsünün şehit olduğu, çok sayıda insani yardım gönüllüsünün ise yaralandığı saldırının yıldönümünde yürüyüş gerçekleştirildi.

İHH İnsani Yardım Vakfı, Genç İHH ve Mavi Marmara Derneği tarafından organize edilen yürüyüş, Fatih Camii avlusunda başlayıp Beyazıt Meydanında sona erdi.

Ellerinde Türk ve Filistin bayraklarıyla yürüyen binlerce kişi, “Kahrolsun İsrail”, “Filistin’e selam, direnişe devam”, “Katil İsrail, Filistin’den defol”, “Mavi Marmara onurumuzdur” ve “Mescid’i Aksa yalnız değildir”  sloganları attı. 

“Batı Gazze’deki soykırıma seyirci kalıyor”

Yürüyüşün bitiş noktası Beyazıt Meydanında Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından katılımcılara hitap eden Genç İHH Başkanı Muhammed Cihad Çelik, “Mavi Marmara Gazze’yi adeta bir açık hava hapishanesine çeviren ambargoyu ortadan kaldırmak için yola çıkmıştı. Ambargo bütün dünyanın gözleri önünde maalesef kanıksanmış bir şekilde halen devam etmektedir. Bugün Rusya-Ukrayna arasında cereyan eden savaştan dolayı Rusya’yı futbol turnuvalarından bile men eden batılı devletler, Gazze’de sistematik bir şekilde uygulanan soykırıma seyirci kalıyor. İsrail hala sivil yerleşimleri bombalamaya devam ediyor” dedi.

“Seferimiz devam ediyor”

İsrail’in sadece Filistinliler için değil bütün İslâm ülkeleri için tehdit olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti: “İsrail İslâm ülkelerinin en büyük milli güvenlik meselelerinden biridir. Resmi sınırlarının olmaması bunun en büyük kanıtıdır. İslam ülkeleri İsrail ile normalleşme için ortaya koydukları gayreti Filistin ile normalleşmeye harcasalar ortada İsrail diye bir problem kalmayacaktır. Filistin davasını dünya kamuoyunda çok kuvvetli bir noktaya getirdi Mavi Marmara. Seferimiz bitmiş değildir. Yürüyüşümüz, koşumuz, yolculuğumuz halen devam ediyor. Mavi Marmara unutulmadı. Daha dinç, daha istekli, daha heyecanlı bir şekilde aynı menzile koşuyoruz. Buradan bütün İslâm ülkelerinin liderlerine sesleniyoruz. Biz bu ümmetin gençleri olarak ümmetin izzetini tercih ediyoruz ve sizden Özgür Filistin ve Mescid-i Aksa’yı istiyoruz.”

“Kudüs sadece bizim değil, tüm Müslümanların davasıdır”

Alanda, 2017 yılında 20’yi aşkın İsrail askeri tarafından gözleri bağlı şekilde tutuklanan ve Kudüs direnişinin sembol isimlerinden biri haline gelen Fevzi El-Cuneyd de konuşma yaptı. Mavi Marmara’nın 13. Yıldönümünde düzenlenen yürüyüşe katılmaktan mutluluk duyduğunu belirten Cuneyd, “Kudüs davası sadece bizim davamız değil, tüm Müslümanların davasıdır. Biz eğer mücadele vermezsek zulüm devam edecektir. Burada bulunmanızın bizim için anlamı büyük. Destekleriniz sebebiyle Filistin halkı sizleri unutmayacaktır” ifadelerini kullandı.

“Mescid-i Aksa için yola çıkacağız”

Mavi Marmara Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür ise, Mavi Marmara’ya İsrail tarafından yapılan saldırının üzerinden geçen 13 yıl içerisinde Türkiye’de ve dünyada hukuk mücadelesi verdiklerini hatırlattı. Songür, “Filistin'de son 75 yıldır neredeyse her gün Mavi Marmara’da yapılan katliamlar yapılıyor. Biz yine Filistin için, Gazze için, Kudüs ve Mescid-i Aksa için yola çıkacağız. Bin canımız olsa binini de düşünmeden feda ederiz” dedi.

“Muhacirleri daha fazla sahiplenmeliyiz”

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Genel Başkanı Rıdvan Kaya da 13 yıl önce Türkiye'deki Müslümanlar olarak, dünyanın farklı yerlerinden gelen adalet sever, insanlık ve vicdan sahibi insanlarla birlikte bir zulme, işgale dünyanın dikkatini çekmek için ortaya konulan mücadeleye tüm dünyayla birlikte şahitlik ettiklerini söyledi.

Konuşmasında Kudüs davasının, Filistin davasının Ümmet kimliğimizin bir parçası ve yeryüzünde yükseltmekle mükellef olduğumuz İslam davasının bir tezahürü olduğunu söyleyen Rıdvan Kaya, bu sorumluluğun İslam ümmetine her yerde sahip çıkmakla yerine getirilebileceğini hatırlattı.

Yaşadığımız coğrafyada üstlenmemiz gereken vazifelerimiz olduğunu ifade eden Kaya bu  çerçevede Suriye'den Filistin'e, Irak'tan Mısır'a kadar pekçok beldeden bu ülkeye sığınmış muhacir kardeşlerimize yönelik sorumluluklarımıza dikkat çekti.

Seçim sürecinde daha da belirginleştiği üzere, bu ülkeye sığınmış mazlum, muhacir kardeşlerimize karşı sırf Müslüman oldukları için laik, Kemalist, solcu, faşist bilumum ırkçı kesimlerin yoğun bir düşmanlık sergilediklerini söyleyen Kaya, Allah Teala’nın bu Ümmet ve muhacir düşmanlarına fırsat vermediğini ve tümünü zelil ettiğini belirtti.

Bununla birlikte bu zalim azgın güruhun zayıf, çaresiz konumdaki kardeşlerimizi hedef almaktan vazgeçmeyeceklerini, bu düşmanlığı daha da tırmandırmaya çalışacaklarını, dolayısıyla bizim de mazlumlara sahip çıkma konusunda gevşemememiz gerektiğini vurguladı.

Kudüs’e sahip çıkmanın, Filistin’in özgürlüğü için mücadele etmenin ancak kardeşlik bilincini ve Ümmet aidiyetini yükseltmekle mümkün olacağını ifade eden Rıdvan Kaya, bunun da bizi muhacirleri daha fazla sahiplenme çabasına sevk etmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Kudüs kırmızı çizgimizdir”

Hak-İş Konfederasyonu İstanbul İl Başkanı Mustafa İluk da, “Kudüs kırmızı çizgimizdir. Kudüs için mücadele etmeye devam edeceğiz inşallah. Mavi Marmara’da şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

Program, Sanatçı Mehmet Ali Aslan tarafından seslendirilen ezgilerin ardından sona erdi.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi