HAKSÖZ-HABER
5 Mart 2015 Perşembe günü saat 17.00’de İstanbul’dan hareket eden Mavi Marmara gemisi, 7 Mart Cumartesi günü 13:30’da Samsun’a ulaştı.
Bir hafta müddetle Samsun’un Samsunport Limanı Sanayi Rıhtımında kalacak olan gemi, 7 – 15 Mart tarihleri arasında halkın ziyaretine açık olacak ve bu müddet içinde başta Filistin, Suriye, Doğu Türkistan, Arakan, Irak, Afganistan, Mısır, Moro ve Orta Afrika Cumhuriyeti olmak üzere tüm Mazlum İslam Coğrafyalarının durumu ve üzerimize düşen sorumluluklar ile ilgili olarak seri konferanslar tertip edilip, bu coğrafyalara ve zulümlere ait resimler sergilenecek. 16 Mart 2015 Pazartesi günü Samsun’dan ayrılacak olan Mavi Marmara gemisi Çanakkale’ye hareket edecek.
MAVİ MARMARA GEMİSİNE SAMSUN’DA BÜYÜK İLGİ
Program Ammar Acarlıoğlu ve Grup Yürüyüş solisti Mehmet Ali Aslan'ın Ömer Karaoğlu’nun saz arkadaşlarıyla birlikte gemiyi beklemekte olan topluluğa şehitlik ve ümmet temalı ezgilerden oluşan bir konser vermesiyle başladı. Limandaki şiddetli rüzgarın oluşturduğu olumsuz soğuk hava şartlarına rağmen heyecanla gemiyi bekleyen Mavi Marmara sevdalıları, 13.30 civarında geminin limana yanaşmasıyla heyecanlı ve duygulu anlar yaşadılar. Geminin rıhtıma yanaşması sırasında bekleyenlerin bazıları bu anı fotoğraflarken, bazılarının gözyaşlarına hakim olamadığı gözlendi.
Mavi Marmara Gemisinin Samsunport Sanayi Rıhtımına yanaşmasının ardından, cihat, infak ve şehadet konulu Kur’an-ı Kerim ayetleri ve mealinin okunduğu programda Samsun Canik İlçesi Belediye Başkanı Osman Genç, bir selamlama konuşması yaptı.
Ardından İHH İnsani Yardım Vakfı Samsun İl Temsilcisi Ömer İdris Akdin söz aldı ve “İHH olarak 10 binlerce yetime bakıyoruz. Ama bizim için en önemli yetim Kudüs’tür. Kudüs’ün sokaklarını, caddelerini, bize mirasını öğretmek zorundayız. Onun için Mavi Marmara Gemisi aynı zamanda Kudüs’ün kalbine giden bir gemiydi ve vuruldu” diye konuştu.
Mavi Marmara Şehidi Furkan Doğan’ın babası Ahmet Doğan ise, “Mavi Marmara Gemisi’nin hayatta olduğunu, sularda yüzdüğünü ve ilk olarak da Samsun’a geldiğini görmek, bu atmosferi yaşamak, fıtratın şahadetine giden yolda Mavi Marmara’da yaşadıklarını, onun adına biraz da solumak adına Mavi Marmara’ya binerek Samsun’a gelmek istedim. Mavi Marmara aslında bir dönüm noktasıdır. Türkiye’de saflarımızı belli eden bir dönüm noktasıdır. Mazlumların yanında yer alan insanların sayısı çoğaldı. Gençlerimiz dirildi, yeni Furkanlar doğdu. Furkan’ın yolundan gidecek nice gençleri gördükçe ümitleniyorum, Allah hepinizden razı olsun” dedi.
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım da programda uzunca bir konuşma yaptı. Mavi Marmara Gemisi’ni İsrail’in takip ettiğini belirten Bülent Yıldırım, “Canik Belediye Başkanı Osman Genç, bize ‘Mavi Marmara Gemisi’ni Samsun’a getirelim’ dedi. Biz de heyecanlandık. İsrail, Mavi Marmara’nın artık sularda tekrar yüzemeyeceğini düşünüyordu. Biz de bu programa ‘olur’ verdik. Sizlerle buluşmak istedik. Çünkü Mavi Marmara bir misyonun gemisi, insanlık gemisi, adaletin, özgürlüğün, direnişin, başkaldırının, mazlumların yanında oluşunun gemisidir. Buraya kadar geldik. İnanın İsrail şu anda burayı takip ediyor. Çünkü biliyor ki, Mavi Marmara eğer Karadeniz’e açıldıysa, tekrar Akdeniz’e açılabilir. Eğer zulme devam ederlerse, sabırlarımız tükenirse, yine yola çıkabiliriz. Bu mesajı veriyoruz” dedi.
DAVADAN VAZGEÇMEMİZ İÇİN 1 MİLYAR DOLAR TEKLİFTE BULUNDULAR
Mavi Marmara davasından vazgeçmek için kendilerine 1 milyar dolara kadar tekliflerde bulunduklarını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu: “Mavi Marmara misyonunun bitirilmesi için bize birçok yollardan tekliflerde bulundu. En son gazetelerden okudunuz. Tam 1 milyar dolara varacak teklifte bulundular. Eğer biz kabul edersek, çeşitli yollardan bunu şehit ailelerine ve katılımcılara aktaracaklar. Ama şehit aileleri, ‘Abluka kalkmadan, ambargo kalkmadan hiçbir anlaşmayı kabul ediyoruz ve etmeyeceğiz’ dediler.
Modern dünyada bütün batılılar diyor ki, ‘Bütün dünyanın Müslümanları bir araya gelse bir damla petrol etmez’ diyorlar. Hepimizin kanı onlar için bir damla petrol etmez. Ama biz diyoruz ki, ‘ey zalim yöneticiler, ey Siyonistler, Emperyalistler, biz Müslümanlar, biz hak arayıcıları, biz vicdan sahipleri dini ne olursa olsun, bütün Müslümanların yanındayız. Bu gemi sadece Gazze’ye gitmedi, yeryüzündeki bütün mazlum coğrafyaya gitti.”
Siyonistlerin ölüm listesinde kendi adının da olduğunu söyleyen Yıldırım şunları kaydetti: “Bu geminin bir misyonu var. Bu misyon özgürlük ve adalet misyonudur. Bu gemi ‘bu davadan vazgeçmeyiz’ diyenlerin gemisidir. Bize ‘sizi öldürürüz’ dediler. Bize ‘biz Türkiye’den daha güçlüyüz’ dediler. Bunu beni sorgulayanlar söyledi. Sadece bana değil, birçok arkadaşıma da aynı şeyi söylediler. ‘Biz sizi Türkiye’de öldüreceğiz’ dediler. Bunu sorgulayanlar söyledi.
Ben şimdi ihbarda bulunuyorum. Türkiye’ye gelen bu Siyonistler gümrüklerden geçerken tespit ediliyor mu? Türkiye’ye gelecek bu MOSSAD ajanları biliniyor mu? Bunlar burada bu cinayetleri işlerlerse kim bunun hesabını soracak. Burada Çeçen kardeşim öldürülebiliyor, daha geçen gün birini zehirlediler. Aynı listede benim de ismim var. Zannediyorlar ki çeşitli yollarla bizi şehit ederlerse, bu dava bitecek.
Şunu iyi bilsinler: Toprağa bir kere düşersek, binlerce değil, milyonlarca kez kalkmasını biliriz. Doğu Türkistan özgürleşene kadar, Çeçenistan, Afganistan, Filistin, Mono, Patani yeryüzündeki bütün mazlum coğrafyalar özgürleşene kadar biz bu yoldan devam edeceğiz.”
İSRAİL ASKERLERİNE AİT KIRMIZI BÜLTENİ İNTERPOL’E KİM GÖNDERMEDİ?
Gençlere çok ihtiyaçlarının olduğunun altını çizen Yıldırım, “Bunlar bizi tehdit ediyorlar ya, bunlar bize teklifte bulunuyorlar ya, önümüzde inanın dünyayı serdiler. Biz kabul etmiş olsaydık, dünyanın her tarafında bize binalar, arabalar ve uçaklar, her şeyi vereceklerdi. Yeter ki, bu davalardan vazgeçelim. Şimdi bu ayın 10’unda bir duruşma daha var. Allah’ın izni ile bu duruşma da, bundan sonrakiler de devam edecek.
Bu kırmızı bülten inşallah İnterpol’e gönderilecek ve bu katillerin hepsi mahkeme önüne getirilecek. Bu arada kırmızı bültenin halen İnterpol’e gönderilmemesini de protesto ediyoruz. Hangi bürokrat Cumhurbaşkanı ve Başbakana rağmen bunu engelliyorsa onlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. Bütün dünyaya o bürokratların isimlerini tek tek ifade edeceğiz. İsrail’le de yanında oldukları için de çocuklarının bile yüzüne bakamayacaklar” açıklamasında bulundu.
İHH İSRAİL İÇİN BÜYÜK BİR TEHDİT
İHH İnsani Yardım Vakfı’nın İsrail için bir tehdit oluşturduğunu belirten Yıldırım, “İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman diyor ki, ‘İHH, İsrail için çok büyük tehdittir’ diyor. Kabul ediyoruz İHH, İsrail için büyük bir tehdittir ve olmaya da devam edecek.
İsrail’e büyük bir hediyemiz var. O da Türkiye, İsrail ilişkileri bozuldu. Bu hediyeyi alıp tepe tepe kullansınlar. Artık Konya semalarında İsrail uçakları uçamayacak. Artık İsrail ile ilişkiler eskisi gibi olamayacak. Çünkü onlara hediye verdik. Onlara 10 tane şehidimizin kanını hediye verdik. Dünyadaki en fazla Siyonist karşıtları Türkiye’de yaşıyor” dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ İNSANLIĞIN KURTULUŞUDUR
Çözüm sürecine destek verilmesi gerektiğinin altını çizen Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz Mescid-i Aksa’ya doğru gidiyoruz. Siyonizm’in Türkiye’de kolunu kanadını kırdığımız gibi yeryüzünde kolunu kanadını kıracağız. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla Kudüs’ün özgürleştirilmesini sağlayacağız.
O nedenle ne olursa olsun bu Batı’daki ve Karadeniz’deki kardeşlerim de çözüm sürecine destek verin. Çünkü Türk, Kürt, Arap ve Çerkez birlikte Kudüs’ü fethedecek. Kendi problemlerimizi çözdüğümüz an yolumuz Kudüs’e doğru gidecek. O nedenle bu çözüm sürecini baltalamak istiyorlar.
Çözüm süreci sadece Türklerin ve Kürtlerin kardeşliği ve özgürleşmesi değildir. Çözüm süreci insanlığın kurtuluşudur. Çünkü Mescid-i Aksa kimde ise insanlığı o yönetir. Bu süreç başarıya ulaşırsa, Mescid-i Aksa’ya doğru yürüyüşümüz daha da güçlenecek, Kudüs’te özgürce olacağız, Mescid-i Aksa bizim olacak ve o zamanda insanlık kurtulacak.
MAVİ MARMARAYA YAPILAN HER ZİYARET, İSRAİL’E ATILAN BİR TOKATTIR
O nedenle insanlığın kurtuluşu için Mavi Marmara’nın misyonu devam etmeli. Yarından itibaren burada yapılacak programa çevrenizi davet edin. Bu geminin içini doldurun ve taşırın. İsrail bunu takip ediyor. Bu gemi az ziyaret edilirse İsrail bundan memnun olacak.
Bu size benim bir vasiyetim olsun. İsrail’e karşı bizi mahcup etmeyin. Bu gemiyi doldurun, gençlerinizi getirin. İsrail diyordu ki, ‘yaşlıları öldürürüz, gençlerde bu davayı unutur’ diyordu. Gençlerin bu davayı unutmadığını burada gösterin. Sonra Çanakkale’ye gidin. Sonra da 31 Mayıs’ta en az 250 bin kişilik bir yürüyüş yapacağız. Mavi Marmara yürüyüşü İsrail’e tekrar bir mesaj olacak.”
Konuşmalarının ardından Mavi Marmara gemisi ziyarete açıldı. Katılımcılar gemideki Mazlum Coğrafyalar Müzesi’ni ziyaret etti.
AMASYA ÖZGÜR-DER VE İHH TEMSİLCİLİKLERİ MAVİ MARMARAYI SAMSUN’DA KARŞILADI
Mavi Marmara Gemisini Samsun’a gelişinde karşılamak üzere, Samsun Merkez ve İlçelerinin yanı sıra, Amasya, Tokat, Ordu İl ve İlçelerinden Filistin, Kudüs – Gazze - Ümmet sevdalıları da hazır bulundu.
Amasya Merkezi temsilen, Özgür-Der Amasya Temsilciliğinden Mustafa Siel ile kendisi de Mavi Marmara Gazisi olan Amasya İHH Temsilciliğinden Hüseyin Ladikli başkanlığında bir otobüs katılımcı katıldı.
Amasya’nın Taşova, Suluova, Merzifon ilçeleri ile Tokat Merkez ile Turhal ve Niksar İlçelerinden de topluluklar halinde katılımlar oldu.
MAVİ MARMARA BAŞTA SAMSUNLULAR OLMAK ÜZERE, TÜM ÇEVRE İL VE İLÇELERDEN ÜMMET SEVDALILARIN ZİYARETİNİ BEKLİYOR
Geminin, 16 Mart Pazartesi gününe kadar ziyarete açık olacağı gibi, bu süre içinde her gün saat 10 ile 17 arasında başta Filistin, Suriye, Doğu Türkistan Arakan, Irak, Afganistan, Mısır, Moro ve Orta Afrika Cumhuriyeti olmak üzere tüm Mazlum İslam Coğrafyalarının durumu ve üzerimize düşen sorumluluklar ile ilgili olarak seri konferanslar tertip edilip, bu coğrafyalara ve zulümlere ait resimler sergilenecek.
Mavi Marmara Gemisi bu süre içinde başta Samsunlular olmak üzere, tüm çevre il ve ilçelerden ümmet sevdalıların ziyaretini bekliyor