2010 yılının Mayıs ayında, İHH İnsani Yardım Vakfı'nın da aralarında bulunduğu 6 uluslararası sivil toplum örgütü, Gazze'ye insani yardım götürmek için bir yardım filosu oluşturdu. 37 farklı ülkeden gelen 750 aktivisti taşıyan filo, 6 bin tonluk insani yardımı Gazze'ye ulaştırmayı hedefliyordu.
10 Türkiyeli Şehit Oldu
Ancak 31 Mayıs sabahı, Mavi Marmara gemisinin etrafı İsrail ordusuna ait 4 savaş firkateyni, 3 helikopter, 2 denizaltı ve 30 zodyak bot ile sarıldı. İsrail saldırısında 8'i Türkiye, biri Türkiye ve Amerikan vatandaşı 9 silahsız insani yardım aktivisti şehit edilirken, 56 kişi ise ağır yaralandı. Saldırıda ağır yaralanan Süleyman Uğur Söylemez ise Ankara'da tedavi gördüğü hastanede, saldırıdan 4 yıl sonra geçtiğimiz yıl 23 Mayıs 2014'te hayatını kaybetti.
Mavi Marmara gemisindeki tüm aktivistler kendi rızaları dışında alıkonulmalarına rağmen, İsrail'e izinsiz girmekten tutuklandı. Beer-Sheva Hapishanesi’ne götürülen tüm aktivistlerin birbirleri ile haberleşmelerine ve dışarıya telefon etmelerine dahi izin verilmedi. Yoğun diplomatik temaslar sonrasında aktivistler 3 gün sonra serbest bırakıldı.
Erdoğan: "İsrail özür dilemek durumundadır"
O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saldırıya ilişkin "Eğer uluslararası sularda bir yardım konvoyuna denizden havadan birileri saldırabiliyorsa, bunlar gücü nereden alıyor? Bunu sormamız lazım. 9 tane kardeşimizi şehit edenler belli. Cenevre’deki İnsan Hakları Komisyonu’nun verdiği karar da rapor da ortada. Bunun bir gaddarlık olduğunu da bu raporda ifade ettiler. Vahşice olduğu ortaya çıktı. AB üyesi ülkeler çekimser kaldılar. ABD, İsrail’in yanında yer aldı. 30 ülke rapora 'evet' dedi. Şu anda BM Güvenlik Konseyi'nin panel çalışmaları devam ediyor. Temenni ediyoruz ki hak yerini bulur. İsrail, özür dilemek durumundadır, tazminat ödemek durumundadır. Bunları yerine getirmedikçe Orta Doğu’da yalnız kalmaya mahkumdur" değerlendirmesinde bulunmuştu.
İsrail tarihinde ilk kez özür diledi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail'in özür dilemesi ve tazminat ödemesi" taleplerini her platformda dile getirdi. Bu yoğun diplomatik baskı sonuç verdi ve İsrail tarihinde ilk kez özür diledi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Başbakan Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde Mavi Marmara baskını için özür diledi.
Ulusal ve uluslararası hukuk zeminlerinde çalışma
Bu saldırı ile ilgili olarak ulusal ve uluslararası birçok hukuk zemininde çalışmalar gerçekleştirildi. Mavi Marmara saldırısı, ulusal düzeyde Türkiye, ABD, İspanya, Belçika, İtalya gibi ülkelerin hukuk mercilerine, uluslararası düzeyde ise Uluslararası Ceza Mahkemesi ile BM İnsan Hakları Konseyi'ne taşındı.
Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırı hakkında, Türkiye’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma ile 28 Mayıs 2012'de dava açıldı. Davada, 37 ülkeden yolcu ve şehit yakınları dahil 490 kişi "müşteki-mağdur" olarak yer alıyor.
Ashkenazi hakkında yakalama kararı
26 Mayıs 2014'de, İstanbul 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, Askeri İstihbarat Daire Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Avishay Levi hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verildi.
Mavi Marmara gemisinde keşif yapıldı
Davanın 12 Mart 2015'teki 8. duruşmasında ise Mavi Marmara gemisinde keşif yapılmasına karar verildi. Bunun üzerine 25 Mayıs'ta, Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırıya ilişkin davaya bakan mahkeme heyeti, gemide keşif yaptı.