Gazze Filosu Mağdurları'nın avukatı Cihat Gökdemir, Adli tıp raporlarının, olay yeri ve kriminal incelemelerin tamamlanmış olmasına rağmen İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın hala dava açmadığını belirtti. Gökdemir, "İnsanlıkdışı müdahale ile insanların ölümlerine ve yaralanmalarına neden olan, başka birçok hukuka aykırılığı da içeren Mavi Marmara saldırısının sorumluları hakkında biran evvel soruşturma aşaması tamamlanmalı, sorumlular hakkında yakalama kararı çıkarılmalıdır" dedi.
Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği tarafından Sultanahmet Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Gazze Filosu Mağdurları'nın avukatları, Özgürlük Filosu yolcuları, şehit aileleri, İHH İnsani Yardım Vakfı ve Mazlumder üyeleri katıldı.
Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı İsmail Yılmaz, bütün filo katılımcıları olarak Türkiye'de biran önce davanın açılmasını beklediklerini söyledi.
Gökdemir, "Uluslar arası sularda saldırıya uğrayan yardım filosunun Mavi Marmara ve diğer gemilerinde yaşanılan, hukuksuzluklara ve derin insan hakları ihlallerine rağmen, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın yürütmekte olduğu soruşturma aradan geçen bir seneye rağmen henüz yakalama kararı verilmemiştir. Oysa bu saldırının faillerinin biran önce yargı önüne çıkarılmaları gerekmektedir" dedi.
Saldırını üzerinden bir yıl geçmesine rağmen dava sürecinin henüz başlatılmamasını eleştiren Cihat Gökdemir, Adalet Bakanlığı'nın soruşturma üzerindeki tavrına dikkat çekti. Avukat Gökdemir, "Mağdur ifadelerinin tamamlandığı, kati Adli Tıp raporlarının geldiği, olay yeri inceleme raporlarının dosyaya girdiği, fotoğraflar, video kayıtları, vb. tüm delillerin toplandığı bir safhada Adalet Bakanlığının soruşturma üzerindeki tavrı, sürecin uzatılmaya çalışıldığı izlenimi oluşturmaktadır" diye konuştu.
"Soruşturma tamamlanmalı, yakalama kararı çıkarılmalıdır."
Gökdemir, konuşmasına şöyle devam etti: "Yurtiçi ve yurtdışında her ortamda Mavi Marmara soruşturmasının Türkiye'deki süreci ve hangi aşamada olduğu sorulmakta, 'henüz dava dahi açılmadığı'nı söyleme utancını tüm Türkiye vatandaşları yaşamaktadır. Mavi Marmara soruşturmasının ilerlemesi için Adalet Bakanlığı'ndan talep ettiğimiz randevulara cevap dahi verilmemesi kuşkularımızı derinleştirmektedir.
İnsanlıkdışı müdahale ile insanların ölümlerine ve yaralanmalarına neden olan, başka birçok hukuka aykırılığı da içeren Mavi Marmara saldırısının sorumluları hakkında biran evvel soruşturma aşaması tamamlanmalı, sorumlular hakkında yakalama kararı çıkarılmalıdır. Tüm şehit yakınlarının, Filo yaralı ve diğer katılımcılarının tüm ilgili ve sorumlulardan beklentisi budur."
Basın Bildirisinin Tam Metni:
MAVİ MARMARA DAVASINDA YARGI MERCİLERİ NEYİ BEKLİYOR?
31 Mayıs 2010 gecesi 37 farklı ülkeden bir araya gelen insan hakları aktivistlerini taşıyan "Mavi Marmara" gemisi ile birlikte 6 ayrı gemiden oluşan filoya İsrail askerleri uluslar arası sularda savunmasız ve silahsız insanlara ateş açarak saldırmışlardır.
8 Türkiye ve 1 Amerikan vatandaşının hayatını kaybetmesine, 56 kişinin yaralanmasına neden olan bu vahşice saldırının üzerinden bir sene geçmiştir.
Gemiler ve yolcuları silah zoruyla Ashdod Limanına götürülerek hapsedilmiş, rızaları hilafına fotoğrafları çekilmiş, parmak izleri alınmış, tükürük, kan ve saç örnekleri alınmıştır. Yolcuların şahsi eşyaları yağmalanmış, eşyaları gaspedilmiştir. Basın mensupları görevleri başındayken öldürülmüş, yaralanmış, darp edilmiş, kameraları, fotoğraf makineleri ve cihazları parçalanmıştır. Söz konusu olaylar gemide bulunan kameralarca saniye saniye kayıt altına alınmıştır.
İsrail'in yapmış olduğu hukuka aykırı fiiller nedeniyle Mavi Marmara yolcuları henüz Türkiye'ye gelmeden yolcu yakınları İstanbul Cumhuriyet Savcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunmuşlardır. İsrail devleti tarafından işlenen, içerisinde çok sayıda hukuka aykırılıkları barındırdığı için komplike bir olay olan Mavi Marmara olayında savcılık makamına yardımcı olmak üzere MAZLUMDER öncülüğünde gönüllü avukatlardan bir grup, soruşturmasının en sağlıklı ve çabuk yürütülmesi için sürecin başlangıcından bugüne kadar gereken tüm desteği savcılık ve adli tıp makamlarına da vermiştir.
Bu destek çerçevesinde avukatlarımız, gelen yolcuların adli muayenelerinin uluslararası standartlarda, eksiksiz ve düzenli bir biçimde yapılabilmesi için gerekli hukuki çalışmaları ve hazırlıkları tamamlanmış, saldırıda şehit olan 9 kişinin otopsilerinde hazır bulunmuş, tüm yolcuların Adli Tabiplikçe kan, idrar ve yaralanmaya bağlı tüm tahlillerinin yapılmasında da hazır bulunmuşlardır. Ayrıca yaklaşık 400 yerli ve yabancı yolcuya ait Adli Tıp Ön Raporu soruşturma dosyasına konulmuştur.
Yine gönüllü avukatlarımız yolcuların İsrail tarafından iade edilmeyen eşyalarının tespiti için kayıp eşya tutanağı oluşturmuş, yolcuların özel eşyalarının bulunduğu bavulların görüntüleri kameraya alınmış, bu görüntüler de soruşturmayı yürüten savcılığa delil olarak sunulmuştur.
Yabancı yolcular henüz ülkelerine dönmeden, yine savcılık makamına yardım amacıyla 30 civarında yabancının ifadelerinin tercümanlar aracılığıyla savcılıkta alınması sağlanmıştır.
Yolcuların ellerinde bulunan ve delil niteliği taşıyan video, fotoğraf ve belgelerin toplanması sağlanmıştır. Anadolu'da yaşayan yolcuların ifadelerinin talimat ile alınma ihtimaline binaen 47 ildeki 161 yolcuya bulundukları illerden avukatlar yönlendirilmiş ve ifadelerin tamamlanması sağlanmıştır.
Gönüllü avukatlarımız iki ay gibi kısa bir sürede İstanbul'dan 235, Anadolu'dan 133 yolcunun savcılık ifadelerini yoğun bir çabayla tamamlamış, süreç içerisinde Türkiye'ye gelen 50 kadar yabancı yolcu ve basın mensubu için tercümanlar sağlanarak ifadelerinin alınmasına da eşlik edilmiştir.
İfadelerin tamamlanmasının akabinde 12.08.2010 tarihinde İskenderun'a gelen "Mavi Marmara", "Gazze-1" ve "Defne-Y" gemilerinde İskenderun Cumhuriyet Başsavcısı ve "kriminal heyet" olay yeri incelemeleri tamamlanmıştır. Gemide birçok suç deliline rastlanmış, kurşun izleri, saçmalar, patlamamış mermiler ve boş kovanlar da delil olarak toplanmıştır. Toplanan deliller ve yolculara ait ifadeler sadece Türkiye'de yürütülen soruşturmada kullanılmamış, aynı zamanda BM nezdinde yürütülen soruşturmada ve Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) yapılan suç duyurusu dilekçesinde de kullanılmıştır.
Hukuken travmatik sonuçları olabilecek bu tarz saldırı vb. olaylarda mağdura, Adli Tıptaki ilk muayeneden "ön rapor" verildiği, en az 6 ay sonra da ikinci bir muayene ile "Kati Rapor" alınması gerekliliği nedeniyle yolcuların yeniden Adli Tıp kontrolü için ilgili Hastanelere sevki sağlanmıştır..
Uluslararası sularda saldırıya uğrayan yardım filosunun "Mavi Marmara" ve diğer gemilerinde yaşanılan, yukarıda belirttiğimiz açık hukuksuzluklara ve derin insan hakları ihlallerine rağmen, İstanbul Cumhuriyet Savcılığının yürütmekte olduğu soruşturma aradan geçen bir seneye rağmen henüz yakalama kararı verilmemiştir. Oysa bu saldırının faillerinin biran önce yargı önüne çıkarılmaları gerekmektedir.
Mağdur ifadelerinin tamamlandığı, kati Adli Tıp raporlarının geldiği, olay yeri inceleme raporlarının dosyaya girdiği, fotoğraflar, video kayıtları, vb. tüm delillerin toplandığı bir safhada Adalet Bakanlığının soruşturma üzerindeki tavrı, sürecin uzatılmaya çalışıldığı izlenimi oluşturmaktadır.
Yurtiçi ve yurtdışında her ortamda Mavi Marmara soruşturmasının Türkiye'deki süreci ve hangi aşamada olduğu sorulmakta, "henüz dava dahi açılmadığı"nı söyleme utancını tüm Türkiye vatandaşları yaşamaktadır. Mavi Marmara soruşturmasının ilerlemesi için Adalet Bakanlığından talep ettiğimiz randevulara cevap dahi verilmemesi kuşkularımızı derinleştirmektedir.
İnsanlıkdışı müdahale ile insanların ölümlerine ve yaralanmalarına neden olan, başkaca birçok hukuka aykırılığı da içeren Mavi Marmara saldırısının sorumluları hakkında biran evvel soruşturma aşaması tamamlanmalı, sorumlular hakkında yakalama kararı çıkarılmalıdır. Tüm şehit yakınlarının, Filo yaralı ve diğer katılımcılarının tüm ilgili ve sorumlulardan beklentisi budur.
Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği