Mavi Marmara!

Abdurrahman Dilipak

Seçimden hemen sonra siyasi gündemin dışında iki önemli olay var. Ayın 16’sında ezanın Arapça okunmasının yıldönümünde bu yıl ciddi bir etkinlik yapılacak..

Ay sonunda ise Mavi Marmara gemisi yola çıkacak..
Bu kez 10’a yakın gemiyle çıkıyor sefere.. Bu kez “püskevit” değil insanlık vicdanını taşıyor gemiler. Cesaret ve merhamet taşıyor.. Buğday değil himmet yüklü bu kez!
Aslında bu sefer Gazze’ye değil Kudüs’e.. Bu gemilerin yüküne en çok muhtaç olanlar ise Siyonistler..
Siyonistler anlayabilseler, bu seferler aslında onların geleceklerini kurtarma adına da bir fırsattır.. İnsanlığın vicdanında bir yer edinmek istiyorlarsa, bu insanların mesajına kulak vermek zorundadırlar..
Türkiye’nin Akdeniz’de devriye gezen çağrı kuvvetleri, bu sefer açık sularda Türk gemilerine saldırılmasına izin vermemeli.. Yine Akdeniz’deki NATO gücünün de, Türkiye’nin meşru bir hakkını kullanmasına engel olmaya kalkan ittifak dışı bir ülkenin saldırganlığına sessiz kalmaması gerekir.
Bu durum NATO için de bir test olacaktır..
Akdeniz’deki gemilerde NATO’ya ülke birçok ülkenin yurttaşı olacak. Sivil bir gemi, evrensel bir değer olan ve uluslararası sözleşmelerle korunan bir hakkı korumak adına çıktıkları bu yolculukta eğer bir saldırıya uğrarlarsa, bunun sorumluluğu aynı zamanda bu cinayete karşı sessiz kalan ülkelerde de olacaktır..
Rota belli. Uluslararası sularda ilerleyen gemiler, Mısır çizgisine paralel olarak Gazze’ye ait sulara gitmek istiyorlar..
İsrail eğer bu yolculuğu engellemeye kalkarsa, Somalili korsanlardan daha kötü bir duruma düşecektir..
İsrail’in şunu anlaması gerek, eğer İsrail bu vicdan hareketlerine karşı bir askeri operasyon düzenleyecek olursa, tüm dünyadaki varlığı ciddi bir boykotla karşılaşabilir. İsrail uçakları havaalanlarına inemez, İsrail gemileri limanlara yaklaşamaz, İsrail’in diplomatik merkezleri canlı kalkanlarla kuşatılabilir.. İsrail yurttaşları, bulundukları yerlerde daha önceki cinayetlere karışıp karışmadıklarını tesbit için gözaltına alınabilir ve sorgulanabilirler.. İsrail firmaları, markaları, ürünleri, İsrail’in saldırgan politikasına destek veren ülkeler ciddi bir boykotla karşılaşabilir..
İsrail’in meydan okuması değil, önce özür dilemesi ve tazminat ödemeyi kabul etmesi, sonra da suçluları cezalandırması ve sorumluların isimlerini açıklaması gerek..
Eğer İsrail aynı macerayı bir daha tekrarlamaya kalkarsa, çok daha ağır bir bedel ödeyeceğini bilmesi gerekir.. İsrail Doğu Akdeniz’in karakol köpeği değil..
Madem Gazze’ye, Mısır üzerinden gidilebiliyor, denizden niye gidilemiyor? İsrail Gazze’ye ait deniz şeridini kapatma hakkını nereden alıyor? Bir kabadaylık, korsanlıktan başka nedir?
Geminin nereden kalktığı belli. Yükünün ne olduğu da.. Her ülkeden her dinden, her vicdani, felsefi ve siyasi görüşten insanın bulunduğu bir gemiden söz ediyoruz. Üstelik gemi baştan ve yolculuğa çıkış aşamasında uluslararası bir denetim firması tarafından denetimden geçirilmiş..
İHH da İsrail de diplomatik girişimlere başladılar. ABD İsrail’in safında yer aldı. Her iki taraf da hazırlıklarını sürdürüyor ve taktikler hazırlıyor.. Sürprizlerle dolu bir yolculuk için hazırlıklar tam gaz! Ankara da hazırlıklı. Şimdiden kaybedecek taraf belli: İsrail.. Zaten asıl maksat dünyanın vicdanını bir dayatmaya karşı, tehdide karşı harekete geçirmek. Çünki bir kişiye ya da bir ülkeye, halka yönelik bir haksızlık, bütün insanlığa yöneltilmiş bir tehdittir..
Herkes safını seçiyor..
Bu arada, seçim yaklaştıkça süreç daha da hızlanıyor.. Erdoğan’ın Diyarbakır mitingi beklenenden daha muhteşem oldu ve BDP’liler son günlerde başlayan tartışmalar ışığında zor durumda. BDP-MHP, BDP-CHP, CHP-BDP ilişkileri, Kürt Ergenekonu tartışmalarını bir kez daha gündeme taşıdı. Erdoğan’ın girişte verdiği mesajlar da önemli idi.
MHP’nin kaset tartışması da, Bahçeli’nin Diyarbakır mitingi ile ilgili bir dinlemeye takıldı. MHP’ye yönelik kaset komplosunun arkasından emekli paşalar çıktı.. MHP’ye yönelik bir saldırı ile Ülkücülerin harekete geçirilmesi planı da..
Selâm ve dua ile..
Twitter: aDilipak

YENİ AKİT