HAKSÖZ HABER
Mağduriyetler bir yandan yoğun bir şekilde artarken, diğer yandan mezkur mağduriyetlerin giderilmesi noktasında ağır aksak da olsa işleyen hukuk mekanizması vesilesiyle aklanma haberleri de gündeme yansımakta. Ancak "FETÖ ile mücadelede" adı altında özellikle bürokraside öylesine bir atmosfer oluşmuş durumda ki, soruşturmalar sonucunda oluşan aklanmalar maalesef mağdurların sevinçlerini kursaklarında bırakan engelleri beraberinde getirebilmekte. Bunların başında da mağdurları görevlerine iade makamında bulunanların "FETÖ ile iltisaklı" görüntüsü vermemek adına iadeler konusunda ayak sürçmeleri. İhraçlar konusunda yıldırım hızıyla davranan aynı bürokrasi, aklanan üyelerini "OHAL komisyonu çözsün" diyerek topu taca atabilmekte. Tıpkı aşağıda mektubunu yayınladığımız, öğretim üyesi olarak çalıştığı Pamukkale Üniversitesi'nden önce ihraç edilen ardında masumiyeti tescillenmesine rağmen görevine halen iade edilmeyen Ahmet Kunduracıoğlu ve benzerlerinin durumunda olduğu gibi.
Bu durum, mağduriyetlerin giderilmesi noktasında adaleti sağlaması beklenen KHK komisyonlarının, aksine, bir ileri aşamada adaletsizliği perçinleme noktasında bürokrasi tarafından araçsallaştırılıyor oluşundaki garabeti ortaya koymakta.
Bu vesileyle, Pamukkale Üniversitesi öğretim üyelerinden Ahmet Kunduracıoğlu'nun mektubunu dikkatinize sunuyoruz
"Sizleri Allah'ın selamı ile selamlıyorum.
Ben KHK ile Pamukkale Üniversitesi'ndeki öğretim üyeliği görevimden ihraç edildim. KHK'da belirtilen sebep "FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisak" şeklinde genel bir ifade. Halbuki F.G.'nin "Kur'an müslümanlığı diye bir sapıklık çıktı" ifadesinden sonra ben bu arkadaşlarla ilişkimi kesmiştim. Ne gazetelerine aboneliğim, ne bankalarında hesap veya kredi kartım ve ne de kolej ve dersanelerine çocuğumu göndermişliğim var. By Lock programını da ne gördüm ne kullandım. Fakat galiba "tedbiren" denilip ihraç edilmişim.
Bu arada ben ve benim durumumda olan diğer kişiler hakkında Denizli savcılığı bir soruşturma yürütmüş ve 118 kişi aklanmışız. Hakkımızda "devlet güvenliği açısından ileri soruşturma yapılmasına gerek yoktur" sonucuna varılmış. Tabii bu sadece Pamukkale Üniversitesi. Diğer kurumlardan kimbilir daha kaç kişi bizim gibi savcılıkça suçsuz bulundu ama iade konusu biraz yavaş yürüdüğü için bekleşiyoruz. Ancak, ihraçlarda hızlı bir şekilde insiyatif kullanan rektörlük ve üst idare iadelerimiz sözkonusu olunca "OHAL komisyonu çözsün" diyerek sorumluluk almıyor. Çünkü iadenin FETÖ taraftarı olmak anlamına geleceği algısı var. OHAL komisyonu biliyorsunuz ve açıkça da görülüyor, hakkı teslim amacıyla değil, diğer yasal süreçlerin önünü kapatmak için tesis olmuş durumda, yani sadece ismi var ve henüz başvuru bile almadı, sanırım birkaç ay daha da almayacak.
Benim sizden ricam, hiç değilse savcılıklarca araştırılmış ve suçsuz olduğu anlaşılmış kişilerin bir an önce iade edilmeleri konusunda yayınlarınızda yer vermeniz.
Selam ve dua ile"