Masa Güzellemeleri

Kurtuluş Tayiz, hem içeride hem dışarıda çözüm sürecine yeniden dönülmesi için yapılan baskıları değerlendirdiği yazısında amacın PKK'nın devletleşme yoluna girmesinin önünü açmak olduğunun altını çizmiş.

Kurtuluş Tayiz / Akşam

ABD, AB ve AP çözüm sürecine dönülmesi için bastırırken, içeride ve dışarıda da masa güzellemeleri hız kazandı. Dünyanın değişik “masa” tecrübeleri yeniden ısıtılıp gündeme getirilmeye başlandı. Ne de olsa “masa” medenî dünyanın sembolü; bizim de “masa”dan geri kalmamamız öğütleniyor mütemadiyen. Ankara sanki o masaya hiç oturmamış ve sanki o masayı hiç tecrübe etmemiş gibi durmadan masaya davet ediliyor.


Bu kadar “masa” güzellemesi kuşku verici. ABD ve AB’nin “çözüm süreci”ne dönülmesi için dayatmada bulunmasının Türkiye’nin hayrına olmayan bir anlamı olmalı. Batı, PKK’nın kara kaşı kara gözü için herhalde Ankara’ya baskı yapmıyor; esas olan her zaman Batı’nın kendi çıkarlarıdır. Ankara’yı ısrarla masaya davet ediyorlarsa, demek ki Ankara olmaksızın elde edemeyecekleri bir şeyin peşindeler. Peki o şey nedir? 

 

PKK’yla “müzakere” yapmak, o örgütün başka hiçbir yerden alamayacağı icazeti ve meşruiyeti altın tepside ona sunmak anlamına gelir. Ankara’nın bu kadar ısrarla masaya davet edilmesinin sebebi budur: PKK’nın silahla alamadığını, milletin PKK’ya vermediğini devletten masada almayı hesaplıyorlar. Masanın kirli yüzeyini, “çözüm süreci”ni Türkiye’de başlatarak terörü bitirmek isteyen o samimi ve kararlı iradenin gözünden saklamak için masaya türlü türlü örten o kötücül akıl; anaların ağlamasını istemeyen, şehit haberlerinin gelmesini istemeyen bu ülke insanının hayrına şeyler planlamayacaktı elbette. Nitekim öyle de oldu. 

 

Akan kanı durdurmak isteyen, elini taşın altına atan, gerektiğinde baldıran zehrini içmeyi göze alan bir siyasi irade, liderlik vardı ve çözüm süreci bu anlayışla başlatıldı. Fakat devletin “masası” ile PKK’nın “masası” birbiriyle hiç örtüşmedi; masanın üstünde farklı, altında farklı gündemler oldu. 

 

Ankara’nın yeniden masaya çağrılmasının sebebi PKK’nın eksik kalan, alamadığı “anlaşmayı” ve “meşruiyet imzasını” tamamlamasını sağlamak. Devleti masaya razı ederlerse bu yarım kalan iş de tamamlanmış olacak. Yani PKK, devletleşme yoluna girecek. 

 

Dışarıdan ve içeriden bu kadar çok masa güzellemesi yapılması bundan. PKK’nın kanlı katliamlarının amacı, devleti “müzakereye” razı etmektir. Türkiye ve bu coğrafya şartlarında devletin PKK’yla müzakere masasına oturması/oturtulması, Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek isteyen aklın işine yarayacaktır, bizlerin değil. 


Çözüm istemek, barışı desteklemek ayrı, “barış” adı altında Türkiye’yi tuzağa düşürmek ayrı.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!