Marmara Üniversitesinde Mısır ve Suriye Eylemi

Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü önünde üniversiteli öğrenciler tarafından Suriye ve Mısır halklarıyla dayanışma eylemi yapıldı.

HAKSÖZ-HABER

Müslüman Öğrenciler İslam dünyasında yaşananlar karşısında sessiz kalmıyoruz çağrısıyla bir eylem gerçekleştirdiler. Marmara Üniversitesi Merkez Kampüs önünde gerçekleştirilen eyleme ilginin yoğun olduğu görüldü.

Programın sunumunu İsmail Yavuz yaptı. Yavuz, sunum konuşmasında ayetin belirttiği üzere Müslümanlara karşı gerçekleştirilen zulümler karşısında Müslümanlar olarak birleşip karşı durmamız gerektiğini belirtip tüm katılımcılara destek verip geldikleri için teşekkür etti. Program İbrahim Yıldırım kardeşimizin Buruç Suresi ve ardından okuduğu meali ile başladı. Ardından grup adına Harun Çetinkaya bir konuşma yaptı.

Çetinkaya, kardeşlik bilincini ve sorumluluğumuzu göstermek için toplanıldığını belirttiği konuşmasında zulüm karşısında Marmaralı Müslümanlar olarak sessiz kalınmayacağını vurguladı. 30 aydır Katil Baas çetesinin Suriye’de işlediği insanlık suçlarının tarihin en onulmaz lekelerinden biri haline geldiğini belirterek Baas katillerinin halka karşı toplu katliamlar ile cezalandırmaya gitmeye çalıştığını söyledi.

Mısır’da Müslümanlar a karşı gerçekleştirilen darbeden bahseden Çetinkaya, Müslüman halkların iradesine ipotek konulma çabalarının başarısızlıkla sonuçlanacağını belirtip tarihin zalim ve despot rejim artıkları ile dolu olduğunu zalimlerin yenileceğini İslami Hareketlerin ise kazanacağını belirtti.

Çetinkaya’nın konuşmasının ardından Mısır’dan gelen ve İhvanı Müslimin üyesi olan Tamer Sultan da topluluğa hitaben bir konuşma yaptı. Arapça olarak yaptığı konuşmasında askerin halkına silah doğrultmaması halkını koruması gerektiğini söyledi.

Marmaralı Müslüman Öğrenciler eylemin sonunda yarın İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüs önünde gerçekleştirilecek eyleme katılacaklarını belirterek programa son verdiler.

 

Hazırlanan Basın Açıklaması Tam Metni:

SURİYE VE MISIR DİRENİŞİNİ SELAMLIYORUZ!

Suriye’de 30 aydır katil Baas cuntası kadın, çocuk, yaşlı demeden kendi halkını öldürmeye devam ediyor. Baas cuntası ve onun işbirlikçileri tarafından işlenen insanlık suçlarına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Suriye’de bir halk adeta yok edilmeye çalışılıyor, yaşanan vahşetin boyutları katlanılacak gibi değil. Katil Baas çetesi ve onun işbirlikçileri 3 yıla yakın süredir gerçekleştirdiği saldırılar ile Suriye’yi adeta harabeye çevirmiştir. Despot rejim işlediği suçlarla geride yüzbinlerce insanın hayatını, milyonlarca mülteci durumuna düşürülmüş insanı ve yerle bir edilmiş şehirleri bırakmıştır.

Suriye’de rejim toplu katliamlar ile halkı cezalandırma yöntemine gitmektedir. Geçtiğimiz günlerde Şam’ın kırsallarında kullanılan kimyasal silahlar ile 1300’ye yakın masum insan Sarin gazının etkisiyle boğularak hayatını kaybetmiştir. İşlenen insanlık suçları karşısında Batı medyasının ve uluslararası güçlerin utanç dolu sessizliği sürmektedir. Uluslararası toplum her katliamdan sonra sergilediği tavırlar ile işlenen bu insanlık suçlarının ortağı olmuştur. Katliamların yöntemi üzerinden tartışmaya giden bu güçler her gün değişik şekillerde öldürülen insan hayatlarını hiçe saymışlardır.  İslam ve Müslümanlar söz konusu olunca sergilenen ikircikli tavırlar yapılan vahşetlere ortak olmak şeklinde cereyan etmiştir.

Tüm bu baskı ve katliam politikalarına rağmen Suriye halkı başından beri özgürlük ve adalet diyerek sergilediği şanlı direnişini sürdürmektedir. Karşılarında neredeyse tüm dünya güçleri varken onlar direnişten vazgeçmiyorlar. Bu tavırları ile tüm dünyaya ders veren kardeşlerimiz, ne batıya ne de uluslararası hiçbir güce ihtiyaçları olmadığını yalnızca Allah’tan yardım beklediklerini göstermişlerdir.

Mısır’da kanlı bir müdahale ile gerçekleştirilen darbeyle meşru yönetimin cumhurbaşkanı Muhammed Mursi görevden alınmıştır. Halkı ve hakkı yok sayan despot Sisi ve çetesi işlediği suçlarla binlerce insanın ölümüne sebep olmuştur. Ramazan ayında ve namaz kılan insanların üzerine ateş etmekten imtina etmeyen Sisi ve avanesi açık bir katliam şebekesine dönüşmüştür.  Mısır halkının mevcut meşru Cumhurbaşkanlarını istemek için düzenledikleri darbe karşıtı sivil gösteriler keskin nişancıların açık hedefi haline gelmiştir. Hedef gözeterek işlenen bu saldırılarda binlerce Mısırlı kardeşimiz şehit olmuştur.

Mısır’da darbeci Sisi ve ordusunun işlediği insanlık suçlarını tüm dünya canlı yayınlar ile seyretmektedir. İşlenen vahşete karşı en ufak bir adım atılmazken katillere arka çıkılmıştır. Mısır halkı darbeye karşı gerçekleştirdiği direnişinden hiçbir şekilde vazgeçmediğini herkese göstermiştir. Ortadoğu’da başlayan intifada hareketlerinin en önemli duraklarından biri olan Mısır İntifadası adeta geriye sarma şeklinde eski karanlık günlerine döndürülmek istenmektedir. Yapılan özgür seçimler ile Müslümanların iktidarı ele geçirmeleri uluslararası güçler tarafından hazmedilememiş, çeşitli entrikalar ile yönetimde bulunmaları engellenmeye çalışılmıştır.

Ortadoğu’da gerçekleştirilen intifada hareketleri ile halkların özgürlük arayışları çeşitli şekillerde baltalanmaya çalışılmaktadır. Halkların değişim-dönüşüm arzuları Müslümanların yönetimde güç sahibi olmalarıyla sonuçlandıkça bunu hazmedemeyen güçlerin bu insanlara sundukları ‘katliam’ olmuştur. Biz buradan ifade ediyoruz ki: Hiçbir güç Müslümanların ve İslami Hareketlerin ilerleyişini engelleyemez. Tarih zalim ve despot rejim artıkları ile doludur. Ve biz inanıyoruz ki hak uğruna mücadele edenler kazanacak ve zalimler ise kaybedecektir.

Bizler Marmaralı Müslümanlar olarak Suriye’de ve Mısır’da direnen kardeşlerimizin direnişinin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Mısır, Suriye ve İslam dünyasının çeşitli yerlerinde Müslümanlara karşı işlenen katliamların karşısında olduğumuzu belirtiyor ve Suriye’de ve Mısır’da olduğu gibi şanlı bir direniş sergileyen kardeşlerimizin direnişini selamlıyoruz.

Müslüman Üniversiteli Öğrenciler olarak yapılan haksızlıkların takipçisi olacağımızı Suriye ve Mısır halkı özgürleşene kadar bu desteğimizi sürdüreceğimizi belirtiyoruz. Herkes bilsin ki işlenen bu zulümlerin hesabı elbet bir gün sorulacaktır. Bizler “O zalimler pek yakında nasıl bir inkılap ile devrileceklerini göreceklerdir” vaadinin muhakkak gerçekleşeceğine inandığımızı belirtiyoruz.

Marmaralı Müslümanlar

 

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi