Fatih Demir / Haksöz Haber
Middle East Monitor sitesinde yer alan habere göre; Geçtiğimiz salı günü yapılan baskında Polis iki bilgisayara el koymuştu. Malezya hükümeti de Al Jazeera kanalını hükümete karşı kışkırtıcı yayınlar, bühtan ve ülkenin İletişim ve Multimedya Yasası'nı ihlal etme suçlarıyla ilgili soruşturmaya tabi tutulduğunu belirtti.
Soruşturmaya konu program ise Al Jazeera'nin geçtiğimiz ay Malezya'da 101 Doğu adlı programı için çektiği "Locked Up in Malaysia’s Lockdown" -Malezya Karantinasında Hapsedilmek- adlı bir programı yayınlaması gösterildi.
Yayınlanan bölümün ardından Al Jazeera kanalı ve Malezya'daki personeline ölüm tehditleri yağdığı bildirildi. Aynı zamanda yayınlanan programda görüşme yapılanlara da hakaret ve tehditlerde bulunulduğu ifade edildi.
Malezya İletişim Bakanı Saifuddin Abdulla, Al Jazeera'nın bu özel programı çekmek için izin almadığını söyleyerek basının sansürünü ve engellenmesini destekleyen açıklamalarda bulunmuştu.
Al Jazeera kanalı ise 101 Doğu adlı programın lisans gerektiren film kategorisine girmeyen haftalık güncel bir olayın gösterimi olduğuna dikkat çekerek bu iddiayı şiddetle reddetti.
Al Jazeera English'in genel müdürü Giles Trendle, yapılan baskın için “ciddi şekilde endişeli” olduklarını belirten bir açıklama yaparak Malezya hükümetini Al Jazeera gazetecilerine yönelik cezai soruşturmasını derhal sona erdirmeye çağırdı.
Trendle, “Ofisimize baskın yapmak ve bilgisayarları ele geçirmek, yetkililerin medya özgürlüğüne yönelik baskılarındaki sıkıntı verici bir yükseliştir ve gazetecileri korkutmaya çalışmaktır. Al Jazeera olarak gazetecilerimizin yanındayız. Çalışanlarımız işlerini yaptılar ve iddialara cevap verebilecekleri veya özür dileyecekleri herhangi bir şeyleri yok. Gazetecilik bir suç değildir. ” dedi.
Al Jazeera'nin ofisinin kapatılması, Malezya hükümetinin basın özgürlüğü üzerindeki baskılarıyla ilgili endişeleri artırdı.